ÖKK darbe girişimi davası
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığını ele geçirme teşebbüsüne ilişkin 68 kişinin yargılandığı davaya devam edildi

Oluşturma Tarihi: 2018-12-12 13:11:14

Güncelleme Tarihi: 2018-12-12 13:11:14

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirme teşebbüsüyle ilgili 68 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Tutuklu sanıklardan eski kurmay albay Ümit Bak, 11 Aralık'ta başladığı esasa ilişkin savunmasına devam etti.

Bak, darbe girişiminin ertesi gün savcıya ifade verirken cüzdanından çıktığı iddia edilen "darbe girişimine katılacakların listesi" ile ilgili bir şey söylemediğini, soru sormadığını ancak cüzdanındaki askeri kimlik kartının orada bulunduğunu öne sürdü.

Bu liste hakkında 7 Haziran'a kadar işlem yapılmadığını ifade eden Bak, kriminal inceleme talebi sonucu el yazısı örneklerinin 8 Eylül 2017'de alındığını, raporun ise 20 Şubat 2018'de hazırlandığını bildirdi.

Bak, raporda, el yazısında benzerlikler görüldüğü ancak yüksek oranda bir sonuç elde edilemediğinin belirtildiği ve kesin sonuca varılamadığını dile getirerek, buna rağmen "Yazıların Ümit Bak'ın elinden çıktığı kanaatine varılmıştır." sonucuna ulaşıldığını söyledi.

Kesinlik olması gereken bir raporda kanaat sonucu verildiğini savunan Bak, raporu kabul etmediğini belirtti.

- "Liste hazırlamadım"

Listenin cüzdanından çıktığı iddiasıyla ilgili Bak, "Böyle bir liste hazırlamadım ve cüzdanıma koymadım. Eğer ki cüzdanımdan çıktıysa kimin hazırladığını ve koyduğunu da bilmiyorum." dedi.

Bak, olay gecesi cüzdanının üniformasının cebinde bulunduğunu, Mihrali Atmaca ve ekibince derdest edildiklerinde cüzdanının alındığını ancak bir süre sonra geri konulduğunu ileri sürdü. Bak, cüzdanı kimin alıp kimin koyduğunu görmediğini savundu.

Kendisinden çıktığı iddia edilen listede 33 isim bulunduğunu kaydeden Bak, bu kişilerden yalnızca birkaçını tanıdığını, onlarla da samimiyeti olmadığını iddia etti.

Bak, listedekilerin 23'ünün farklı nedenlerle 15 Temmuz'da kışlada dahi olmadığını ifade ederek, 10 kişinin ise ya nöbetten dolayı ya da mesaiye kaldıkları için orada bulunduklarını öne sürdü.

Listedekilerin yaşlılardan oluştuğunu ve muharip personel olmadıklarını savunan Bak, iddia edildiği gibi darbeci olsa savaşçı personeli listeye yazacağını söyledi.

- Nedim Şahin'in öldürülmesi

Başçavuş Nedim Şahin'in, Mihrali Atmaca ve İsmail Çınar tarafından odasında öldürüldüğünü belirten Bak, Özel Kuvvetler Komutanlığınca başsavcılığa gönderilen yazıda Şahin'in, korumalığını yaptığının belirtildiğini ifade etti.

Şahin'in koruma personeli olmadığını, bu işin kursunu almadığını ve yaşlı olduğunu ileri süren Bak, koruma için bu kursu almış, atik, çevik adamlar görevlendirebileceğini, bu yüzden bu iddianın da doğru olmadığını savundu.

Bak, "Nedim Şahin'e bana korumalık yapması için bir emir vermedim. Böyle bir görevlendirme yapmadım. Yetkim de yok. Kendisi de bana gelip böyle bir görev için talepte bulunmadı." diye konuştu.

Darbeci tuğgeneral Semih Terzi ile mesajlaşmalarıyla ilgili de Bak, emniyete gönderilen telefonlarda yapılan incelemede, mesajların Terzi öldükten sonra, kendisi de cezaevinde bulunduğu sırada gerçekleştiğine yönelik rapor hazırlandığını öne sürdü.

Duruşmaya, öğle arası verildi.