Pakistan Dışişleri Bakanlığı'ndan, Washington Post gazetesi yazarı David Ignatius'un bugünkü makalesinde ABD ile Pakistan arasında sivil nükleer anlaşmaya ilişkin görüşmeler yapıldığı ve Pakistan'ın askeri nükleer gücünün kısıtlanmasına yönelik müzakereler yürütüldüğü iddiası üzerine açıklama yapıldı.
Açıklamada, Pakistan'ın sorumluluk sahibi bir nükleer güç olarak ABD dahil uluslararası toplum ile 'nükleer istikrar ve güvenlik' konularında istişarelerini sürdürdüğü ifade edildi.
Pakistan'ın nükleer programının Hindistan'ın kışkırtıcı güvenlik doktrinleri üzerine şekillendiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Pakistan, nükleer gücünü ülke güvenliğini tamamıyla kapsayacak şekilde caydırma yeteneğini de muhafaza ederek devam ettirecektir. Pakistan'ın nükleer güce erişmesi, Güney Asya'da Hindistan'ın agresif tutumları ve doktrinlerine karşı ülke savunmasını gerçekleştirmek için elde edilmiştir. Bu politikamız Güney Asya'da barış ve stratejik istikrar arayan Pakistan'ın sorunların çözümü için elde ettiği en önemli köşe taşı başarıdır. Bu anlayışımız ve kararlılığımız eylül ayı içerisinde Başbakan Navaz Şerif başkanlığında gerçekleştirilen Ulusal Yönetim Otoritesi toplantısında da bir kez daha tekrarlanmıştır. "
Ignatius, bugünkü yazısında ABD'nin, nükleer silah programına kısıtlama getirmesi için Pakistan ile müzakereler yürüttüğünü iddia etmişti.
Büyük Britanya İmparatorluğu'ndan 1947 yılında aynı anda bağımsızlığını ilan etmelerinin ardından Pakistan ve Hindistan daha önce tartışmalı Keşmir bölgesi için 3 kez savaşmıştı. Hindistan ve Pakistan 1998 yılında gerçekleştirdikleri nükleer silah denemelerinin başarılı olması sonucu aynı dönemde bu teknolojiye erişmişti.
Pakistan, dünyada halen nükleer silahlara sahip olduğu resmen bilinen tek müslüman ülke olma unvanını sürdürüyor. Ülkenin elinde 100-120 adet aralığında nükleer başlık olduğu tahmin edilirken bu sayının Hindistan'da 90-110 arasında olduğu ifade ediliyor.
ABD'nin başkenti Washington'da bulunan Carnegie Uluslararası Barış Vakfı ve Stimson adlı düşünce kuruluşlarının ortak çalışması sonucu geçtiğimiz ağustos ayında hazırlanan raporda, Pakistan'ın gelecek on yıl içerisinde 350 adet nükleer başlığa erişerek ABD ve Rusya'nın ardından dünyanın en büyük 3. nükleer silah stoğuna sahip ülkesi haline gelebileceği ifade edilmişti.