Paris'teki saldırılar
Paris'teki saldırılar

Oluşturma Tarihi: 2015-11-14 15:54:39

Güncelleme Tarihi: 2015-11-14 15:54:39

" Fransa'nın başkenti Paris'i dün akşam kana bulayan terör saldırıları, uzun zamandır Fransız yetkililerinin yaptığı uyarıları bir anlamda haklı çıkardı.

Son olarak Başbakan Manuel Valls, terörle mücadelede "sıfır risk" olmadığını belirterek, ülkeye yönelik terör tehdidinin sürdüğünü bildirmişti.

Yine üç gün önce Toulon kentindeki askeri deniz üssüne saldırı hazırlığı içinde olan bir kişinin gözaltına alınması, terör tehdidinin ne kadar yüksek olduğunu ortaya koymuştu.

Mizah dergisi Charlie Hebdo'ya 7 Ocak'ta yapılan ve 12 kişinin ölümüne yol açan terör saldırısı ile izleyen iki gün de devam eden saldırıların ardından Paris'te güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkartılmış, orduya kentlerde kritik ve hassas bölgeleri koruma görevi verilmişti.

- Fransa'nın DAEŞ ile mücadelesi

Fransa terör örgütü DAEŞ ile Irak'ta verilen mücadeleye hava desteği ile katılıyor. Yine Fransız özel birlikleri Iraklı peşmerge güçlerini eğitirken, Fransa peşmergelere askeri mühimmat desteği veriyor.

Suriye'de "Esed rejimini güçlendireceği" gerekçesiyle uluslararası koalisyon güçlerinin hava operasyonlarına katılmamış, ancak eylül ayında bu kararından vazgeçmişti. Fransa, önce DAEŞ'in silahlı eğitim kamplarını, son olarak ise kontrol altında tuttuğu petrol depolarını bombalamıştı.

- Afrika'da Boko Haram ile mücadele

Fransa'nın başta Libya'ya yönelik müdahalesi, ardından Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Boko Haram gibi radikal gruplara yönelik askeri operasyonları, Suriye ve Irak'ta terör örgütü DAEŞ'e yönelik hava operasyonlarına katılması gibi gelişmeler Fransız yetkililerin "ülkenin terör örgütlerinin hedefi olabileceği" yolunda sürekli uyarılar yapmasına yol açmıştı.

Başta İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, terörle mücadele savcısı Marc Trevidic ve istihbarat birimleri yöneticileri, yaptıkları uyarılarda, başta başkent Paris olmak üzere ülkedeki turistik ve stratejik yerlerin teröristlerin hedefi olabileceğini bildirmişlerdi.

Güvenlik önlemlerini arttıran Fransa, ilk olarak El Kaide örgütüne yakınlığı ile tanınan Muhammed Merah isimli teröristin 2012 yılında yedi kişiyi öldürmesi ile sarsıldı. Merah, olaydan sonra düzenlenen operasyonda ölü ele geçirildi. Geçen yıl Belçika'da dört kişinin öldüğü sinagog saldırısının zanlısının Marsilya'da yakalanması, Fransa'nın terörün hedefi olduğuna yönelik haberleri medya organlarında manşetlere taşımıştı.

- Fransa'nın Afrika'da terörle mücadelesi

Fransız istihbarat servislerine göre de, son yıllarda Kuzey Afrika ve kıtanın diğer birçok bölümünde askeri varlığını artıran ve bu ülkelerde radikal gruplarla savaşan yönetimlere askeri destek veren Fransa, uzun bir süredir terör saldırılarının potansiyel hedefi olarak görülüyordu.

Fransa, Afrika'da son olarak askeri birliklerinin savaş konseptini "terörle mücadele" olarak değiştirmiş ve bu kıtada bulundurduğu askeri üslerde yeni bir düzenlemeye gitmişti.

Fransız ordusu, son olarak geçen yılın ekim ayında Afrika'da terör örgütü El Kaide ile daha iyi mücadele edebilmek için Nijer'in kuzeyinde bir askeri üs kurdu. Libya'nın güneyine yakın bir yerde oluşturulan askeri üs, terörle mücadele alanında faaliyet göstermek üzere hazırlandı.

Fransa'nın Afrika'da Mali, Çad, Nijer ve Burkina Faso'da toplam 3 bin askeri bulunuyor. Fransa'nın daha çok askeri lojistik araç ve gereç ile mühimmat bulundurduğu Gabon ve Senegal'de ise toplam bin askeri görev yapıyor.

- DAEŞ'e karşı Irak'ta mücadelede

Fransa'nın Irak'ta DAEŞ'e yönelik operasyonlara destek vermesi de bu terör örgütünün ağır tehditlerine hedef olmasına yol açtı. DAEŞ'e bağlı bir grubun geçen yıl Cezayir'de bir Fransız turistin başını keserek infaz etmesi Fransa'yı derinden sarstı.

Suriye ve Irak'ta IŞİD saflarında çarpışan Avrupalı gençlerin önemli bir kısmını Fransa'dan gidenlerin oluşturması da Fransız makamlarını alarma geçirdi. Fransa'da bu kişilerin savaşlara gitmesinin engellenmesi için geçen yıl ardı ardına iki yasa çıkartıldı.

Fransız vatandaşı olup Irak ve Suriye'ye DAEŞ saflarında savaşmak üzere gidenlerin 3 yıl hapis cezası ve 45 bin avro para cezasına çarptırılması gibi caydırıcı önlemler içeren yasanın ardından geçen yılın sonunda yine bu ülkelere giden gençlerin ülke dışına çıkmalarının engellenmesi için ikinci bir yasa çıkartıldı.

- İsrail-Filistin gerginliği

Ortadoğu'da İsrail ve Filistin arasındaki gerginliğinin artması, Avrupa'da en çok Müslüman ve Yahudinin yaşadığı ülke olarak bilinen Fransa'da bu iki toplum arasındaki gerginliğin artmasına yol açtı. İsrail'in Gazze'ye yönelik yaz aylarında yaptığı saldırıların ardından Paris, Filistin yanlısı ve İsrail yanlısı gösterilere sahne oldu.

Fransa'da düzenlenen son kamuoyu araştırmaları, hem Müslümanlara hem de Yahudilere yönelik düşmanlığın ve ırkçı saldırıların arttığını ortaya koyuyor.