Çevre kirliliğinin önlenmesinde en önemli etkenin doğaya saygı olduğunu dile getiren Başkan Çetiner, "Canlı ve cansız varlıkların oluşturdukları doğal ortama çevre diyoruz. Canlıların hayatlarını sağlık ve konfor içerisinde devam ettirebilmeleri için doğal çevrenin korunması zorunludur.
Dünya Çevre Günü; Birleşmiş Milletlerin Çevre Konferansında aldığı bir kararla, 1972 yılından bu yana her yıl kutlanmaktadır. Çevreyi oluşturan üç ana unsur hava, su ve topraktır. Bu üç unsur korunmalı ki canlılar yaşamlarını sürdürebilsinler. İnsanların; havaya, suya, hayvanlara ve bitkilere, hayvanların; havaya, suya ve bitkilere, bitkilerin; havaya, suya ve toprağa ihtiyaçları vardır. Çevre kirliliğini önlemedeki en önemli faktör saygıdır. Doğaya ve birbirimize saygı duyduğumuz sürece her türlü çevre problemini çözeriz" diye konuştu.
Bilinçli bir çevre oluşturmak için eğitimin de önemine dikkat çeken Başkan Çetiner açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Doğanın adaleti, insanın adaletinden daha etkendir. Çevrenin korunmasında ve çevreyi kirleten unsurların temizlenmesinde Sulak Alanlar önemli bir yer tutar. Bu nedenle sulak alanlarımızı korumak ve önem vermek zorundayız. Seyfe Gölü Sulak Alanı, 1994 yılında Ramsar Sözleşmesine girerek Dünya çapında bir sulak alkan olduğunu ispatlamıştır. Bu kadar önemli bir sulak alanımıza yeterince değer verdiğimiz söylenemez. Ancak yapılan ve yapılacak çalışmalarla hak ettiği değere ulaşacaktır."