Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen 2023 Vizyonu Doğrultusunda Türkiye'nin Yetişmiş İnsan Gücü Ülke-Bölge Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Çalışmaları ve Değerlendirme Toplantısı'na katılan Afyoncu, "Tarih Perspektifinde Ermeni Meselesi ve Uluslararası Boyutu" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Afyoncu, "Avrupa'nın dışından gelip, belli bir kesimine hükmeden, asimile olmayan bir milletin çocuklarıyız" ifadesini kullanarak, Avrupa'ya giren her milletin asimile olduğunu söyledi.
Osmanlı ve Rus İmparatorluğu arasında, 1878'teki savaşa kadar Ermeniler ve Osmanlı arasında çok problem bulunmadığını vurgulayan Afyoncu, şöyle devam etti:
"İlk Ermeni tehciri Bizans zamanında yapılmıştı, Van'daki Ermeniler Sivas'a sürülmüştü. Müslümanlar farklı dinlerden insanlarla bir arada yaşıyorlardı, belli kurallar çerçevesinde başka dinlerden olanların yaşamlarını sürmelerine izin verilmişti. Bundan yüzlerce sene önce Müslüman Araplar, Selçuklular, Osmanlılar çok farklı kültürlerden insanları, insan haklarının 'i'sinin olmadığı zamanlarda insanların bir arada yaşamalarına müsaade ettiler. Ermeniler, 1915'teki tehcire gelene kadar 40'tan fazla isyan çıkardılar. Bu isyanların amacı dikkat çekmekti, bugün de çeşitli terör örgütleri bunu yapıyorlar. Ermeni Patrikliğini İstanbul'a getirip, bütün Ermenilerin baş patriği yapan Fatih Sultan Mehmet'tir."
İstanbul'da birkaç bin Hristiyan olmasına karşın 100'ün üzerinde kilise bulunduğunu ifade eden Afyoncu, "Farklı milletlerin ibadethanelerin olması bizi rahatsız etmez. Bugün Sofya'da, Belgrad'ta bir tane cami var, Atina'da hiç cami yok." dedi.
- "Ermeni meselesi, tarihçilerin meselesi olmaktan çıktı"
Ermenilerin devlet kurmak istediği bölgelerde Müslümanların daha fazla olduğunu aktaran Erhan Afyoncu, devletin sadece Ermenileri değil belli yerlerde Arapları, Yahudileri de emniyeti için tehcir ettiğini söyledi.
Afyoncu, Mondros Ateşkes Anlaşması'ndan sonra tehcir edilen Ermenilerin büyük bir kısmının geri döndüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Atatürk tehcire karışan herkesi sürdü' diyorlar, hiç alakası yok. Atatürk Milli Mücadele sırasında bu tehcirin niye yapıldığını çok iyi bilen bir subaydır. Atatürk, mütareke döneminde ve Ermeni suikastleri sonucunda öldürülen kişilerin ailelerine maaş bağlamıştır. Tarih bir mahkeme değil, tarih bir laboratuvardır. Tarihi o günkü şartlar içerisinde anlamaya çalışalım. Ermeni meselesi, tarihçilerin meselesi olmaktan çıktı ve siyasi bir mesele haline geldi. Bugün FETÖ meselesini nasıl Türkiye'nin aleyhinde kullanıyorlarsa, bundan önce de Ermeni meselesini Türkiye aleyhine kullanıyorlardı."
Sunum soru cevap kısmının ardından sona erdi.