Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilen sanıklar Yılmaz ve Beyribey ile avukatları hazır bulundu.
Yılmaz'ın ardından savunma yapan Beyribey, 15 Temmuz'da gerçekleşen darbe girişimi sırasında tatilde olduğunu ileri sürdü.
Basında yer alan haberlere göre, FETÖ'nün 15 Temmuz öncesinde plan yaptıklarının ortaya çıktığını iddia eden Beyribey, savunmasında şunları kaydetti:
"Ne benim onlarla ne de onların benimle herhangi bir teması olmamıştır. Darbecilerin 'vur' emrini dikkate almadım ve uygulamadım. İlk andan itibaren birliğinde 'kalkışma olmasın' diye gerekli tedbirleri aldım. Darbe teşebbüsü içerinde hiçbir şekilde yer almadım. FETÖ terör örgütünü ve darbe teşebbüslerini lanetliyorum."
- Çitil tanık olarak dinlendi
Duruşmada Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Musa Çitil ise tanık olarak dinlendi.
Çitil, 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından yasa dışı emir ve talimatları içeren mesajın kendilerine geldiğinde, bu durumu Yılmaz ile paylaştığını ifade etti.
Yılmaz'ı aradığında "Bu emrin suç olduğunu ve buna uymayacağım." dediğini aktaran Çitil, Yılmaz'ın da bunun suç olduğu yönünde düşüncelerini kendisine bildirdiğini kaydetti.
Görüşmeleri yaptığı sırada Silvan ilçesinde terör örgütü PKK'ya yönelik gerçekleşen operasyonun başında olduğunu anlatan Çitil, şöyle dedi:
"Yılmaz ile görüşmemde bu emre uyan olursa 'teröristle mücadele ettiğim gibi bunlarla da mücadele edeceğimi' bildirdim. Yılmaz, personelin birlikten dışarı çıkmaması için talimat verdi. Ben de birliğime o emri vermiştim. Ayrıca darbeye katılacak biri olursa operasyonu yarıda keserek, gelebileceğimi söyledim. Zaten valilik toplantısında da askerin terör örgütü ile ilişkilendirilmesinden duyduğum rahatsızlığı dile getirmiştim."
Duruşmada dinlenen diğer askeri tanıkların da komutanları olan Yılmaz ve Beyribey'in darbe girişiminin seyrine göre tavır takınmadığını öne sürerek, yaptıkları görüşmeler ile girişimin karşısında yer aldıklarını iddia etti.
Cumhuriyet savcısı verdiği mütalaasında, "mevcut delil durumu", "suçun vasıf ve mahiyeti", "delilleri karartma şüphesi" ile Yurtta Sulh Konseyi'nin yayımladığı sıkıyönetim listesinde sanıkların isminin geçtiği gerekçesiyle tutukluluk halinin devamı yönünde görüşünü bildirdi.
Sanık avukatları ise savcının tutukluluk halinin devamı yönündeki görüşüne katılmadıklarını belirterek, müvekkilleri Yılmaz ve Beyribey'in tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Talepleri değerlendiren mahkeme sanık Yılmaz ve Beyribey'in üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, somut delillerin bulunması, görüntü kayıtları, Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayımladığı sıkı yönetim mesajı ile kuvvetli suç şüphesinin varlığını gerekçe göstererek tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Malatya Ağır Ceza Mahkemesine yazı yazılarak FETÖ'den tutuklanan dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti hakkındaki iddianame ve duruşma tutanaklarının bir örneğini isteyen mahkeme, Huduti'nin tanık sıfatıyla Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) dinlenmesini kararlaştırdı.
- İstenilen ceza
İddianamede, TSK'dan ihraç edilen, dönemin 7. Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz ve dönemin Diyarbakır 16. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Savaş Beyribey hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbetle 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.