Gazete tarafından ele geçirilen ve bölgede faaliyet gösteren 6 yardım kuruluşunun hazırladığı 2 ön rapora göre, Arakan'da 2012'deki şiddet olaylarında yerlerinden edilen, kamplarda kalan Arakanlı Müslümanların acil durumlarda kan bankalarına erişimi kısıtlanıyor.
Bankalardaki kanların sadece Budistlere gittiğine işaret edilen raporda, gönüllü olarak bazı kişilerin kanlarını Müslümanlara bağışlaması gerektiği vurgulandı.
Haberde, 48 yaşındaki U Nu Maung adlı kişinin, Müslümanlara kan bağışı için başkalarını bağış başı 10 dolara ikna ettiği bilgisine yer verildi.
Raporda ayrıca, ülkelerini terk ederek Bangladeş'e sığınmak zorunda kalan Arakanlı Müslümanların dönmesi için de gerekli koşulların halen olmadığının da altı çizildi.
Haberde, uluslararası yardım kuruluşlarının da halen Arakanlı Müslümanların kaldığı kamplara erişimlerinin büyük ölçüde engellendiğine işaret edildi.
BM kuruluşları, Arakanlı Müslümanlara yardımların ulaşılmasının halen engellendiğini belirtiyor.
- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Birleşmiş Milletlere (BM) göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 725 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti de Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların gerekli güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin, yeni bir "etnik temizlik" kampanyasına yol açacağı endişesini taşıyor.