Kızıltaş, yazılı açıklamasında, Suna'nın yaptığı bir haber sebebiyle "özel hayatın gizliliği" ilkesinden hareketle hapse mahkum edilmesini ve aldığı cezanın Yargıtay tarafından da onanmış olmasını şaşırtıcı ve ilgililerin dikkatinden kaçmış bir gelişme olarak yorumladığını bildirdi.
Olayda, bir kaymakamın, aralarında asker eşi de bulunan farklı kadınlarla çektirdiği fotoğrafları yayınlamanın "özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmeye yönelik" bir suç olarak değerlendirildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Oysa bunun suç kabul etmek yerine, bulunduğu kamu görevini kötüye kullandığı ve bundan sonra da kullanabileceği anlaşılan kişinin deşifre edilmesi sebebiyle belki de takdire layık bir gazetecilik olarak kabul edilmesi gerekirdi. Bir kaymakamın makamının mehabeti ile izah edilmeyecek bir biçimde, aralarında asker eşi de bulunan farklı hanımlarla aşırı yakın fotoğraflar çektirmesini, 'özel hayatın gizliliği' alanına dahil etme manasına gelen kararın en kısa zamanda düzeltilmesi ve Dursun Suna'nın mağduriyetine son verilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Yapanın dahi rahatsız olduğu anlaşılan böylesi davranışları 'özel hayatın gizliliği' kapsamında değerlendirmenin, toplumsal ahlak açısından asla hoş görülemeyecek neticeler doğurabilme istidadını da unutmamak gerekmektedir. Konunun aciliyetle ele alınarak Dursun Suna'nın bir an evvel özgürlüğüne kavuşturulması için ilgilileri ve yetkilileri göreve davet ediyoruz."