Bakan Bak, "Karadeniz'in yeşil ve maviyle bezenen mücevheri, güzel Rize'mizin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümünü idrak etmekteyiz. Şanlı tarihimizin bu altın yaprağı; hem Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı hem de Rize'nin bir evladı olarak bana tarifi imkansız bir gurur vermektedir." ifadeleriyle başlayan mesajında, şunları kaydetti:
"Beş buçuk asır evvel Fatih Sultan Mehmet'in ve onun müjdelenmiş askerlerinin gönül seferberliğiyle şehrimiz İslam yurdu haline dönüşmüş; o günden beri Rize'nin kahraman evlatları daima medeniyetimizin yılmaz bekçileri arasında yer almışlardır. Yurdumuzu tarumar eden 1. Cihan Harbi fırtınasında da en çok yara alan şehirlerimizden birisi Rize olmuştur. Acı ve yoklukla geçen yıllar boyunca Rizeliler hiçbir zaman boyun bükmemiş, istiklal kavgası vermeye devam etmişlerdir. Bundan tam 100 yıl önce de çilekeş memleketimizin mübarek toprağı müstevlilerin kirli ayaklarınca çiğnenmekten kurtulmuştur.
1461 yılında Sultan Fatih öncülüğünde Rize'nin kapısını aralayarak, bu şehre ruh üfleyen kutlu dava; İstiklal Harbi'ne silah taşıyan, takası küçük ama imanı büyük Karadeniz evlatlarına devrolunmuştur. O yiğitlerin ruhu ise 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın işaretiyle ayağa kalkan iradede yeniden can bulmuştur. Kısacası ecdadın vesilesiyle şehrimize doğan adalet ve hürriyet güneşi; hiç sönmeden yüzyılları aşarak günümüze kadar ulaşmıştır. Onu söndürebileceğini zanneden işgalcilere ve katliam çetelerine de 100 yıl önce dedelerimiz dur demiştir. İnanıyorum ki Rize'nin yiğit evlatlarının sahip çıkması sayesinde, bu topraklarda istiklal güneşi kıyamete dek batmayacaktır.
Bu duygularla, evladı olmaktan gurur duyduğum Rize'nin kurtuluşunun 100. yıl dönümünü en kalbi duygularımla kutluyor, bu uğurda canını siper etmiş tüm kahramanlarımızı saygı ve rahmetle yad ediyorum."