Hicab, Uluslararası Suriye Destek Grubu'nun (ISSG) üyelerine gönderdiği mektupta, Esed rejiminin, 72 saattir Vaer semtine acımasızca hava saldırıları düzenlediğini, saldırılarda çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiğini ve yaralandığını dile getirdi.
Daha önce Dareyya ve Madaya'da olduğu gibi Vaer'in de benzeri görülmemiş bir demografik dönüşümle sonuçlanacak etnik ve siyasi temizliğin eşiğinde olduğuna işaret eden Hicab, "Başkent Şam'ın kırsalındaki Dareyya, Madaya ve Muaddamiyye ile Humus'ta Vaer semti... BM'nin ara buluculuğundaki sözde 'yerel ateşkeslere' tabi. Fakat bu yerel ateşkesler, eşi benzeri görülmemiş boyutta siyasi ve etnik temizliğin önünü açıyor." ifadesini kullandı.
Hicab, Suriye rejiminin, İranlı ve Rus müttefikleriyle, Suriye'de geniş çaplı demografik dönüşümleri yönetme planı yaptığını dile getirerek, "Bu değişimler, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve demografik yapısını baltalayacak. Vahim sonuçlar doğuracak uzun süreli, kanlı bir mücadeleyi ateşleyecek ve Suriye'de şiddeti daha da artıracak. Aynı zamanda sığınmacı krizini ağırlaştıracak, tüm siyasi süreç ile Çatışmaların Sonlandırılması Anlaşmasının tamamen çökmesiyle sonuçlanacak." değerlendirmesinde bulundu.
BM Güvenlik Konseyi'nin 2119 ve 2254 nolu kararlarını hatırlatan MYK Başkanı Riyad Hicab, bu trajedinin sadece hızlı ve kararlı bir şekilde eyleme geçilmesiyle sona erebileceğine işaret ederek, "Suriye rejimine, Rus ve İranlı müttefiklerine, rejimin uluslararası hukuk çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmesinin temin edilmesi için anlamlı bir baskı yapılması gerektiğini" belirtti. ​