Dolar

34,2532

Euro

36,9547

Altın

3.020,33

Bist

8.618,57

Suriye konulu Cenevre 5 görüşmeleri

İsviçre'nin Cenevre kentinde 5. turu düzenlenen Suriye konulu görüşmeler sürüyor- Görüşmelerin ikinci gününde BM temsilcisi Mistura, rejim ve muhalefet heyetleriyle ayrı ayrı görüştü- Muhalefet heyeti başkanı Hariri:- 'Geçiş yönetimi ve yönetimde yer alacak kurumların oluşturulmasıyla ilgili görüştük. Tabii ki ilerleyen günlerde daha detaylı konuşmalıyız'- 'Ülkemizi terörizmden temizlemek için

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-03-24 22:15:46

Suriye konulu Cenevre 5 görüşmeleri
İsviçre'nin Cenevre kentinde 5. turu düzenlenen Suriye konulu görüşmeler sürüyor. Muhalefet heyetinin başkanı Nasır el-Hariri, Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ile geçiş yönetiminin kurulmasına ilişkin detayları görüştüklerini söyledi.

Cenevre 5 görüşmelerinin ikinci gününde Mistura TSİ 13.00'te rejim heyeti ile bir araya geldi.

Görüşmenin ardından basına açıklama yapan rejim heyeti başkanı Beşşar Caferi, terörle mücadele üzerine konuşmayı öncelediklerini Mistura'ya ilettiklerini belirterek, Hama ve Şam'da Esed rejiminin saldırılarına karşılık operasyon düzenleyen muhalifleri, "terörist" olarak niteledi.

Caferi, bir gazetecinin "Mistura'nın Şam ziyareti talebini neden reddettiklerini" sorması üzerine, temsilcinin "bazı konularda yetkisinin dışına çıktığını" iddia etti.

Beşşar Caferi, "Mistura'nın yaptığı hatalara, diplomatik yollarla karşılık verdik." dedi.

Caferi'yi BM Cenevre Ofisi'nin girişinde bizzat karşılayan Mistura ise, "Suriye rejimini her zaman memnuniyetle karşılarız." ifadesini kullandı.

Mistura, Cenevre 5 görüşmeleri başlamadan önce Riyad'da muhalifler, Moskova'da Rus ve Ankara'da Türk yetkililer ile bir araya gelmişti.

BM Temsilcisi, TSİ 18.00'de Nasır el-Hariri başkanlığındaki muhalefet heyetiyle bir araya geldi.

- "PYD'nin Rakka operasyonuna katılmasını istemeyiz"

Görüşmenin ardından basın toplantısı düzenleyen Hariri, geçen turdan bu yana rejimin öldürdüğü ve zorla tutukladığı sivilleri, hedef aldığı okul ve hastaneleri içeren raporu paylaştıklarını söyledi.

Hariri, rejim ve destekçilerinin sahadaki durumu, ateşkes öncesi hale çevirdiğini vurgulayarak, "Biz hala siyasi çözüme bağlıyız." dedi.

Mistura ile olumlu ve verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini söyleyen Hariri, "Geçiş yönetimi ve yönetimde yer alacak kurumların oluşturulmasıyla ilgili görüştük. Tabii ki ilerleyen günlerde daha detaylı konuşmalıyız." ifadelerini kullandı.

Hariri, "Ülkemizi terörizmden temizlemek için buradayız. Ancak ülkeyi, DEAŞ'tan kurtarmak için, öncelikle rejimin devlet teröründen kurtarmamız gerek." diye konuştu.

Askeri muhaliflerin Şam, Dera ve ülkenin kuzeyinde Fırat Kalkanı Harekatı kapsamındaki ilerlemelerini tebrik eden Hariri, "Terörle mücadele için doğru yaklaşım budur. DEAŞ ya da rejim terörü, fark etmez." değerlendirmesini yaptı.

Hariri, Rakka'yı DEAŞ'tan kurtarma operasyonuna terör örgütü PYD/PKK'nın katılımına ilişkin görüşünün sorulması üzerine, "PYD, de facto bir güç oluşturdu. Uluslararası organizasyonlara göre, PYD birçok insan hakları ihlali yaptı. PYD'nin, insan haklarını ihlal eden hiçbir gücün operasyona katılmasını istemeyiz. Sadece ulusal güçler katılmalı. De facto güç oluşturanların katılmasını istemeyiz." yanıtını verdi.

Nasır el-Hariri, son soru hakkının Esed rejimin haber ajansı SANA'ya verilmesinde ısrar etti.

SANA muhabirinin "Neden muhalif bölgelerde sadece Sünniler yaşıyor, diğer etnik gruplardan kimse yaşamıyor?" sorusu üzerine, Hariri şunları söyledi:

"Ben Dera'daydım. Orada rejimden ayrılan bir Alevi subayla görüştüm. O subayın muhaliflerin operasyonların büyük rolü vardı. Oturdum, yemek yedim. Onun kahramanlığını çok duymuştum. Ona, 'Kahramanlığınızdan bahsedeyim mi?' dedim. 'Benden kesinlikle bahsetme, aileme zarar verirler' dedi. Heyetimizde Asurilerden Abdulahad Steyfo, Alevilerden Münzir Mahus, Süveyde'den Yahya el-Aridi, Kürtlerden Fuad Aliko var. Hepimiz Suriyeliyiz. Rejim, muhaliflerin bölgesinde rahat bıraksaydı, bombardıman yapmasaydı, çoğu insan muhalif bölgelere gelirdi. Rejim bölgesinde kimse kalmazdı."

Mistura da 14-16 Mart'ta düzenlenen 3. tur Astana toplantısının olumlu sonuçlarının Riyad, Moskova ve Ankara'ya yansıdığını gördüğünü söyledi.

Tüm tarafların sahada yeniden alevlenen çatışmalara rağmen Cenevre görüşmelerine devam etme iradesi gösterdiğini vurgulayan Mistura, "Sahadaki durumu kontrol etmek için bir Astana toplantısı yapılmalı." dedi.

Mistura, bugün taraflarla önceki turda kararlaştırılan gündemin içeriğini konuşmaya başladıklarını dile getirdi.

Bu turda, dönüm noktası ya da mucize beklemediğini vurgulayan Mistura, "Beklentim, 4. turda oluşturduğumuz gündem üzerine artan yapıcı adımlar inşa etmemiz." dedi.

Mistura, 27 Mart'ta bir günlüğüne Arap Birliği'nin toplantısına katılmak için Ürdün'ün başkenti Amman'a gideceğini bildirdi.

Bir gazetecinin Suriye görüşmeleri sürerken neden Amman'a gittiğini sorması üzerine Mistura, "20 ülkeyi bir arada bulmak büyük bir şans." cevabını verdi.

BM Temsilcisi Mistura, yarın rejim ve muhalefet heyetiyle temaslarının süreceğini kaydetti.




Haber Ara