Yıldırım, JW Marriott Otel'de düzenlenen "Netaş 50. Yıl Zirvesi"ndeki konuşmasına, vatandaşların Mevlit Kandili'ni kutlayarak başladı. Hazreti Muhammed'in dünyaya gelişinin yıl dönümünün, Mevlid-i Nebi'nin idrak edildiğini belirten Yıldırım, "Bu vesileyle bütün vatandaşlarımızın bu mübarek gününü, mevlidini tebrik ediyorum." ifadesini kullandı.
Netaş'ın 50. yılının ülkeye, Türkiye'nin teknoloji serüveni ve gelecek vizyonuna hayırlı olmasını dileyen Yıldırım, bugün yalnızca Netaş'ın ve Türkiye'nin değil, küresel etki alanı oluşturan önemli konuların ele alındığını dile getirdi.
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişiminin konvansiyonel hizmetler gibi olmadığını, bu teknolojilerin baş döndürücü bir hızla yerküreyi birinci dereceden etkilemeyi sürdürdüğünü vurgulayan Yıldırım, bu değişim ve dönüşümün üç aşamada ele alınabileceğini söyledi.
Birinci aşamanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinin, günlük hayattaki işleri hızlandırması olduğunun altını çizen Yıldırım, kağıt, kalem, bilek gücüyle yürütülen işlerin, bilgisayar ve onlara bağlı yazılımlarla yapılmaya başlandığına, böylece bilgi ve iletişim dünyasının, daha önce karşılaşılmayan bir hıza ulaştığına dikkati çekti.
İkinci aşamanın, kullanılan yazılım ve sistemlerde verilerin birikmesi ve bu verilerin analizi olduğunu belirten Yıldırım, "Bu analizler, raporlar bize çalışmalarımız, süreçler, karar mekanizmalarımız ve performansımız hakkında bilgi verdi. Sağlıklı sonuçlara ulaşmamıza destek oldu. Böylece bilgi ve iletişim teknolojileri birer önemli araç olmakla beraber karar alma mekanizmalarımızda da yer almaya başladı. Yani bir bakıma bize akıl vermeye başladı." diye konuştu.
Üçüncü aşamanın ise yeni dönemi müjdelediğini ifade eden Yıldırım, "Önceleri işimizi gördüğümüz, yönetirken destek aldığımız bu teknolojiler, hayatımızın doğrudan bir parçası haline geliyor hatta geldi bile. İleride bunun etkilerini çok daha çarpıcı şekilde göreceğiz." dedi.
- "Devir artık nesnelerin internet devri"
Başbakan Yıldırım, dünyadaki her canlı ve cansız varlık için bilgi ve iletişim teknolojilerinin vazgeçilmez unsur haline geldiğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Öyle ki bu teknolojiler olmadan günlük hayatımızı devam ettirmemiz zorlaşıyor. Buna yeni nesil sanayi devrimi, endüstri 4.0 diyoruz. Devir artık nesnelerin internet devri. Bu süreci meydana getiren dört ana etmen var; birincisi, bilgisayar teknolojilerindeki köklü değişim, kuantum bilgisayarları diğer adıyla süper bilgisayarlar, mikroçip teknolojisindeki gelişmeler, iletişim teknolojisindeki ilerleme ve hız artışı, 5G ve ötesi, yapay zeka teknolojileri. Geleceğimizi bu teknolojik alanlar şekillendirecek, belirleyecek."
Gelecekte insan vücuduna yerleştirilecek sensörlerin, sağlık durumuna ilişkin bilgi toplayacağını anlatan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yolda giderken bir kabine girdiğimizde veya aracımızın içinde bir sağlık merkezine, tıp merkezine bağlanıp, doktorlar yüz yüze gelmeden her türlü bilgiyi alabileceğiz. Akıllı ilaç sistemleri yeri ve zamanı geldiğinde ihtiyacımız kadar ilacı bize sunacak. Mesela bugün bu organizasyona katılacağımızı arkadaşlar programa yazmışlar. Ben de program dahilinde 11.00'de burada olmam gerekiyordu. Biraz da geç kaldım çünkü bu teknolojileri tam kullanamıyoruz. Geleceğin teknolojisinde saatim toplantıyı hatırlatacak, hava, yol durumunu ve daha birçok bilgiyi zamanlıca bana aktaracak ve süreçle ilgili detayları anbean verecek. Böylece bilgi ve iletişim teknolojilerinin hayatımızdaki hacmi gittikçe artmaya devam edecek."
- "Uydularımızla adeta bir filo kurduk"
Elektrikli araçların kullanılmaya başlandığını, yakın zamanda sürücüsüz araçların devreye gireceğini dile getiren Yıldırım, araçların akıllandığı gibi yolların da akıllanmaya başlayacağını belirtti.
Bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda Türkiye'de 2003 yılından bu yana çarpıcı, kayda değer gelişmeler yaşandığını hatırlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
"2023 hedeflerine ulaşmak için ekonomik kalkınma hamlesini gerçekleştirmemiz şart. Bunun için de bilgi tabanlı kalkınma modeli izlemek mecburiyetindeyiz. Yani en çok bilgi ve iletişim teknolojileri alanına yoğunlaşmalıyız, buralara daha çok yatırım yapmalıyız. Büyüme hamlemizi daha çok akıl teriyle gerçekleştirebiliriz. 15 yılda uluslararası kuluçka merkezleri kurduk. Yerli çip üretimi için çalışmalara başladık. Uzaya gönderdiğimiz uydularımızla adeta bir filo kurduk. Ar-Ge'nin gücünü, Türkiye'nin gücü olarak gördük ve bu konuda yatırım yaptık. 64 teknopark, 40 bin Ar-Ge personelinden oluşan dev teknoloji ekibi kurduk. Türkiye'nin 80 yılda hayal dahi edemediklerini 15 yılda büyük oranda hayata geçirdik. 'İnternette tek şeritli yollarla bir yere gidilmez.' dedik ve çok şeritli yollara geçtik."
(Sürecek)