Organ bağışı hastalara yeni bir yaşam sunuyor
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yoğun Bakım Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Türkay Akbaş, içinde bulunduğumuz Organ Nakli Haftası dolayısıyla organ bağışı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
9 Yıl Önce Güncellendi
2016-11-11 18:44:04
Organ bağışını, beyin ölümü tanısı koyulmuş kişilerin kalp, akciğer, böbrek, karaciğer ve kemik gibi organlarının alınıp ihtiyacı olan ve yaşama imkanları bu organlara bağlı kişilere bağışlanması şeklinde tanımlayan Yrd. Doç. Dr. Türkay Akbaş, canlı bir kişiden de böbrek ve karaciğer organlarının başka bir kişiye naklinin yapılabildiğini ve bu durumun genellikle kan bağı olan insanlar arasında gerçekleştiğini söyledi.
Beyin ölümü kavramını, beyin ve beyin sapı fonksiyonlarının geri dönüşümsüz olarak kaybolması ifadesiyle açıklayan Yrd. Doç. Dr. Akbaş; inme, beyin kanaması veya kafa yaralanmalarının beyin ölümüne yol açabileceğini dile getirerek, "Beyin ölümü gerçekleşmiş kişiler artık mutlak ölüdürler ve iyileşme olasılıklarının olmadığını vurgulamak isterim. Bu kişilerin diğer organlarının canlılığını idame ettirmesi ve kalbinin atması yoğun bakım ünitesinde vermiş olduğumuz destek tedavileri sayesinde olmaktadır. Tansiyon yükseltici ilaçlar, sıvılar ve yapak solutma makineleri ile organların canlılığının devamı sağlanmış oluyor" şeklinde konuştu.
"Organ bağışı ve nakli devletimizin kontrolündedir"
Organ bağışına karşı insanların bilgi eksikliğinden kaynaklanan ön yargıları olduğunu ifade eden Akbaş, "Organ bağışı ve nakli tamamen devlet tarafından organize edilmektedir ve hiç kimsenin hiçbir maddi menfaati yoktur. Tamamen hayat kurtarma üzerine planlanmış bir sistemle çalışır. Menfaat amacıyla organ alma veya satma yasalar tarafından kesinlikle yasaklanmış ve katı cezai yaptırımlara tabii tutulmuştur" dedi.
Hasta yakınlarının, hastanın organları alındıktan sonra vücut bütünlüğünün bozulmuş bir şekilde kendilerine teslim edileceğini düşündüklerini söyleyen Yrd. Doç. Akbaş, bu düşüncenin yanlışlığına vurgu yaparak organları bağışlanan kişinin, normal bir karın ve göğüs duvarı ameliyatı yapılmış gibi tüm vücut kesitlerinin özenle dikildiğini ve vücut bütünlüğü sağlandıktan sonra yakınlarına teslim edildiğini sözlerine ekledi.
"Organ nakli her kula nasip olmaz"
Hasta yakınlarının, ölen kişinin rızası olmadan organlarını bağışlamakla günah işleme korkusuna kapılabildiklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Türkay Akbaş, "Oysa organların bağışlanmasıyla ölen kişiye sevap kazandırdıklarının, ölen kişinin organlarıyla birkaç kişiye hayat verdiklerinin ve böyle bir iyiliğin de her kula nasip olmayacağının bilinmesi gerekir. Bazen beyin ölümü tanısı konulan bir kişiden 5-6 organ alınabilir ve bu da 5-6 insana hayat vermek anlamına gelir" ifadelerini kullandı.
"Son bir buçuk yılda 3 hastanın yakını organ bağışında bulundu"
Göreve başladığı bir buçuk yıl içerisinde beyin ölümü tanısı konulan üç hastanın ailesinin organ bağışını kabul ettiğine dikkat çeken Akbaş, bu yüksek gönüllü insanların organ bağışını kabul etmekle başka insanlara yeni bir hayat vermenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Akbaş, organ bağışında bulunan ailelerle yeniden konuşulduğunda vermiş oldukları kararın hayatlarının en doğru kararları olduğunu dile getirdiklerini ifade etti.
"Organ bağışının önemi eğitim müfredatına alınmalıdır"
Organ Nakli Haftasının toplumda farkındalık oluşturduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Akbaş, bu haftayla ilgili yapılan etkinliklerin, organ bağışının önemini insanlara yeniden hatırlatacağını ifade etti. Organ bağışı konusunda toplumsal bilinci artırmak için eğitimin önemine değinen Akbaş, organ bağışıyla ilgili eğitimlerin ilkokuldan itibaren müfredatta yer alması gerektiğini söyledi. Konuyla ilgili yapılacak toplantı ve söyleşilerin yararlı olacağı tavsiyesinde de bulunan Türkay Akbaş, organ bağışı sayesinde yaşamlarına devam eden hastaların bu tür etkinliklere katılmasının, toplumsal bilinci artırmada etkili olabileceği vurgusunda bulundu.
Herkesin bir gün bir organa ihtiyacı olabileceğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Türkay Akbaş, "Organ bağışının önemini anlamak için özellikle bir yakınımızın veya bizim ihtiyacımızın olmasına da gerek yoktur. Organlarımızı bağışlayalım ve hep birlikte bu konunun önemini anlamaya çalışalım" diyerek sözlerini sonlandırdı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara