İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, sanık Topuz'un tutukluluk halinin devamı yönüne karar verilmesini istedi.
Metin Topuz'un avukatı Selman Alibaş, Topuz'un babasının ve oğlunun da konsoloslukta çalıştığını ifade ederek, "Metin Topuz 1992'de DEA birimine katılmıştır. Bunda FETÖ bağlantısı aranıyorsa böyle bir şey yoktur." dedi.
Topuz hakkındaki tüm suçlamaları reddeden avukat Alibaş, tahliye talebinde bulundu.
Taleplerin ardından gerçekleştirdiği müzakere sonucu kararını açıklayan mahkeme heyeti, kuvvetli suç şüphesine işaret eden somut delillerin varlığı, cezanın alt ve üst sınırının kaçma kuşkusunu somutlaştırması, yargılama sonucunda eylemlerin sübutu halinde verilmesi muhtemel ceza gibi gerekçelerle Metin Topuz'un oy çokluğuyla tutukluluk halinin devamına karar verdi. Kıdemli üye hakim tutukluluk halinin devamı yönündeki karara muhalefet şerhi koydu.
Muhalefet şerhinde şunlar kaydedildi:
"Sanığın savunması, sanık müdafileri tarafından dosyaya sunulan dilekçeler ekindeki belgeler, Emniyet Genel Müdürlüğünden gelen belgeler uluslararası iş birliğine ilişkin metinler ve tanıklar Asım Sürer, Murat Koçyiğit, Adem Fidan, Hakan Aydın'ın beyanları karşısında delil durumunun sanık lehine değişme ihtimali, HTS kayıtlarında yer alan sanığın haklarında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyelik iddiasıyla soruşturma ve kovuşturma bulunan şahıslarla yoğun irtibatının Amerikan Federal Narkotik Teşkilatı (DEA) ile iş birliği çerçevesinde gerçekleştirilmiş olma ihtimali, kendisine ulaşılamayan tanık Feyyaz Öztürk haricindeki tensip ara kararı ile dinlenilmesine karar verilen tanıkların beyanlarının alınmış olması karşısında tanıklara baskı yapma ihtimalinin bulunmaması, sanığın tutuklulukta geçirmiş olduğu 18 aylık süre, tutuklamanın ön cezalandırma aracı değil tedbir mahiyetinde olması, bu aşamada sanık üzerinde adli kontrol hükümleri ile yetkili ve etkili hukuksal denetim sağlanacağı ve bu nedenle sanığın tahliye edilmesi görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun tutukluluk halinin devamı konusundaki görüşüne iştirak etmiyorum"
Davaya katılma talebinde bulunan Binali Yıldırım, Fatma Şahin, İsmet Yılmaz, Suat Kılıç, Bekir Bozdağ, Ahmet Davutoğlu, Ömer Dinçer, Hayati Yazıcı, Taner Yıldız, Recep Akdağ, Sadullah Ergin, Mehmet Şimşek, Ali Babacan ve Faruk Çelik'in iddianamede sanığa yüklenen suçlardan doğrudan doğruya zarar görme ihtimallerinin bulunmadığını, her ne kadar adı geçen kişilerin suç tarihine nazaran 61. Cumhuriyet Hükümetinde bakan oldukları anlaşıldığı, hükümete karşı kalkışma suçu yönünden hükümeti temsil yetkisinin belirtilen tarih itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı'na, dava tarihi itibariyle ise Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına ait olduğunun anlaşıldığını belirten mahkeme heyeti, katılma taleplerini reddetti.
Mahkeme heyeti, Erdoğan Bayraktar ve Muammer Güler'in ise sanığa atılı "kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi" suçuyla sınırlı olmak şartıyla katılma taleplerini kabul etti.
Heyet, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılarak sanığın tutuklanmadan önce yurt dışına giriş ve çıkışlarına ilişkin kayıtların istenmesini, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'na da müzekkere yazılarak firari eski savcı Zekeriya Öz'ün oğlu Talha Öz isimli şahsa ait vize başvuru evrakının gönderilmesinin talep edilmesini karara bağladı
- Resmi ziyaretler soruldu
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına da yazı yazılarak tanık sıfatıyla ifadesi alınan Feyyaz Öztürk'ün Metin Topuz hakkında 2006 ve 2008 yıllarında suç duyurusunda bulunup bulunmadığının araştırılmasını talep eden mahkeme heyeti, ayrıca yine başsavcılığa müzekkere yazılarak lüks oto kaçakçılığına ilişkin soruşturma evrakının örneğinin gönderilmesinin istenmesi kararlaştırıldı.
Metin Topuz'un 2007 ve 2017 yılları arasında FETÖ irtibatı nedeniyle haklarında adli işlem yapılmamış, emniyet görevlileriyle ilgili irtibatına dair HTS kayıtlarını isteyen mahkeme heyeti, İstanbul Emniyeti'ne yazı yazılarak sanık Topuz'un eski Mali Şube görevlileri Yakup Saygılı, Yasin Topçu ve İbrahim Şener ile ABD ülkesine gerçekleştirdikleri resmi çalışma ziyaretinin konusu, kapsamı, içeriği , mahiyeti ve sonucuyla alakalı resmi bir bilgi notunun bulunup bulunmadığının sorulmasına, şayet varsa istenen belgelerin gönderilmesine hükmetti.
Mahkeme heyeti Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazı yazılarak KOM birimlerinde görev yapan emniyet personelinin Amerikan Federal Narkotik Teşkilatıyla ortaklaşa yürütülen soruşturmalar çerçevesinde ve iş birliği kapsamında ABD veya başka ülkelere resmi ziyaret gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin sorulmasını karara bağladı.
Bazı tanıkların dinlenilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 15 Mayıs'a ertelendi.