Bangkok Post gazetesinin haberine göre, güvenlik analisti Anthony Davis bölgedeki en etkin ayrılıkçı hareketlerden biri olan BRN'nin 4 temsilcisiyle görüştü.
Görüşmede, adının Yusuf olduğunu söyleyen bir BRN yetkilisi, Davis'e cunta yönetiminin geçen mayısta başlattığı ve halen devam eden görüşmelerin onarımı güç bir hal aldığını ve yeni başlangıçların yapılabilmesi için rafa kaldırılması gerektiğini söyledi.
Yusuf, BRN'nin, Malezya'nın arabuluculuğunda devlet yetkilileriyle direnişçilerin Mara Patani adındaki çatı grubu arasında süren diyalog sürecinde kesinlikle yer almadığını belirtti.
BRN'nin temsilcileri, Malezya BRN'nin bu çatı grubuna dahil olduğu iddiasını kabul etmeyerek, "Barış sürecinin kurulma şekli BRN tarafından kesin bir şekilde reddedilmiştir" ifadesini kullandı.
Malezya'nın yeni bir görüşme sürecinde rol almasına karşı çıkmayan ancak bunun yeterli olmadığını söyleyen Yusuf, "Tayland hükümetiyle yürütülen ve uluslararası kamuoyunun dahil olmadığı tüm diyalog süreçlerinden derin şüphe duyduğumuz için barış sürecine başka uluslararası aktörler de dahil olmalı" diye konuştu.
Savaşan taraflar arasında yürütülen her süreçte, uluslararası toplumun yabancı ülkeler veya uluslararası sivil toplum örgütleri aracılığıyla yer alacağını hatırlatan Yusuf, bunun normal bir durum olduğunu kaydetti.
Tayland'ın güneyindeki özerklik talep eden gruplar üzerine çalışan Avustralya Ulusal Üniversitesi'nden Rungrawee Chalermsripinyorat ise, BRN'in içinde Mara Patani çatı grubuna dahil olma konusunda farklı fikirler olduğunu söyledi.
Chalermsripinyorat, AA'ya yaptığı açıklamada, "BRN liderleri çatı gruba ancak önkoşulları kabul edildikten sonra katılacaklarını konusunda ısrarcılar, farklı düşünenler Mara Patani'ye katıldı" dedi.
Bu fikir uyuşmazlığının yine de BRN içindeki muhafazakarlarla diyalog yanlılarını tümüyle bölemediğine işaret eden Chalermsripinyorat, "Mara Patani'deki BRN temsilcileri ve Davis'le görüşen temsilciler kesinlikle birbirlerini tanıyorlar, ve hepsi de BRN'nin bir parçası" ifadelerini kullandı.
"Tayland'da cunta yönetiminin lideri, uluslararası platformda isyancıların statüsünün artmasından endişeli" diye konuşan Chalermsripinyorat, Tayland'daki cunta hükümetinin, sürece daha fazla yabancı aktörün müdahil olması ihtimalinin zor olduğuna dikkat çekti.
Chalermsripinyorat, Müslüman grupların uluslararası aktörlerin barış sürecine dahil olması konusundaki ısrarlarının da hükümete karşı derin bir güvensizlik içinde olduklarını gösterdiğini söyledi.
Tayland'ın Müslümanların çoğunlukta olduğu güneyindeki Pattani, Yala, Narathiwat bölgeleriyle Songkhla'nın Malayca konuşulan beş yöresinde ilk kez 1980'lerin sonunda ortaya çıkan direniş hareketi 2004 yılında yeniden alevlenmişti. Bu bölgelerde yaşanan şiddet olaylarında 2004 yılından bu yana 6 bin 200 kişi hayatını kaybetti. Seçilmiş Yinglak Şinavatra hükümetinin 2013'te başlattığı barış görüşmeleri, ülkedeki siyasi karışıklık nedeniyle Aralık 2013'te askıya alınmıştı. Ordunun 22 Mayıs 2014'te yönetime el koymasının ardından başa gelen askeri hükümet diyalog görüşmelerini devam ettireceğini açıklamıştı.