Barut, "Mahalli basın ve yayın kuruluşları ile televizyon haberlerinde yer alan, CHP meclis grup toplantısında bahis konusu olan 'Kılıçdaroğlu'ndan Vali'ye çağrı' haberine cevabım aşağıdadır" başlığıyla yazılı bir açıklama yaptı.

SİDEMİR ve lojmanlarının 40 yıla yakındır elektrik almakta olduğunu aktaran Barut, şunları kaydetti:

"Elektrik hizmetini almayan, alamayan lojman elektriği ile tesis elektriğini birleştiren SİDEMİR yönetimidir. Lojmanların elektriğini de kesen aynı idaredir. Sendikayı kullanarak bedelini ödemeden bağlantıyı sağlayabilmek için işçisini meydanlara salmaktadır. En hafif tabiriyle danışıklı dövüşle, mizansenle karşı karşıya olduğumuz bilinmelidir. Vali, bu mizansene cevap vermeyecektir. Vali, hiçbir okula servis aracı vermez, geri almaz. Bahse konu taşımalı sisteme dahil edilmekse bu sistemin kapsamı Milli Eğitim uygulamalarında tereddütte yer bırakmayacak şekilde bellidir. Mantıksal çıkarımlarla, talebe göre valilikçe genişletilemez, daraltılamaz."

- "İşçiler validen talep ettiler diye sorumluluk almam mümkün değildir"

Yasal danışmanlık (tasdik kayyımlığı) ile "yönetici kayyımlığı"nın birbirinden çok farklı olduğuna dikkati çeken Barut, şöyle devam etti:

"Statüsü farklıdır, uygulaması farklıdır, kanuni konumları farklıdır. Bu ayrımı bilmeyenler müesseseleri birbirine karıştırmakta ve tabii ki yanlışa düşmektedirler. Düşmemeleri ihtimali yoktur. Yasal danışman olarak üç ayda rapor yazıp ayda 5 bin lira alınabiliyordu. Devlete vergisini ödemeyen, işçisinden kestiği primi SGK'ya yatırmayan ve yasal danışmanlığı kullanarak Vali olarak usulsüz işlere aracı yapılmak istenmeme rıza göstermediğim için geçen nisan ayında yasal danışmanlıktan mahkeme kararıyla ayrıldım. Şu anda SİDEMİR'in mahkeme kararıyla atanmış yasal danışmanları bulunduğunu belirtmek isterim. İşçilerin yasal danışmanın yapacağı işleri mevcutlardan istemeleri mümkünken, hala valiliğe yönelmeleri manidardır."

Barut, işçiyi kim çalıştırıyorsa işveren kimse işçinin ücretini de onun ödemesi gerektiğini, bunun her yerde böyle olduğunu vurguladı.

Görünene göre karar verenlerin ne kadar az şey gördüklerinin farkında olmadıklarını belirten Barut, "Bu konuda tüm sorumluluğu valiye yüklemekle çağrıda geçen tabirle '...bir mafya liderinin...' kandiline yağ damlatıldığını, gelişmelerden ziyadesiyle memnun olduğunu üzüntüyle belirtmek isterim. Çünkü SİDEMİR yöneticileri de irtibatı koparmamamı ve yasal danışmanlıktan ayrılmamamı istemişlerdi" açıklamasında bulundu.

- Vali Barut'tan soruşturma talebi

Geçmişte fabrikayı valiliğin özelleştirmediği gibi gelecekte de devletleştirmesinin söz konusu olmayacağını vurgulayan Vali Alim Barut, açıklamasını şöyle tamamladı:

"6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun uygulanmaktadır. Bilinen gayrimenkulleri haczedilmiştir. Bir metrekare dahi üzerinde şerh bulunmayan gayrimenkul varlığı tespit edilememiştir. Varlıkların paraya çevrilmemiş olması, kamu alacaklarının yapılandırılması ve yargılama sonunda müsadere ihtimali sebebiyle mahkemece konulan tedbir engeldir. Bu oluşumlara ilişkin görevli ve yetkili kurumlar bağımsızdırlar ve valilik yönlendirmesine tabi kurumlar değillerdir. Milletvekilinizin beyanına göre sendikalı işçilerin yüzde 70'i hükümeti oluşturan partiye oy vermişlerdir. Vali olarak devleti ve hükümeti temsil ettiğim konumda hükümeti oluşturan partiye oy veren sendikalının taleplerini yerine getirmiyorsam taleplerin mesnetsizliğinden ve doğru olanı yapma prensibimin gereğidir. Vali olarak görevimi tam olarak yaptığımı, usulsüz ve hukuki dayanaktan yoksun taleplere cevap vermediğimi iddia ediyorum. Bu sebeple görevime ilişkin bir eksiğim, noksanım ve sorumluluğum olup olmadığının incelenmesi, araştırılması ve gerekiyorsa soruşturulması için konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığından talepte bulundum. Sorumluluğuma ilişkin bilgisi ve belgesi olanları, başkalarının ağzıyla, eksik bilgiyle ve ulu orta konuşmak yerine Bakanlığımıza elindekileri iletmeye çağırıyorum."