SDÜ Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Haluk Songür, FETÖ'nün eğitim ayağını oluşturan üniversite örgütlenmelerinde başvurdukları hukuk dışı yolların akademik özgürlük ve bilimsel kapasiteye vermiş olduğu tahribata dikkat çekti. Tahribatın uluslararası düzeyde gereken ilgiyi uyandıramamış olmasının uluslararası akademik camiada FETÖ bağlantılı hukuksuzluğa karşı yapılan mücadelenin gereği gibi algılanmasına mani olduğunu ileten Prof. Dr. Songür, "15 Temmuz sonrasında üniversitelerde yaşanan sürecin akademik özgürlüğe karşı değil, tam tersine akademinin arınmasına ve üniversitelerde bilimin yeniden ana uğraş olmasına yönelik olduğunu tüm yurtdışı paydaşlarına anlatma ihtiyacı hisseden Süleyman Demirel Üniversitesi, konuya ilişkin olarak uluslararası düzeyde farkındalık oluşturmayı amaçlamıştır" dedi.
Metinde neler var?
Süleyman Demirel Üniversitesi'nin uluslararası düzeyde en çok üyeye sahip IUA International Association Of Universities (Uluslararası Üniversiteler Birliği), EAIE EuropeanAssociationFor International Education (Uluslararası Eğitim İçin Avrupa Teşkilatı) ve EUA European University Association (Avrupa Üniversiteler Birliği) gibi kuruluşların mensubu olduğunu kaydeden Songür, "FETÖ'nün Türkiye'deki üniversitelerde nasıl örgütlendiğini ve hangi yöntemleri kullanarak akademik alanda haksız rekabete yol açtığını bir metin hazırlayarak dünya çapında faaliyet gösteren üniversitelere ve çeşitli üniversite birliklerine gönderdi. FETÖ bağlantılı akademisyenlerin akademisyenliğe giriş ve yabancı dil sınavlarında başvurdukları hileleri ve akademisyenlikte şaibeli bir şekilde hızla yükselişlerinin içyüzünün anlatıldığı metinde, yurtdışı diploma denklikleri, doçentlik sınavları ve IELTS sınavında yapılan usulsüzlükler vurgulandı. Ayrıca üniversiteleri tabandan tavana kadar her düzeyde ele geçirmeyi planlayan FETÖ üyelerinin üniversite hazırlık sürecinden itibaren yönlendirdikleri öğrencilerin düşünce ve inanç dünyalarının sınırlandırılarak tek tipleştirilmesine yol açtıkları belirtilmiştir. Metinde vurgulanan bir başka unsur ise bu tür bir örgütsel beyin yıkamaya tabi tutulan üyelere önceden verilen sorularla sağlanan akademik pozisyonlar Türkiye'deki üniversitelerde kamplaşmalara yol açarak akademik özgürlük büyük boyutlarda zarar görmüştür" diye konuştu.
Metin 350'den fazla üniversiteye gönderildi
Prof. Dr. Songür, uluslararası akademik camia tarafından az bilinen gerçeklerin duyurulması sorumluluğunu taşıyan SDÜ'nün 350'den fazla üniversiteye ve üyesi olduğu tüm uluslararası kuruluşlara gönderdiği metinle Türkiye'deki üniversitelerde gerçekleşenler hakkında hakikatleri aktarma yükümlülüğünü yerine getirdiğini sözlerine ekledi.