Dolar

34,3461

Euro

37,4517

Altın

3.022,64

Bist

8.651,05

Maliye Bakanı Ağbal:

'Türkiye'yi 21. yüzyılda daha ileriye taşıyacaksak mutlaka bilimde, teknolojide, sanayide yepyeni bir atılımı yapmak durumundayız'- 'Artık dünyada demir çelik endüstrilerine sahip olan, araba üreten ve biyoteknoloji alanında üretim yapan ülkeler değil, daha çok bilgiye, teknolojiye yatırım yapan ülkeler ve bölgeler kazanacak'- 'Kurucu ve inşa edici bir yaklaşımla hazırlanan bu anayasa değişi

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-04-01 21:32:51

Maliye Bakanı Ağbal:
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Türkiye'nin 21. yüzyılda daha ileriye taşınacaksa mutlaka bilimde, teknolojide, sanayide yepyeni bir atılım yapması gerektiğini söyledi.

Ağbal, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü'nün de katılımıyla Bayburt Üniversitesi Baberti Külliyesi Eğitim Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen, "4. Sanayi Devrimi ve Teknoloji Odaklı Büyüme" konulu konferansta yaptığı konuşmada, sanayinin 18. yüzyıldan bu yana hızla geliştiğini belirtti.

Naci Ağbal, "Geldiğimiz nokta itibariyle bakıldığında artık bizim bildiğimiz klasik sanayi kolları önemini kaybederken, dijital ekonomi dediğimiz yepyeni bir sanayi veya ekonomi dalı da gelişiyor. Türkiye'yi 21. yüzyılda daha ileriye taşıyacaksak mutlaka bilimde, teknolojide, sanayide yepyeni bir atılımı yapmak durumundayız. Artık dünyada demir çelik endüstrilerine sahip olan, araba üreten ve biyoteknoloji alanında üretim yapan ülkeler değil, daha çok bilgiye, teknolojiye yatırım yapan ülkeler ve bölgeler kazanacak." dedi.

Dijital ekonomide dünyada güç merkezlerinin yeniden kurulacağını ifade eden Ağbal, son yüzyılda görülen Kuzey Amerika ve Avrupa eksenli üretim merkezlerinin hızla doğuya kaydığına dikkati çekti.

Ağbal, Çin, Hindistan, Endonezya, Pakistan, Malezya ve Singapur'un ciddi anlamda yeni dünyanın üretim ve bilgi merkezleri haline geldiğine işaret ederek, doğu ile batı arasındaki güç dengesinin gittikçe doğunun lehine geliştiğini söyledi.

Dünya üretimi içerisinde bugün Kuzey Amerika'nın ve Avrupa'nın aldığı payın, 1980'e göre daha düşük olduğunu anlatan Ağbal, "2030'a, 2050'ye geldiğimiz zaman Kuzey Amerika'nın ve Avrupa'nın aldığı pay daha da düşecek. Buna karşılık gelişmekte olan ülkeler Güney Amerika, Afrika, doğu çok daha fazla pay alacak ama burada bilgiyi iyi kullanan, teknolojiyi geliştiren ülkeler kazanacak. Onun için Türkiye'de son 14 yılda eğitim, teknoloji alanında önemli mesafeler kaydettik. Bunu da inşallah devam ettireceğiz." diye konuştu.

- "Bizim bulunduğumuz seviyeden üç kat daha ileri seviyeye gelmemiz lazım"

Ağbal, Türkiye'nin tam da yepyeni bir sıçramanın eşiğinde olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Teknolojide çok farklı, yeni şeyler oluyor. Eğer Türkiye buna uyum sağlarsa dünya rekabet liginde üst sıralarda yer alacak, dünya üretiminden, bilgi ekonomisinden daha fazla pay alacak ama bu sıçramayı başaramazsak o takdirde geri sıralarda kalacağız. Türkiye bugün küresel jeopolitik içerisinde birçok meydan okumayla karşı karşıya ama kendimiz açısından bakacak olursak bizim en büyük meydan okumamız, değişen bu dünya düzeninde Türkiye'yi hem siyaset hem jeopolitik hem teknolojik hem de üretim olarak çok daha ileri sıralara taşımak. Onun için diyoruz ki Türkiye'de daha fazla demokrasi olsun, demokrasi, siyaset, siyaset sistemleri, yönetim sistemleri güçlensin ve böylelikle çok daha açık bir toplum, çok daha güçlü hükümet ve yönetim sistemi oluşsun istiyoruz. Bunları inşallah hep beraber yapacağız."

Türkiye'de 2002 yılında 50'nin biraz üzerinde üniversite bulunduğunu anımsatan Ağbal, şu anda bu sayının 111'e çıktığını yani eğitimi hem kapsam olarak genişlettiklerini hem de eğitime erişimi artırdıklarını söyledi.

Ağbal, Ar-Ge'ye Türkiye'nin bugün harcadığı paranın 2002'dekinin iki katı olduğuna dikkati çekerek, "Eğer Türkiye ekonomide, teknolojide ileriye gitmek istiyorsa geldiğimiz seviye, ulaşmamız gereken seviyenin 3'te 1'i. Dolayısıyla bizim bulunduğumuz seviyeden üç kat daha ileri seviyeye gelmemiz lazım. Bunu da inşallah ülke olarak başaracağız." dedi.

- "Anayasa değişiklikleri, günlük siyasi polemiklerin çok üzerinde önemli değişikliklerdir"

Türkiye'de 14 yılda ekonomide, demokraside, hukuk devletinin inşasında olağanüstü başarılar sağlandığını belirten Ağbal, "Uluslararası alanda Türkiye örnek gösterilen ülkelerden bir tanesi haline geldi, özgüvenimiz arttı, artık inanıyoruz. Yapabiliriz kendimize inanacağız, kendimize güveneceğiz. Yapanlardan daha iyisini de yapacağımıza inanıyoruz. Biz tarih olarak baktığımız zaman da bu potansiyele sahibiz." değerlendirmesinde bulundu.

Ağbal, 16 Nisan'daki referandumla ilgili "Türkiye için önemli bir sınav, önemli bir eşik, önemli bir anayasal değişiklik yapıyoruz. Anayasa değişiklikleri, günlük siyasi polemiklerin çok üzerinde önemli değişikliklerdir. O milletin, o ulusun geleceğini kurar ve inşa eder. Kurucu ve inşa edici bir yaklaşımla hazırlanan bu anayasa değişikliği her bakımdan, yüksek öğretimde de teknolojide de ekonomide de bu ülkenin önünü açacak, Türkiye inşallah daha da güçlenecek." şeklinde konuştu.

SON VİDEO HABER

İş adamı ormanda ölü bulundu, ortağı suçunu itiraf etti

Haber Ara