Eskişehir'in Vişnelik Mahallesi Park Sokak'ta, geçtiğimiz 17 Haziran Cuma günü meydana gelen olayda, sabah işe gitmek üzere servis bekleyen Tuba Korkmaz, olaydan iki ay önce ayrıldığı eski erkek arkadaşı Fatih S. tarafından saldırıya uğradı. Dört kez bıçaklanan Korkmaz'a, doktor olan bir mahalle sakini ilk müdahaleyi yaptı. Genç kadın ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi'ne (ESOGÜ) kaldırıldı. Olayın ardından adliyeye sevk edilen Fatih S., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Savcı, Tuba Korkmaz'ı ağır yaralayan Fatih S.'nin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi ancak olayın teşebbüs aşamasında kalmasından dolayı 13 yıldan 20 yıla kadar cezalandırılmasını talep etti.
"Maddi, manevi her şeyimi ortaya koydum"
Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde son kez hakim karşısına çıkan sanık Fatih S., mahkemeye 7 sayfalık yazılı savunma sundu. Savunmasında Tuba Korkmaz'a 63 bin lira harcadığını belirten Fatih S., "Ben kendisini eşim, çocuğunu çocuğum gibi gördüm. Kendisiyle mutlu bir yuva kurma hayalim vardı. Maddi, manevi her şeyimi ortaya koydum. Sabırlı davranışlarımdan yararlanmak istedi. Sakin, namuslu bir ailede çevremde övgü ile bahsedilen bir insanım. Bu suçtan karşınızda durmak istemezdim. Ben bir bilim insanıyım. Benim iyi niyetlerimin katilidir" dedi.
Sanığın 14 yıl hapis cezası kararına itirazları reddedildi
Görülen son duruşmada kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Fatih S.'yi 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 14 yıl hapse mahkum ederken, cezada herhangi bir iyi hal ya da indirim uygulamadı.
Verilen kararı bir program için geldiği Denizli'de İhlas Haber Ajansı'na (İHA) değerlendiren Korkmaz'ın avukatı Merve Türkmen Kaplan, Fatih S.'nin 14 yıl hapse mahkum edildiğini ve kararın Yargıtay tarafından itirazlara rağmen onaylandığını ifade etti. Kaplan, "Kadın cinayetlerinden bir diğeri de müvekkilim Tuğba Korkmaz'la ilgili davadır. Söz konusu dava 2016 yılında Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülerek sanık aleyhine 14 yıl hapis cezası öngörülmüştür. Söz konusu karara sanık tarafından itiraz edilerek istinaf aşamasından geçmiş ve istinaf aşamasında yerel mahkeme kararı yerinde görülmüş. Akabinde de son olarak dosya Yargıtay'a gelmiştir itiraz üzerine, Yargıtay da dün itibariyle söz konusu kararın tefimi olmuştur ve sanık tarafından yapılan bütün bu itirazların reddine karar verilmiş ve yerel mahkeme kararı doğru bulunmuş ve sanık 14 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmıştır" dedi.
"Sanık aleyhinde 14 yıl hapis cezası verilmiştir"
Kararın vicdanları her ne kadar rahatlatmasa da, tatmin edici bir karar olduğunu vurgulayan Kaplan şunları söyledi:
"Şu şekilde nitelendirebiliriz, tabi benim müvekkilim şans eseri şu an hayattadır. Vahşice 4-5 yerinden bıçaklanarak, canına kastedilmiştir. Bunu emsal karar olarak da nitelendirebiliriz. Tabi ki bizler açısında cezanın az kanaatinde olsak da ceza kanunumuz açısından değerlendirdiğimiz takdirde, bir kişiyi öldürmeye teşebbüsten dolayı Türk Ceza Kanunumuzca kişi cezalandırılmıştır ve bunun ceza sınırına bakıldığı takdirde alt sınır 9 yıl, üst sınır 15 yıl olarak öngörülmüştür. Sanık aleyhinde 14 yıl hapis cezası verilmiştir. Dolayısıyla üst sınırına yakın bir ceza olma hasebiyle ve yine sanık lehine hiçbir indirimin uygulanmaması açısından da aslında biraz daha ülkemiz genelinden değerlendirildiğinde vicdanları her ne kadar rahatlatmasa da, tatmin edici bir karar olduğunu söyleyebiliriz."
"Esasen emsal olmasını umuyoruz"
Kararda 'iyi hal' başta olmak üzere hiçbir ceza indiriminin olmaması açısından emsal nitelikte olmasını umduklarını kaydeden Kaplan, "Esasen emsal olmasını umuyoruz, neden? Çünkü birçok olaylar söz konusu özellikle kadına yönelik gerek cinayet olayları, gerekse de teşebbüs aşamasında kalan durumlarla ilgili hakimlerimizin ve mahkemelerimizin uyguladığı kararlar alt sınıra yakın ve bazı durumlarda da indirimler uygulanabiliyor. O anlamda bizim kararımız, müvekkilim hakkında verilen bu karar üst sınır olması ve hiçbir indirimin uygulanmaması nedeniyle değerlendirmeye alınmasını talep ediyoruz" diye konuştu.