Denizli Büyükşehir Belediyesi Usta Şair Necip Fazıl Kısakürek'i ölümünün 34. yılında düzenlediği 'Necip Fazıl'ın fikir, aksiyon ve sanat hayatı' konulu söyleşi ile yâd etti. Denizli Büyükşehir Belediye Sanat Merkezinde düzenlenen anma programına Denizli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gökoğlan, Büyükşehir DESKİ Genel Müdürü Mahmud Güngör, Kültür, Turizm ve Tanıtım Daire Başkanı Hüdaverdi Otaklı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanı Abdurrahman Şen, Kültür Tarihçisi Dursun Gürlek, Şair-Yazar Ekrem Kaftan ve sanatseverler katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanı Abdurrahman Şen, Kültür Tarihçisi Dursun Gürlek, Şair-Yazar Ekrem Kaftan'ın konuşmacı olarak katıldığı söyleşide usta şair'in hayata karşı tutumu ve Türk sanatına olan katkıları anlatıldı.
Gürlek: "Necip Fazıl'ın en çok sevdiği insanlar gençler idi"
Türk edebiyatında Necip Fazıl Kısakürek'in çok önemli bir yeri olduğunu ve Necip Fazıl'ın eserleri ile tanınması gerektiğini ifade eden Kültür Tarihçisi Dursun Gürlek, "Necip Fazıl'ın en çok sevdiği insanlar gençler idi. Gençlere hitabesi de hakikaten bir edebiyat şaheseridir. Bir insanı iki türlü tanırız. Biri gıyabi biride vicahi. Kendisini görmeden eserlerini okuyarak, mütalaa ederek, şiirlerini telaffuz ederek tanımak gıyabi tanımaktır. Vicahi tanımak ise karşı karşıya gelmektir. Ben deniz bu iki güzelliği de tatmış olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Çok erken bir yaşta ilkokulda Necip fazıl'ı gıyabi olarak tanıdım ve o yaşta sevmeye başladım. Üniversite yıllarımızda da Necip Fazıl'ı evinde ziyaret ettik. Büyük bir şairdir Necip Fazıl Kısakürek" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanı Abdurrahman Şen ise, "Necip Fazıl Kısakürek'i anlamanın birinci yolu mutlak suretle Necip Fazıl'ın eserlerini okumaktır. Anlama noktasında birkaç konuyu paylaşmak istiyorum. Üstad ne söyledi, biz ne anladık. Bende Necip Fazıl Kısakürek'i yakından tanıma şansına ulaşmış biriyim. 1976 yılında Büyük Doğu dergisi çıkarılacağında dergi için fikir alışverişinde bulunmak ve bir tiyatro oyunu için kendisini ziyaret etmiştim. O günlerden sonra üstad'ın eserlerini daha çok okuyup eserlerinden onu anlamaya çalıştık."