Akhisar Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın 28'inci oturumunda, ocakta bantçı olarak çalışan Serhat Üzer, tanık olarak ifade verdi.
Eynez ocağında 2011 yılından beri çalıştığını anlatan Üzer, olay günü 4. bant kuyruğunda görev yaptığını, saat 14.30 civarında bant kuyruk yapımı malzemelerini almak için 2. bant kuyruğuna gittiğini söyledi.
Üzer, 2. banda ulaştığında elektriklerin kesildiğini ve bandın durduğunu belirterek, "Aşağıdan duman geldi. Dumanda kömür kokusu vardı. Biraz ilerledim, bazı arkadaşların dumandan etkilendiğini gördüm. Maskesini, takmayı tam bilmediklerinden ya da heyecandan takamayanlar vardı. Yürüyemeyecek durumda olanlarla yukarı çıktık" diye konuştu.
Olaydan önceki son üç ayda ocakta kısa ve uzun süreli elektrik kesintilerinin olduğunu, H ve S panolarındaki sıcaklığın arttığını savunan Üzer, S panosundaki havalandırmanın yeterli olmadığını öne sürdü.
Üzer, müfettiş geleceğinin daha önceden bilindiğini, ocak içindeki atık malzemelerin toplandığını, ocakta normalde olmayan yemek masalarının kurulduğunu sözlerine ekledi.
- "İki patlama sesi duydum"
Ocakta bantçı olarak çalışan, mağdur Fehmi Dinç de olayın yaşandığı gün 4. bantta görev yaptığını kaydetti.
Bandın saat 14.00-14.50 arasında aşırı yük nedeniyle zaman zaman durduğunu belirten Dinç, bir koku aldığını, kokunun tamburların zorlanmasından kaynaklandığını düşündüğünü ifade etti. Dinç, saat 14.00 civarında tavandan yaklaşık 15 kilogramlık bir taşın bant üzerine düştüğünü, şans eseri yaralananın olmadığını, taşın koptuğu yerden kısa süre beyaz bir duman çıktığını söyledi.
Dinç, daha sonra kısa aralıklarla 2 patlama sesi duyduğunu belirterek, "Yoğun duman oldu. Maskemi takmaya fırsat kalmadı. El yordamıyla temiz havaya çıktım. Daha sonra yukarıdan yardım için geldiler. Yoğun dumandan yardıma gidemediler" ifadelerini kullandı.
- "İnsan nakil bantlarında kömür taşınıyordu"
Ocağın havasız olduğunu, sıcak ve havasızlık nedeniyle bazen bayılma noktasına geldiğini ileri süren Dinç, ocakta üretim zorlaması olduğunu savundu.
Dinç, şöyle devam etti:
"Taban alma işlemi sırasında da çok zorunlu kalınmadıkça bant durdurulmuyordu. Ölüm tehlikesinde bile bant çalıştırılıyordu. Üretilen kömürün taşındığı bant durduğu zaman görevlilere telefon gelirdi. Bir arkadaşım, telefon konuşmasından sonra kendisine ne dendiyse, geldi sinirden telefonu yere çarpıp kırdı. İnsan nakil bantlarında kömür taşınıyordu. İşçiler yürüyerek çıkmak zorunda kalırdı. Ben kaç kez ya banyo yapamadım ya da servisi kaçırdım. Vardiya ve üretimden sorumlu amirler arasında kömür çıkarma yarışı vardı. Bu yarış olmasa olay yaşanmazdı."
Fehmi Dinç, faciayla ilgili şikayetçi olduğunu belirtti.
Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya öğle arası verdi.
