Önce vatana, sonra organ bekleyen hastalara umut oldu
Önce vatana, sonra organ bekleyen hastalara umut oldu

Oluşturma Tarihi: 2016-08-02 13:41:29

Güncelleme Tarihi: 2016-08-02 13:41:29

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında hayatını kaybeden ve kayıtlara darbenin en genci olarak geçen 15 yaşındaki şehidin organları, biri çocuk olmak üzere 2 vatandaşa umut oldu.

Darbe girişimi sırasında yaralanmasının ardından kaldırıldığı hastanede 3 gün boyunca hayat mücadelesi veren, ancak hayata tutunamayıp beyin ölümü gerçekleşen 15 yaşındaki şehidin böbreği ile karaciğeri, yapılan başarılı operasyonlarla iki hastaya nakledildi.

Konuya ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Medipol Hastanesi Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya yönelik yapılmaya çalışılan darbe girişimini şiddetle kınadığını belirtti.

Karakayalı, 15 Temmuz gecesi yaşananların unutulmasının mümkün olmadığını dile getirerek, "Bu hain girişiminin başarılı olmamasındaki en büyük pay da demokrasiye sahip çıkarak, canını ortaya koyarak sokaklara dökülen, tankların, ağır makineli silahların önüne çıplak bedenleriyle çıkan halkımıza ait." dedi.

Darbe girişimi sırasında birçok şehit verildiğini, yüzlerce vatandaşın da yaralandığını hatırlatan Karakayalı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu sırada bizler de mücadelemizi hastanelerde, ameliyat odalarında verdik. Yaralanan bu vatandaşlarımızı kurtarmaya, hayata döndürmeye çalıştık. Tabii bu süreçte unutulmayacak kahramanlık ve insanlık hikayeleri de yaşandı. İşte bunlardan biri de 15 Temmuz gecesi demokrasimize sahip çıkmak için sokağa çıkan ancak hain bir kurşunla başından vurulan gencecik bir kardeşimize ait. Yaralanma sonrası yaklaşık 3 günlük verdiği hayat mücadelesini maalesef kaybeden bu kardeşimizde beyin ölümü gelişti. İşte bu gencecik kardeşimizin ailesi de evlatlarını kaybettiklerini öğrendikleri o an çok önemli, değerli bir karar vererek, organ bağışında bulundu. Bu demokrasi şehidi gencimizin organları başka insanlara hayat verdi. Yani hem ülkesini korumak için canını ortaya koydu hem de hayatını kaybettikten sonra başka insanların yaşamasını sağladı. Kendisine ve bu süreçte şehit olan tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, hastanelerde tedavileri devam eden gazilerimize de acil şifalar diliyoruz."

Prof. Dr. Karakayalı, şehidin bağışlanan karaciğerinin 19 Temmuz'da hastanede tedavi gören 63 yaşındaki Nadide Köse'ye, böbreğinin de 12 yaşındaki Kader Temel'e nakledildiğini söyledi.

Her iki hastanın da bu organ bağışı dışında başka bir tedavi seçeneklerinin olmadığına işaret eden Karakayalı, "Hayata tutunmak için organ bağışına ihtiyaçları vardı. Bekledikleri bağış o gece böyle bir hazin hikayeden sonra geldi. Her iki ameliyatımız da son derece başarılı geçti. Karaciğer nakli olan hastamızı 9'uncu gün, böbrek nakli ettiğimiz kızımızı da ameliyattan sonraki 5'inci gün taburcu ettik. Sağlıklı yaşantılarına devam ediyorlar." diye konuştu.

- "Keşke ben bekleseydim de o şehit olmasaydı"

Şu anda sağlık sorunu nedeniyle okuluna devam edemediğini, yeni dönemle birlikte tekrar eğitimine devam edebileceği için çok mutlu olduğunu anlatan 12 yaşındaki Kader Temel, böbreğiyle hayata tutunduğu kişinin şehit olduğunu yeni öğrendiğini belirterek, göz yaşlarını tutamadı.

Temel, duygularını şöyle anlattı:

"Böbrek hastalığım olduğunu öğrendiğimizde çok üzüldük. Çok kötü ve zor günler geçti. Şu an iyiyim. Son 6 aydır evde her gece 12 saat boyunca diyalize giriyordum. Annem diyalizimi bağlıyordu. Bu nedenle okula da gidemiyordum. Böbrek nakli olalı 15 gün oldu. Nakil haberi için bizi gece saat 02.00'de aradılar. 'Acele, 15 dakika içinde gelin' dediler. Biz de çok sevindik. O halde, terliklerle falan koşup geldik. Bir yandan çok üzgünüm ama bir yandan da sevinçliyim."

Kendisine organları nakledilen kişinin şehit olduğunu yeni öğrendiğini aktaran Temel, "Tabii ki çok güzel bir şey oldu ama keşke bekleseydim de o şehit olmasaydı. İnsanlar hiç tuzlu yemesinler, organ bağışı çok güzel bir şey. Hayat kurtarıyorsun sonuçta." ifadelerini kullandı.

Anne Mine Temel de kızının hastalık döneminin çok zorlu geçtiğini, bir yıldır bu hastalıkla ailece mücadele ettiklerini söyledi.

"Evde diyalize bağlıyordum kızımı. Kendim için değil, Kader'i makinelere bağlarken çok üzülüyordum." diyen Temel, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Kader çok zor günler geçirdi. Hamd olsun ameliyat oldu çok sevindik. Bir yandan da çok üzüldük, gencimiz şehit olduğu için. Çok teşekkür ediyorum ailesine. Mekanı cennet olsun. Her zaman da dua ediyoruz. Onun şehit olduğunu burada öğrendim. Çok da üzüldük. Keşke şehit düşmeseydi Kader 5 sene böbreksiz kalsaydı yine bakardım."

- "Şehidim önce vatanı korudu, sonra iki can kurtardı"

Karaciğer nakli olan Nadide Köse hastalığının 2 yıl önce anlaşıldığını ve siroz teşhisi konulduğunu belirterek, bu süre boyunca tedavi gördüğünü söyledi.

Organ bulunduğu haberini hastaneye kontrole gelirken yolda aldığını dile getiren Köse, şunları söyledi:

"Tedavi görüyordum ama acilen karaciğer nakli olmam gerekiyordu. Hastaneye kontrole gelirken yolda aradılar. 'Karaciğer bulundu hemen acilen hastaneye gelin' şeklinde haber geldi. Şu an çok mutluyum ama şehidimize sonsuz üzülüyorum. Çok gençmiş çünkü. Bu duygu anlatılacak gibi değil. İnşallah sağlığıma kavuşurum."

Köse'nin kızı Elif Özer de kadavradan organ nakli olmak için 3 ay önce başvuru yaptıklarını belirterek, duygularını şöyle aktardı:

"Annem üçüncü kontrolüne gelirken aramışlar. Biz de çok heyecanlandık, çok mutlu olduk. İlk başlarda vericinin şehit olduğunu bilmiyorduk. Ona da çok üzüldük. Allah'tan rahmet diliyoruz şehidimize, iki can kurtardı. Hem vatanımızı korudu hem de iki can kurtardı. Bütün halkımıza bir mesaj vermek istiyorum, organlarını lütfen toprak yapmasınlar, bağış yapsınlar. Canları kurtaralım."