Yılmaz, TRT'de katıldığı canlı yayında TEOG'un kaldırılması ve yerine gelecek sistemle ilgili soruları yanıtladı.
Kendi çocuğunun da TEOG'a girdiğini belirten Yılmaz, "Dolayısıyla TEOG'un ne olduğunu, olmadığını veli olarak da biliyorum. Çocuklarınız gözünüzün önünde büyüyor ama bir yarıştan diğer yarışa koşturuyorlar." diye konuştu.
Kendi dönemlerinde TEOG'un olmadığını anımsatan Yılmaz, şöyle devam etti:
"TEOG'dan çıkıyor, LYS'ye, YGS'ye giriyor. Ondan sonra Kamu Personeli Seçme Sınavı'na giriyor. Ondan sonra bir de kurumların özel sınavı var. Çocuk ilkokulu bitiriyor, ondan sonra da 25 yaşına kadar bir sınavdan bir sınava gidiyor. Spor yapabiliyor mu? Kitap okuyabiliyor mu? Sosyal bir etkinliğe katılabiliyor mu? Spor yapamadığı için obezite denen bir sorun, kitap okuyamadığı için kendini ifade edemeyen bir nesil ortaya çıkıyor. Kendimden biliyorum, çocuklarınızın hiçbirisini sosyal etkinliğe götüremiyorsunuz. Düğüne ya da bir toplantıya katılırlar mı? Yok. Yaptıkları tek şey internetle uğraşıyorlar. Peki bu sağlıklı bir sonuç olabilir mi? Sağlıklı bir nesil olabilir mi?"
Yılmaz, çocukların bireysel yeteneklerini keşfetmesini, tanımasını ve o doğrultuda eğitim almasını istediklerini ifade ederek, Türkiye'nin şu andaki eğitim durumu ve seviyesinin geçmiş yıllara göre "kat kat" daha iyi olduğunu vurguladı.
- "Milletimizin gönlü çok ferah olsun"
Türkiye'nin bazı ekonomik verilerine değinen Yılmaz, "Refahınız, ömrünüz, geliriniz artmış. Dolayısıyla eğitim çok iyi bir noktaya gidiyor." dedi.
Türkiye'nin kişi başına düşen milli gelirde dünyada 13. sırada olduğunu anımsatan Yılmaz, şunları söyledi:
"Bunu nasıl sağladınız? Altınınız, doğalgazınız ve petrolünüz yok. Tek beşeri sermayeniz var. Bunu altından, mücevherden değerli kılan tek şey eğitiminizdir. Türkiye'nin bu gerçeklerini görmeden her şey karanlıkmış gibi bir sis perdesi oluşturmak bizden önceki görev yapan milli eğitim bakanlarına, AK Parti hükümetlerine büyük bir haksızlık olur. Milletimizin geleceğe yönelik umutlarını karartmak istiyorlar. Milletimizin gönlü çok ferah olsun. Geçmişten çok daha iyi bir noktadayız, daha iyiye gideceğiz. Hedefimiz büyük. Annelere, babalara 'Bize güvenin.' diyoruz. 18 milyon evladım var. Hiçbirisinin en ufacık bir kaygı duymasını istemem."
- "(Öğrenmeyi öğrensin) diyoruz"
Ölçme değerlendirmenin eğitim programlarının olmazsa olmaz unsuru olduğuna işaret eden Yılmaz, "Peki bizdeki husus ne? Test olması. Biz 'kendisiyle ve çevresiyle barışık olan, kendine özgüveni olan insanlar olsun' ve 'öğrenmeyi öğrensin' diyoruz." diye konuştu.
Dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olabilmek, insanları daha zengin, daha mutlu, daha refah içinde ve daha uzun yaşatabilmek için eğitimin kalitesinin artırılması gerektiğini belirten Yılmaz, eğitimin kalitesini artırma gayreti ve çabasının da bu sınav sisteminin değiştirilmesi zorunluluğunu doğurduğuna vurgu yaptı.
TEOG yerine nasıl bir sistem olacağına ilişkin çalışmaların sürdüğünü kaydeden Yılmaz, "Arkadaşlarımız çalışıyor, alternatifleri hazırlayacaklar. Bu alternatifler bize geldikten sonra da Bakanlar Kuruluna sunacağız. Bakanlar Kurulumuzun vereceği talimata göre de en kısa zamanda velilerimizin, milletimizin, öğrencilerimizin ve evlatlarımızın önüne bir sonuç çıkaracağız." dedi.
Yılmaz, bu yıl ilk defa öğrencilerin sosyal, kültürel ve spor faaliyetleri ve projelerinin kayıt altına alındığını bildirdi.
- Alternatifler
Yılmaz, 8. sınıftan TEOG'a girecek öğrenci sayısının 1 milyon 300 bin olduğunu belirterek, TEOG'un yerine sunulan bazı alternatiflere ilişkin şunları dile getirdi:
"Hepsi eğitim uzmanlarının görüşü. 'Her okul kendi sınavını yapsın' diyen var. 'Herkesi mahallesindeki okula alın. Ancak bazı okullar ile tarihi birikimi olan Ankara Fen Lisesi, İstanbul Lisesi, Kabataş Lisesi gibi okullara ortalaması 85'in üzerinde olanlar girebilir' şeklinde... Bu da bir alternatif. Birisi 'hayır öyle yapmayın, açık uçlu soru sorun.' diyor. Burada sınavı yapacak öğretmen bir başkası, okuyacak olan kişi de başkası olacak ama aileye öğrencinin açık uçlu sorulara ne cevap verdiği, hangi değerlendirme üzerinden not verildiğini de gönderin ki o da bilsin. Bu da başka bir alternatif. 'Eğitim üzerine sözüm var' diyenler lütfen bize göndersinler. Biz bunları alırız, değerlendiririz."
- "Fırsat eşitliğini sağlamak istiyoruz"
TEOG'un kaldırılmasına ilişkin birtakım eleştirilerin hatırlatılması üzerine Yılmaz, bütün ihtiyaçları göz önüne alarak bir çalışma yapacaklarını, fırsat eşitliğini sağlamak istediklerini söyledi. Yılmaz, "Geçen yılın TEOG birincisi Muş'un Varto ilçesinden bir kızımız. Mezrada yaşıyor. Bu yıl onun kızkardeşi de birinci oldu. Yine Erciş'ten, Şırnak'ın İdil ve Tunceli Çemişgezek ilçelerinden birinci çıktı. Tunceli Çemizgezek'ten birinci olan Mahir şu anda Robert Kolej'de okuyor." dedi.
Yılmaz, "Önümüzdeki Mahirler ne yapacak?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Hiç merak etmesinler, bunlar bizim cevherimiz. Ülke bu altını, bu kıymeti, bu cevheri değerlendirmeme lüksüne sahip olabilir mi? Eğitimde genel kural hiç kimseyi geride bırakma. Hepsini kendi yeteneği ve ilgisine göre yönlendirebilmek... İnşallah herkese açık, herkesin ulaşabileceği bir sistemi getireceğiz. Çok net söylüyorum, kalkan TEOG bir öncekilerden daha iyiydi hiç şüphesi olmasın bu aziz milletimin, yerine gelecek sistem de şu anki TEOG'dan daha iyi olacak."
Milli Eğitim Bakanlığının ölçme ve değerlendirme konusunda Türkiye'nin en uzman kuruluşu olduğunu aktaran Yılmaz, kamu kuruluşlarının birçok sınavını yaptıklarını söyledi. Yılmaz, "Çok nitelikli bir kadromuz var. Bu kadromuzun hazırlayacağı ölçme, değerlendirme inşallah halkımıza açıklandığında çok daha iyi bir noktaya gideceğiz." ifadesini kullandı.
(Sürecek)