Soylu, İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) seçimli genel kurulu öncesi düzenlenen Meslekte Birlik Grubu Yönetime Yürüyüş Gecesi'nde, Türkiye'nin yazılım değiştirme döneminin geldiğini kaydetti.
Bugün yapılması gerekenin gelecek projesini ortaya koymak olduğunu belirten Soylu, demokrasiyi güçlendirmenin önemine işaret etti.
Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli ifade ettiği gibi devlet olarak, "hizmetkar bir devlet anlayışını ortaya koyabilmenin" önem arz ettiğini aktararak, "Hizmetkar devlet demek sadece hizmet etmek demek değil. Hizmetkar devlet demek, vatandaş ile birlikte düşünebilmek, onunla birlikte algılayabilmek, onu hissedebilmek ve onun taleplerini yönetime taşıyabilme konusunda bir kabul ortaya koyabilmektir." değerlendirmesinde bulundu.
İki konunun Türkiye'nin geleceğinde, bu coğrafyaya yön vermesinde etkin olacağını vurgulayan Soylu, sözlerine şöyle devam etti:
"Hangi anlayışta olursak olalım, artık Türkiye'de vatandaşın potansiyel bir suçlu olmadığı, tehdit olmadığı bir dönemin içindeyiz. Şimdi gideceğimiz yer beyan toplumu ve beyan devletidir. Vatandaşın beyan ettiğinin devlet tarafından en asil olarak kabul edildiği bir anlayışı, eski devlet anlayışını da bir tarafa bırakarak, bürokrasiyi de tarumar ederek, bu ülkede vatandaşın esas olduğu bir anlayışın altyapısını Türkiye birinci sıçramasıyla gerçekleştirdi."
- "Eğer borcunuz varsa, sözün tesiri altında kalmamanız imkansız"
Soylu, beyan fazlalılığı anlayışından kurtulacaklarını belirterek, "Hem muhtasar beyannamesini hem de sigorta hizmet ve primler beyannamesini aynı format içinde, tek beyanname ile sağlayabilecek bir anlayışı çok yakın bir zamanda sizlerle buluşturacağımızı ifade etmek istiyorum." dedi.
Gelecek dönemde birçok reforma imza atacaklarını anlatan Soylu, yürüttüğü bakanlığın Avrupa'nın pek çok ülkesinde sosyal diyalog bakanlığı olarak geçtiğini anımsattı. Soylu, diyalog üzerinden aslında hükümete toplumun bütün kesimlerinin taleplerini ileten ve bu konuda onların tarafında bulunan bir anlayışı gerçekleştiren bir bakanlık olarak nitelendirildiğini dile getirdi.
Soylu, "Ancak bizim mali disiplin denilen anlayıştan kopmamamız esastır. Çünkü Türkiye bunun bedelini acı ödedi." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin emekli maaşlarının ödenmesi için Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) kapısına gittiğini anımsatan Soylu, "Eğer borcunuz varsa, sözün tesiri altında kalmamanız imkansızdır. Bugün, 'Biz size verebiliriz, biz size yardım edebiliriz' diye ifade edebiliyoruz." yorumunu yaptı.
- "Elimizden ne geliyorsa yapacağız"
Soylu, Türkiye'de karşı karşıya kalınan sorunların, ideolojik ayrımdan uzak bir şekilde devlet katlarında ifade edilmeye, birtakım sorunların çözülmeye, birtakım bürokratik marazlardan kurtulmaya ve ciddi bir şekilde yolculuğa devam edilmeye ihtiyaç olduğunu söyledi.
"Hayat standardını her noktada yükselttiğimiz gibi bu alanda iyi bir noktaya ulaşmaya bizim de ihtiyacımız var." diyen Soylu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının vatandaşlara amade olduğunu, eksiklik ne ise ellerinden ne geliyorsa yapacaklarını dile getirdi.
Soylu, bugün 14 yıllık büyük bir başarı varsa, bu başarı bütün dünya tarafından dillendiriliyorsa bunun tek sebebinin bu büyük millete duyulan hürmet ve bu büyük medeniyetin yarına ait anlayışına duyulan büyük bağlılık olduğunu ifade etti.
Emeklilik bağlama gününün 30 günden 19 güne indiğini anımsatan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bunu 15 güne, önümüzdeki yıl içinde 10 güne, 5 güne... Daha az bir noktaya düşürebilmek için büyük bir gayret ortaya koyacağız. Her şeyi Ankara'da yapmaya gerek yok. Nasıl beyan toplumunu ve beyan devletini öneriyorsak, biraz da adem-i merkeziyeti sağlayabilecek bir anlayış, bütün bu işlemlerin taşradan daha rahat yapılabilmesini temin eden sistemi oluşturuyoruz. Çok az bir zaman dilimi kaldı. Sizin de işinizi rahatlatacak, sizin de muhataplığınızı rahatlatacak bir anlayışı ortaya koyabilecek bir sistemi sağlayacağız."
