(Özel) Nadir Güllü'den 'Bayramda baklava yemekten kaçının' diyen diyetisyenlere sert tepki
Kurban Bayramı'na sayılı günler kala ünlü baklavacı Nadir Güllü, bayram öncesi 'Baklava yemekten kaçının' diye uyarılarda bulunan diyetisyenlere tepki göstererek, 'Tatlıyı kesin demek mesleğe yapılmış en büyük ihanettir. 'Baklava yenmeyin' denmesin. Azı karar, çoğu zarar, ortası yarar densin' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2019-08-02 09:21:48

Güncelleme Tarihi: 2019-08-02 09:21:48

Kurban Bayramı'na sayılı günler kala ünlü baklavacı Nadir Güllü, bayram öncesi "Baklava yemekten kaçının" diye uyarılarda bulunan diyetisyenlere tepki göstererek, "Tatlıyı kesin demek mesleğe yapılmış en büyük ihanettir. 'Baklava yenmeyin' denmesin. Azı karar, çoğu zarar, ortası yarar densin" dedi.

Baklava yemeyin diyen diyetisyenlere seslenen Nadir Güllü, "Baklava yenmeyin denmesin. Azı karar, çoğu zarar, ortası yarar densin. Yemeğin denmesin; çünkü beyindeki serotonin seviyesini yükseltip mutluluk verme özelliği var iyi bir tatlının. Zaten beynin çalışması için 115 gram mutlaka tatlı yemesi lazım. Beyne 115 gram şeker girmezse vücut çalışmaz. Arabanın benzini neyse beynin de benzini şekerdir" diye konuştu.

"Tatlıyı kesin demek mesleğe yapılmış en büyük ihanettir"

Diyetisyenlerin bayram öncesi yaptığı "Baklava yemekten kaçının" sözlerini eleştirerek konuşmasını sürdüren Güllü, "Diyetisyenler maalesef haklılar. Şöyle haklılar; meslektaşlarımız içerisinde bu işi çok suistimal eden, merdiven altı üretimler var. Sağlıksız gıda üretenler var. Bunları görüyorlar, yemeyin zararlı olur diyorlar. Ama diyetisyenler, doktorların içerisinde de farklılar var. Herkeste var bu. Bunu araştırsınlar, desinler ki; bilinçli yiyeceklerin seçimi, sağlıklı bir yaşam, hastalıktan korunmanın anahtarıdır. Kalitenin önceden ödenen bir bedeli varıdır, kalitesizliği daha sonra ödenen çok daha büyük bir bedeli var, densin ve araştırılma yapılsın densin. Bu işi çok güzel yapan meslektaşlarımızın tatlıları yenmesin denmesin. Tatlıyı kesin demek mesleğe yapılmış en büyük ihanettir. Bizin düğünlerimiz var, kız isteme var, nişan, sünnet, mevlitlerimiz var, 600 yıllık Topkapı Sarayı'ndan beri sofraların padişahı denmiş. Bu geleneksellik devam ederken niçin mutfak kültürümüzün bir parçası olan bu baklavayla niye uğraşılsın ki? Hem kültürümüz yaşansın deniyor. Gastronomi turizmi yapıyoruz, para ödüyorlar görmek için. Yabancılar bile bu lezzetin farkına varmışlar. Bizim bazı diyetisyen ve doktorlar nedense bunların üzerine gidiyorlar. Herkesin mesleğine saygı duyuyoruz. Onlarda bizim gibi zanaatkar ve ustalara saygı duysunlar. 35 bin esnaf, 6 milyon kişi ekmek yiyor. Sadece benden binlerce insan ekmek yiyor. Lütfen, bunları düşünerek konuşsunlar" şeklinde konuştu.