Bahçeli, partisinin Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, "Olağanüstü Büyük Kurultayın engellenmesi karşılığında başkanlık sistemine, partili cumhurbaşkanlığına 'evet' dediklerinin" söylendiğini anımsattı.
Bahçeli, "İçimizden dışımızdan ne kadar müfteri ne kadar paralel virüs, yazar çizer artığı, uzman yorumcu ve kiralanmış köşe yazarı, sermaye beslemesi, doğrusu ve rotası şaşmış çevre varsa hep bir ağızdan bize çamur attılar. Sağ olsunlar günahlarımızı da almayı başardılar. Sırf Olağanüstü Büyük Kurultayın yapılmaması karşılığında inandıklarımızdan ödün verdiğimiz iddiası alçak bir tezvirat, ülkücü ahlak ve adanmışlığı yok sayan edepsizliktir." ifadesini kullandı.
MHP'nin daha da tartışılıp yıpratılmasının önüne geçmek amacıyla Olağanüstü Büyük Kurultay tarihini 10 Temmuz 2016 Pazar günü olarak belirlediklerine işaret eden Bahçeli, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin "adaletsizliği teyit ettiğini; haksızlığa ve yandaşlığa imza attığını" öne sürdü.
Bahçeli, şöyle devam etti:
"Rize'de çay toplayıp Kırşehir'de defalarca devlet başkanı diye tarif ettiği sayın Erdoğan'ı hararetle alkışlayan bir hukukçu mantığının yönettiği bir kurumdan başka bir sonuç da zaten beklenemezdi. Yargıtay'ın Sayın Başkanı çayı topladığına göre herhalde demini almasını bekleyecek, siyasi cirit oynarken giydiği yandaş ceketi üzerine tam gelecektir. Bu nadir bulunur değerli şahsiyetin sanıyorum, harman yerlerinde saman savurması, biçerdöver üzerinde poz vermesi, çizme giyip pancar sulaması, kasketi takıp pamuk toplaması, yetmiyorsa fındık işine girmesi an meselesidir ve beklenmelidir."
-"Hak etmese de yargı kararına saygı duyacağız"
Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin gerekçeli kararını inceleyen dikkatli, objektif ve şuurlu bir akıl, hukukçu olmasa dahi birçok fahiş hata ve çarpıtmanın olduğunu göreceğini belirten Bahçeli, buna rağmen hak etmese de yargı kararına saygı duyacaklarını ifade etti.
Bahçeli, "Yüksek yargı organlarının ne hale düşürüldüğünü, nasıl siyasileşip tarafsızlığını kaybettiğini üzülerek izliyor, bunun Türkiye'ye büyük bir maliyeti olacağını düşünüyoruz. Gerçi Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay'ın muhterem başkanlarının böyle bir hassasiyet ve meselesi olmadığını da ibretle takip ediyoruz. Dünya onlara güzeldir, saltanat süren onlar, ceremeyi çeken, hak ve talepleri umursanmayan millettir. Paralel ve yandaş kuşatmasına alınmış yargının bu haliyle ve bu tablosuyla adım atacak mecalinin kalmadığı ortadadır. Adaletin kalan izleri de Rize'de çay tarlasında silinmiş, Kırşehir'de Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Biz 10 Temmuz'daki Olağanüstü Büyük Kurultayla hem tüzüğümüzü değiştirecek hem de seçim yapacağız. Bunun dışında hiçbir kurultay tarihini tanımıyoruz." diye konuştu.
Olağanüstü Büyük Kurultay kapsamında, 19 Haziran gününü açıklayıp kaos imalatı yapan, MHP'yi paralel hesap ve yönlendirmeyle ele geçirmeyi planlayanlara da asla hiçbir şart altında itibar etmeyeceklerini, izin vermeyeceklerini ve dikkate almayacaklarını vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Kurultaysa istenen, 10 Temmuz niye görülmez? Tüzükse değiştirilmek istenen, genel başkanlık, merkez yönetim kurulu ve disiplin kurulu seçimleri ise hedeflenen 10 Temmuz'a niçin uyulmaz? Ne yapılmak istenmektedir? MHP'nin hükmü şahsiyetini, tarihi hak ve ülkülerini savunmak bizim şerefimiz, şehitlerimize sözümüz, Türk asırlarına ve ecdadımıza namus borcumuzdur. Şerefin tavizi, namusun hiçe sayılması asla olmayacaktır. Aziz ülküdaşlarım, mukaddes davamızın geleceğini elinde tutan her biri birbirinden kıymetli değerli delegelerimiz; hepinize güveniyor, hepinizle bu can bu tende kaldığı müddetçe beraber olacağımızı, hep birlikte Çankaya Yokuşunda Asya'nın Bozkurtlarını söyleyeceğimizi gönül huzuruyla ifade ediyorum."
(Sürecek)