Olay, 5 Nisan Cuma günü Antalya'nın Kepez ilçesinde meydana geldi. Uzun süredir yurt dışında çalışan inşaat mühendisi Mehmet Ata Ağırman (38), kanser hastası ablası için 2018 model aracını satmak istedi. Ağırman, emlakçı tanıdığının vasıtasıyla Denizli'de yaşayan 3 kişi ile telefonda görüşerek 140 bin TL karşılığında anlaştı. İddiaya göre, Antalya'ya davet ettiği şahıslar kente geldiklerinde, kooperatiften kredi çekeceklerini söyleyip, satışın Denizli'nin Çivril ilçesinde olması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine Ağırman, yanındaki akrabası ve şahıslarla birlikte Çivril ilçesine geldi. Noter satışı öncesi şahıslar, Ağırman'ı balıkçı lokantasına götürerek sazan balığı yedirdi, ardından 140 bin TL değerinde senet verdi ve kendi aralarında bir de sözleşme imzaladılar. Daha sonra notere giden Ağırman, aracının satışını gerçekleştirdi ancak yine iddiaya göre şahıslar, paranın havale yöntemiyle hesabına yatacağını söyleyip akaryakıt istasyonunda ihtiyaç molası verdikleri sırada kaçtı. Dolandırıldığını düşünen Ağırman, polise giderek şahıslar hakkında şikayetçi oldu.
"WC'den çıktığımda kaçmışlardı"
Başında geçenleri anlatan Ağırman, "Denizli'den çıktık, 'para' deyince, 'hesabına gelecek' dediler ve Antalya'ya kadar bizi getirdiler. Mesai saati dolmasına yakın para yatmayınca geri dönüp arabayı geri almak istedik. Yanımızdaki şahıslarla birlikte tekrar Denizli'ye dönüyorduk. Bir akaryakıt istasyonunda 'WC'ye gideceğiz' dediler. Biz de indik onlarla beraber. Daha sonra şüphelenip dışarıya çıktığımda arabayı bile göremedim, kaçmışlardı. Ardından polise şikayetçi olduk. Evraklarımızda senet olunca polis, olay dolandırıcılıktan çıkıp ticarete dönüştüğünü söyledi. Yan Kesicilik ve Dolandırıcılık Şube Müdürlüğüne gidip şikayetçi olduk. Çivril Mahkemesi aracıma tedbir koydurdu. Şu anda soruşturma devam ediyor. Senette ismi olan şahsın yaşadığı adrese kadar gittik ve orada yoktu. Süreç çok yavaş ilerliyor. 7 ayı geçti henüz arabamın yakalanma kararı çıkmadı" dedi.
"Ablam olayı duyunca daha da kötüleşti"
Olay sonrası hasta ablasının olayı duyduktan sonra üzülerek daha da kötüleştiğini belirten Ağırman, "Kanser ablamızın tedavisi için aracımızı satalım dedik, bu olayı duyunca daha çok kötüleşti. Ablamın sağlığı için hakkımızı aramaya devam edeceğim" diye konuştu.
Yerken 'ne güzel', sonrasında 'eyvah' dedik"
Şahısların sazan balığı yedirmesini de manidar bulduğunu sözlerine ekleyen Ağırman, "Sazan balığı yedirince kafamız karıştı. Acaba bunlar, 'Sazanları yakaladık' diye bir mesaj mı verdiler diye düşündük. Balığı yerken 'ne güzel' dedik, akaryakıt istasyonundan kaçtıklarında amcaoğlumla birbirimize baktık ve 'eyvah' dedik. Özellikle o balığı ısmarlamaları manidar diye düşünüyorum" diye konuştu.