İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Lokman Hekim Van Hastanesi Kulak Boğaz Burun (KBB) Uzmanı Op. Dr. Bakır Tuna, salgınlardan dolayı kontrolsüz olarak kullanılan antibiyotiklerin zararlı olabileceğini belirterek, doğal bitkilerin ise sıvı kaybının önlenmesi ve vücut direncinin arttırılması noktasında önerdiklerini söyledi. Op. Dr. Bakır Tuna, özellikle ilkbahar ile sonbahar mevsimlerinde sıkça karşılaşılan hastalıklar olduğunu ifade ederek, "İlkbahar ve sonbahar aylarında çok sık karşılaştığımız mevsim geçişleri dediğimiz zamanlara bağlı olan hastalıklar vardır. Soğuk algınlığı, grip dediğimiz ancak ayrı ayrı olan hastalıklardır. Bir de alerji dönemleri dediğimiz hastalık dönemleri vardır. Bunlarda genellikle şikâyetler benzerdir. Burun akıntısı, hapşırma, ateş, halsizlik, kırgınlık, üşüme ve titreme gibi ortak belirtileri olduğundan, bu hastalıklar birbirlerine karıştırılır. Herkes bunun soğuk algınlığı olduğunu düşünür. Grip olduğunu düşünür. Bu şikâyetlerle bizlere gelir. Ama bunlar farklı hasatlıklardır. Soğuk algınlığı ya da nezle dediğimiz durumda burun akıntısı ile seyreden ve ciddi ateşin olmadığı bir hastalıktır. Bu da yine bir viral enfeksiyonudur ve genellikle hiçbir ilaç tedavisi gerektirmeyen hastalıklardır. Ama gribal enfeksiyonlar bazı hastalarda ölümcül bile olabilir. Özellikle kronik hastalığı olanlar veya ciddi akciğer hastalığı olanlarda ölümcül bile seyredebilen enfeksiyonlardır" dedi.
"Bazı hastalarda antibiyotiklerin zararı bile var"
Grip, nezle ve alerji durumlarında hastaların doktorlara başvurmadan ilaçlı tedavisine yönelebildiğine dikkat çeken Dr. Tuna, "Bunlar eczanelere giderek soğuk algınlığı ilacı adı altında kendileri ilaç alıp kullanabiliyorlar. Bazı ilaçlar için belki sorun yok, ama antibiyotik kullanımını kesinlikle doktora danışılmadan verilmesini önermiyoruz. Eczanelerin de bu konuda duyarlı olmaları gerekiyor. Bunun aslında doktor kaşesi olmadan verilmesi yasaktır. Bizler niye bunu önemli görüyoruz. Bazı hastalarda antibiyotiklerin hiçbir faydası yoktur, hatta zararı bile oluyor. Çünkü var olan viral enfeksiyondur, antibiyotikler ise bakterilere karşı verdiğimiz ilaçlardır ve o yüzden de bir işe yaramıyor. Bezen hastanın kendi florasında bulunan bazı bakterileri de yok etmiş oluyoruz. Böyle olunca da hastanın daha da kötü olmasına yol açabiliyor. O yüzden de ilaç kullanımı kararını biz verelim istiyoruz" şeklinde konuştu.
Doğal bitkiler hangi durumlarda kullanılmalı?
İlaç kullanmak istemeyen hastaların olduğunu ifade eden Dr. Tuna, "Bizlerin zaten ilaç kullandırttığımız hasta grupları gerçekten de ihtiyacı olan hastalar oluyor. Onun dışında gribal nezle dediğimiz soğuk algınlıklarında önerilerimiz genelde sıvı tedavisi oluyor. Yani hastanın bol bol yemesi içmesini söylüyoruz. Mevsimsel olarak tüketilen meyveler, turunçgiller gibi mevsimsel gıdaları öneriyoruz. Doğal bitkilerin ise tedavi amaçlı değil de daha çok sıvı alımı, vücut direncinin arttırılması ve beslenme düzeni gibi amaçlarla önerebiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Vatandaşlar bitkisel yöntemlerden vazgeçmiyor
Ani düşen hava sıcaklılarından dolayı rahatsız olduğunu belirten Selahattin Güllü adlı vatandaş ise, doktorların genellikle antibiyotik önerdiğini ifade ederek, "Bizler ise aktarlara geliyoruz. Bir arkadaşın tavsiyesi üzerine hevlican dediğimiz bitki ile tarçını karıştırıp kullanıyoruz, soğuk algınlığına çok iyi geliyor. Ben de o bitkileri aldım. İnşallah kaynatıp kullanacağım. Kış aylarında sürekli tarçın çayını tüketiyoruz. Faydasını da görüyoruz" şeklinde konuştu.
Valibaba Baharatçısı işletmeni Haşim Aşkan da, bu aylarda genellikle vatandaşların antibiyotik bitkiler dediğimiz adaçayı, kuşburnu, ıhlamur, kök tarçın, zencefil gibi bitkileri aldığını belirterek, "Genelde bunlar karışım şeklinde içiliyor" diye konuştu.