'Nazi Almanyası'ndan kaçanlara Türkiye kucak açtı'
Bern Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bernd Nicolai:- 'Nazi Almanyası'ndan 1930'lu yıllarda kaçan önemli bilim insanlarına Türkiye kucak açarak büyük bir insanlık örneği göstermiş ve birçok Alman bilim insana da önemli bilim ve teknik aktarımı yapma fırsatı sunmuştur'

Oluşturma Tarihi: 2019-09-12 23:16:48

Güncelleme Tarihi: 2019-09-12 23:16:48

Bern Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bernd Nicolai, "Nazi Almanyası'ndan 1930'lu yıllarda kaçan önemli bilim insanlarına Türkiye kucak açarak büyük bir insanlık örneği göstermiş ve birçok Alman bilim insana da önemli bilim ve teknik aktarımı yapma fırsatı sunmuştur." dedi.

Prof. Dr. Nicolai, Almanya'nın Köln kentinde, 1933-1945 yılları arasında Türkiye'ye sığınan Alman mimarların yaşantısı ve eserlerini anlatıldığı "Bauhaus Akımının Ötesinde: Türkiye'de 1930'lı Yıllarda Modernlik ve Sürgün" temalı konferansta konuştu.

Köln Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ve Landesverband Rheinland (LVR) işbirliğiyle düzenlenen konferansta Prof. Dr. Nicolai, mimaride dış görünüm yerine işlevselliğe ve sadeliğe önem veren Bauhaus akımının özellikle Ernst Egli ve Bruno Taut tarafından Türkiye'ye taşındığını ve mimarların eserlerinin özellikle genç cumhuriyetin başkenti olan Ankara'yı süslediğini ifade etti.

Nicolai, "Sürgün mimarlar Ankara'nın imarında gerekli altyapının oluşturulmasında önemli rol oynamıştır. 1919 yıllında Almanya'nın Weimar şehrinde kurulan Bauhaus sanat ve tasarım okulu ile 'Bauhaus Sanat Akımı' mimari akımlar arasında büyük bir öneme sahiptir ve dünyada etkili olmuştur." dedi.

Prof. Dr. Nikolai, yaptığı sunumda, "Nazi Almanyası'ndan 1930'lu yıllarda kaçan önemli bilim insanlarına Türkiye kucak açarak büyük bir insanlık örneği göstermiş ve birçok Alman bilim insana da önemli bilim ve teknik aktarımı yapma fırsatı sunmuştur." ifadesini kullandı.

YEE Köln Müdürü Yılmaz Bulut ise Bauhaus'un Almanya'da 100. yılı kutlamaları kapsamında Türk-Alman ilişkilerinin önemli fakat unutulmuş bir dönemi olan 1933-1945 yıllarına işaret ettiklerini, bu vesile ile sürgün mimarları ve etkilerini tanıttıklarını vurguladı.