'Medya ve Kültür Aktarımı' çalıştayı
'Medya ve Kültür Aktarımı' çalıştayı

Oluşturma Tarihi: 2016-05-04 12:10:27

Güncelleme Tarihi: 2016-05-04 12:10:27

AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Genel Başkanı Lütfiye Selva Çam, "Biz kadınlar olarak, kadın bedeni üzerinden yapılan haberciliği, çocuk ve gençlere yozlaşmış bir kültürü empoze eden program ve dizileri kabul etmiyoruz. Türk aile yapısını hedef alan programları hiçbir şekilde onaylamıyoruz. Amaç temiz bir ekran ve medya iletişim araçlarıyla temiz bir kültür aktarımını sağlamak olmalı." dedi.

AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığınca parti genel merkezinde, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve bazı medya kuruluşlarının temsilcileriylee akademisyenlerin katıldığı "Medya ve Kültür Aktarımı" çalıştayı düzenlendi.

Çam, burada yaptığı konuşmada, AK Parti Kadın Kolları olarak bugüne kadar kadını ve toplumu ilgilendiren her alanda sorunları çözüme ulaştırmak için ellerini taşın altına koyduklarını ve üzerlerine düşen görevleri yaptıklarını söyledi.

Ekonomi, adalet, medya, ahlak etikleri gibi konularda 2008'den bu yana birçok katılımcıyla çalışmalar yaptıklarını, çıkan sonuçları da ilgili bakanlıklar ve kurumlarla paylaşarak kanunlaşmasını sağladıklarını anlatan Çam, çalışmaları takip ettiklerini söyledi.

Sosyal dokunun en önemli unsurunu çocukların, kadınların ve ailenin oluşturduğuna dikkati çeken Çam, bu doğrultuda "Medya ve Kültür Aktarımı" çalıştayında medyanın kültür aktarımda bulunurken çocuklar başta olmak üzere toplumda nasıl bir iz bıraktığını gözden geçireceklerini kaydetti.

Çam, medyanın sadece haber alma noktasında kullanılmadığının, özellikle televizyon, akıllı telefon ve tabletlerle sosyal medya üzerinden yeni bir kültür aktarımı yaşandığının altını çizdi.

- "Gençlere yozlaşmış bir kültürü empoze eden programları istemiyoruz"

Bireylerin duyduklarından, gördüklerinden, okuduklarından etkilendiğini anımsatan Çam, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Televizyonlardaki evlendirme programları, dizilerdeki karakterler acaba bizlerin zihninde nasıl bir iz bırakmaktadır? Buralarda çocuklarımıza, bireylerimize hangi değerler anlatılmaktadır? Yoksa yozlaşmış bir kültür mü aktarılmaktadır? Kim bilir eski Yeşilçam filmlerinde Adile Naşit ve Münir Özkul'u izlerken peşine takılarak gittiğimiz duygular, onları her seferinde izleten şey bize hatırlattıkları değerlerdir. Sevginin önceliği, aile olmanın gücü, alın teriyle kazanılmış paranın hazzı gibi pek çok değerin aktarılmasında önemli birer elçiydi onlar, kültürel aktarımın önemli figürleriydi. Bugün ise baktığımızda günlük hayatta karşılaşamayacağımız her türlü durum medya aracılığıyla evlerimize girmektedir."

Çam, Türkiye'de medyanın sadece yetişkinlere göre konumlandırıldığını ve bunun da ciddi bir sorun teşkil ettiğini vurgulayarak, gerçek ya da kurgu şiddetin, kadınların ya da çocukların kurban oldukları vakaların haberlerde, programlarda ya da dizilerde ekranda yer bulduğunu kaydetti.

Bu durumun özellikle çocuklar üzerinde olumsuz etkiler bıraktığının altını çizen Çam, "Biz kadınlar olarak, kadın bedeni üzerinden yapılan haberciliği, çocuk ve gençlere yozlaşmış bir kültürü empoze eden program ve dizileri kabul etmiyoruz. Türk aile yapısını hedef alan programları hiçbir şekilde onaylamıyoruz. Amaç temiz bir ekran ve medya iletişim araçlarıyla temiz bir kültür aktarımını sağlamak olmalı." diye konuştu.

Çam, medyanın devlet yaptırımlarının yanı sıra kendi özdenetim mekanizmalarını kurması ve daha sağduyulu yaklaşımla yayın ilkelerini hayata geçirmesi gerektiğini belirtti.

Kız çocuklarının okullaşmasına yönelik kampanyaları hatırlatan Çam, aynı duyarlılıkla temiz bir ekran ve medya ile kültür aktarımı konusunda da kampanya başlatılabileceğini dile getirdi.

Çam'ın açılış konuşmasının ardından çalıştay basına kapalı yapıldı.