Dolar

34,3061

Euro

37,1912

Altın

3.018,65

Bist

8.885,00

Şahinbey'de 'Türkiye Dış Politikası ve Dünya Beşten Büyüktür' paneli

Şahinbey Belediyesi'nin organize ettiği 'Türkiye Dış Politikası ve Dünya Beşten Büyüktür' paneli Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezi'nde düzenlendi.

6 Yıl Önce Güncellendi

2019-10-11 16:59:00

Şahinbey'de 'Türkiye Dış Politikası ve Dünya Beşten Büyüktür' paneli
Şahinbey Belediyesi'nin organize ettiği "Türkiye Dış Politikası ve Dünya Beşten Büyüktür" paneli Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezi'nde düzenlendi.

Şahinbey Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen panele, Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz, Ortadoğu Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şahin ve Gazeteci-Yazar Halime Kökçe ile Mehmet Acet, konuşamcı olarak katıldı. Paneli Gazianrep Valisi Davut Gül, MKYK Üyesi Hatice Merve Tatar, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Edibe Sözen, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, AK Parti Şahinbey İlçe Başkanı Av. Hasan Teke, İl Müftüsü Ahmet Çelik, Şahinbey İlçe Müftüsü Mahmut Rauf Arcaklıoğlu, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep İl Başkanı Ahmet Gök, protokol üyeleri ve çok sayda vatandaş dinledi.

"Krizlerle mücadele ediliyor"

Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz, Türkiye'nin tarihinin sürekli krizlerle ve mücadeleyle geçtiğini belirterek, "Türkiye bir süredir Orta Doğu'da yaşanan büyük bir krizle mücadele ediyor. Bu büyük kriz, Orta Doğu'nun ve Türkiye'nin de içinde yer aldığı İslam dünyasının, İslam medeniyetinin, adeta gelişmesine kendi tarihi kimliğine ve kendi hayatına karar vermesine engel olacak, onu durduracak, onu iç çatışmalarla ve fitnelerle kendi içinde meşgul etmeye yönelen büyük saldırıların, daha önce de gördüğümüz yeni ve son versiyonudur. Biz, Türkiye ve İslam medeniyeti olarak içinde bulunduğumuz Gaziantep başta olmak üzere geçmiş dönemlerde buna benzer haçlı seferlerinden itibaren problemler ve meydan okumalar yaşadık. Zaten bugün bizim övündüğümüz kimliğimiz ve kültürümüz, bu mücadeleler esnasında bizim mücadelemiz, emeğimiz ve gayretimiz ile ortaya çıktı. Şimdi bize düşen bu cehdi ve gayreti devam ettirmek" dedi.

"15 Temmuzla İslam Dünyası öz güven kazandı"

Bu mücadelenin zirve noktasının 15 Temmuz gecesi verildiğini aktaran Dr. Murat Yılmaz, "15 Temmuz gecesi milletimiz, kendisine biçilmeye çalışılan kefeni yırtarak, sadece Türkiye'ye değil, Orta Doğu'daki İslam ülkelerinin çoğunu parçalayıp bölmeye, bir kaosun içine sürükleyerek onların üzerinde yüzyıllarca sürecek bir tahakküm kurmaya yönelen senaryoyu bertaraf etti. O gece sadece milli egemenliğimize, milli kimliğimize sahip çıkmadık. Aynı zamanda İslam dünyasının da izzeti nefsini ve kendine olan öz güvenini kazandık, kazandırdık. Şimdi 15 Temmuz'dan sonra elde edilen bu büyük zaferin neticesinde hemen birkaç ay içerisinde büyük zorluklara rağmen Türkiye'nin, Fırat'ın batısında büyük senaryoyu çökertmek için yaptığı mücadelenin yeni bir aşamasındayız. Şu an bu mücadelenin Fırat'ın doğusuna taşımakla meşgulüz" ifadelerini kullandı.

"Devlet kendi toprakları üzerinde egemendir"

Türkiye'nin dış politikası ve dış politikanın etkilerini ele alan bir konuşma yapan Gazeteci-Yazar Halime Kökçe "Uluslararası ilişkilerin temel bir ilkesi vardır. Her devlet kendi toprak parçası üzerinde egemendir diye söyelenen bir tanımdır. BM'ye bağlı devlet tanımını hak ettiği düşünülen 190-250 civarında devletin varlığından bahsediliyor. Devlet denilen kurum kendi toprak parçası üzerinde egemendir, dediğimizde acaba bu kadar devlet var diyebilirmiyiz? Ya da bu ilke gerçekten uluslararası ilişkiler için geçerli bir ilke midir? Diye sormak gerekiyor. İç ve dış politikayı yakından takip eden insanların cevabı bu anlamda çok az devletin olduğu yönünde olacaktır. Ya da bu ilke hiçde geçerliliği olmayan bir ilke olarak düşünülecektir. Aslında bu ilke bazı devletler için geçerlidir. Kendini halen imparatorluk gibi gören dünya üzerinde gücünün yettiği üzerinde hegemonya kuran devletlerdir" dedi.

Tahmazoğlu'na tebrik

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu'nun önemli hizmetlerini gezme fırsatı bulduklarını, belirten Gazeteci-Yazar Mehmet Acet "Buraya ziyaretimizde Türkiye'nin en büyük parkını ziyaret etme şansımız oldu. Devamında şehirlerin içerisinde yeni şehirler kurulduğunu gördük. İhtiyaç sahibi insanlar için binlerce konut yapıldığına şahit olduk. Binlerce öğrencinin Çanakkale'ye, Umre'ye, ve Bosna Hersek'e götürüldüğünü ve tüm lise öğrencilerine kitap dağıtıldığını öğrendik. Türkiye'nin en başarılı belediye başkanlarından biri olan Mehmet Tahmazoğlu'nun hizmetlerini daha yakından inceledik ve bu konuda kendisini tebrik ediyorum" dedi.

"Türkiye PKK ile savaşıyor"

PKK/PYD'nin, Suriye'de en büyük eziyeti Kürtlere yaptığını ve kendisi gibi düşünmeyen Kürtleri ise katlettiğini, belirten Gazeteci-Yazar Mehmet Acet şöyle devam etti. "Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna başlattığı operasyon 'Türkiye Suriye Kürtlerine savaş açtı' şeklindeki bir dille sunuluyor. Kimse YPG demiyor. Bir tek Trump'ın biraz aklı başına geldi, ucundan doğruyu teslim etti. 'Türkiye PKK ile savaşıyor' dedi. Ama 'Türkiye Kürtlere savaş açtı' propagandasını, kampanyasını kırmak için Rasulayn, Tel Abyad, Kobani ve diğer bölgelerden de PYD'YPG zulmünden kaçan bir kısmı Türkiye'ye gelen, bir kısmı Kuzey Irak'a Barzani yönetimine sığınan on binlerce Kürt kardeşimiz var. Bu operasyon bittikten sonra onlarda bu şehirlere dönecekler. PKK/YPG Marksist-Leninist bir örgüttür ve kendisine ram olmayanları ya katletti ya sürgüne gönderdi. ABD'nin fiili desteğiyle ve elindeki silah gücüyle bütün oradaki siyasi oluşumlar dahil tüm hareketleri, görüşleri ve inançların hepsini birden kendi ideolojisine ram etti. Önümüzdeki süreçte bu harekatın başarılı sonuçları karşımıza çıktıkça, ben bu operasyon sahasındaki atmosferin ve ikliminde değişeceği kanaatindeyim" dedi.

"Türkiye'nin Kürtlerle değil PKK ile sorunu var"

Ortadoğu Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şahin, PKK/PYD ve YPG'nin 2015 yılından bu yana terör rejimi İsrail ve ABD'nin politikaları için bölgede 25 bin Kürt çocuğunun öldürülmesine neden olduğunu belirterek, "Türkiye'nin kendi Kürtleriyle sorunu olamaz, olmamalı. Ama Türkiye'nin PKK ile sorunu olacak, olmalı ve sürdüğü sürece kıyamete kadar takip edilmelidir. Türkiye'nin bölge Kürtleri ile sorunu olamaz, olmamalı. Ama Türkiye'nin bölgede emperyalistlerin ve israilin hizmetine sunulmuş, yoldan çıkartılmış Müslüman kimliği alınmış, tiplerle sorunu olacak ve olmalıdır. Kim, 'Türkiye Kürtlere saldırıyor' diyorsa bilin ki o Kürt düşmanıdır. Kim de 'Kürtler Türklere saldırıyor' diyorsa bilin ki o da Türk düşmanıdır. Burada üzerinde durmamız gereken bizim bin yıllık ortaklığımızın olduğunu biliyoruz. Bu ortaklığı göz önünde bulundurmalıyız." diye konuştu.

"25 bin Kürt çocuğu öldü"

Emperyalistlerin, Kobani üzerinden bölgede ezeli ve siyasal bir strateji oluşturmak istediklerine dikkat çeken ve bunu da PKK üzerinden yaptıklarını belirten Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şahin, "Türkler ile Kürtlerin, Kürtler ile Farsların, Kürtler ile Arapların arasına İran sınırından başlayıp Akdeniz uzanacak, israil, ABD ve Batı'nın bu bölgedeki çıkarlarına hizmet edecek Kürt çocuklarını toplamaya başladılar. 2015 yılından bu yana israil ve Amerika'nın bölgedeki politikaları için 25 bin Kürt çocuğu öldürüldü. Bir Kürt çocuğu bir sorun yaşadığında ben mi üzülürüm Benyamin Netanyahu mu üzülür? Yoksa bir Kürt çocuğu üzüldüğünde ve sorun yaşadığında Batıdakiler bizden daha çok mu üzülür yoksa biz mi üzülürüz?" diye konuştu.

Panel soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.

Haber Ara