Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Ferhat Bıyıklı, maktulün eşi Celal, oğulları Ayhan ve Şahin ile kızı Özlem Bıyıklı, ağabeyi Ahmet Güzel ile tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada sanığın tanıklık yapmalarını istediği kardeşi Emine ve annesi Şehriban Bıyıklı'nın ifadelerine başvuruldu.
Emine Bıyıklı, geçen celsede "ağabeyinin kendisine yönelik cinsel istismarda bulunduğu" iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Anne Şehriban Bıyıklı da cinayetle ilgili bilgisinin olmadığını, olayı daha sonra öğrendiğini ifade etti.
- "Ben bu cinayeti namus için işledim"
Son sözleri sorulan sanık Ferhat Bıyıklı, sabıkası bulunmadığını belirterek, ekonomik durumunun iyi olduğunu anlattı.
"Cinayeti gasp amaçlı işlediği" suçlamasını kabul etmeyen Bıyıklı, şöyle konuştu:
"Ben onu iple bağlamadım. İpi evde buldum. Yengemin elleri bağlı olması halinde otopsi raporunda buna dair izin belirtilmiş olması gerekir. Önce iple boğup sonra elime eldiven takmışsam, bu da doğru değildir. Maktulün boynuna doladığım ipi evinden aldım. Yanımda hazırlıklı götürmedim. Masanın üzerindeydi hatta ipi dolayıp sıkınca sağ elimin serçe parmağını zedeledim. Olayda tasarlama söz konusu değil. Ayrıca, evden para aldığım söyleniyor, parayı alsam borçlarımı öderim.
Olay günü çocukların evde olup olmadığına dair bilgim yoktu. Konuşmaya ve oturmaya gitmiştim. Bu cinayeti namus için işledim. Keşke ben işlemeseydim de kocası işleseydi, ben hapis yatmasaydım."
Mahkeme heyeti, sanığı "bir suçu gizlemek veya işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürmek" suçundan müebbet, "suçun işlenmesindeki özellikler, kasıt yoğunluğu, haksız menfaatin fahiş miktarı nedeniyle zararın ağırlığı, olayda birden fazla nitelikli hal" bulunması suçlarından da 10 yıl 10 ay hapse çarptırdı.
Nurcan Bıyıklı'nın, 13 Ocak'ta merkez Toroslar ilçesi Güneykent Mahallesi'ndeki evinde boğazı kesilerek öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten polis, maktulün kayınbiraderi Ferhat Bıyıklı'yı İstanbul'da gözaltına almıştı.
Zanlı, emniyetteki ifadesinde cinayeti ağabeyiyle arasındaki alacak meselesinden işlediğini söylemiş, mahkemede ise olayı namus meselesi nedeniyle gerçekleştirdiğini öne sürmüştü.