Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı Mehmet Gürkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başkanlığın oluşturulmasıyla teşkilatlanmaya başladıklarını, daha önceki idareden, alanda bulunmuş Çanakkale Savaşları'na ait malzemeleri devraldıklarını söyledi.
Bu malzemelerin bir kültür kurumu anlayışıyla korunması ve teşhir edilmesinin görevlerinden biri olduğuna işaret eden Gürkan, "Bu eserlere baktığımızda bir yerlerde depolanmış vaziyetteyken, bunları nasıl sergileriz ya da bunları nasıl koruruz kaygısıyla çalışmaların ilk adımını atmamız gerekiyordu." dedi.
Gürkan, bu amaçla bir laboratuvar oluşturduklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Başkanlık bünyesindeki yapılardan birisini bu laboratuvar için ayırdık ve çalışmalara başladık. Diğer taraftan devraldığımız malzemelerin de bir şekilde envanterinin çıkarılması gerekiyordu. Bunları yapmaya başladık. Daha sonrasında bu yapının içinde de envanterlenmiş eserler, hem de bunların konservasyonunun yapılacağı laboratuvar oluşmuş oldu. Bu sayede de alanda bulunan eserlerin ve savaş malzemelerinin onarımlarına geçtik. Şu ana kadar yaklaşık 300 savaş malzemesinin onarımı gerçekleştirildi, bakımı yapıldı. 2 restorasyon personelimiz var, bunlar üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun arkadaşlar. Birer cerrah hassasiyetiyle eserlerin ne tür müdahalelere tabi tutulmasını öngörüp ona göre işlemlere başlıyorlar ve ciddi olarak başarılı sonuçlar elde ediliyor."
- "Ziyaretçilerin görmesi için sergileniyor"
Eserlerin Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezindeki teşhir mekanlarında sergilendiğini aktaran Gürkan, "Şu anda restorasyonu devam eden tarihi Seddülbahir ve Kilitbahir kalelerinden de malzemeler çıkıyor. Bunların tanımlanması, tarihlenmesi, acil müdahale gerektirenlerle ilgili olarak işlemler yapılmasına da destek sağlıyoruz." diye konuştu.
Savaşlardan günümüze ulaşan silah, bomba, süngü, mermi, çapa, kemer tokası, tabak gibi birçok malzemenin laboratuvarda bakım ve onarımlarını yaptıklarını dile getiren Gürkan, bunların daha sonra Gelibolu Yarımadası'na gelen ziyaretçilerin görmesi için sergilendiğini anlattı.
Gürkan, laboratuvarda sadece malzemelerin bakım ve onarımının yapılmadığını, tarihi alandaki bir takım sıkıntılarda acil müdahaleler gerçekleştirildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Yoğun ziyaretçi var. Bu yoğunlukla ilgili halkımız bazı eserlere, anıtlara yakın olmak istiyor. Bu yakınlık da eserlerde, heykellerde, alandaki anıtlarda problemler doğurabiliyor. Bozulmalar, yıpranmalar söz konusu olabiliyor. Bazı art niyetli kişiler tarafından vandalizm de söz konusu. Eser, heykel veya anıtların üzerinde bir bakıyorsunuz, birtakım vandalist hareketler, yazılar, tahribatlar söz konusu olabiliyor. Laboratuvardaki arkadaşlarımız bu tür olaylara anında müdahale edebiliyor. Bu açıdan alanın ihtiyacıydı bu. Bu ihtiyacı da bu laboratuvarla gidermeye çalışıyoruz."