Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır'a nezaket ziyaretinde bulundu.
Ziyaretten dolayı teşekkürlerini ileten Bozkır, ABD'nin zamansız, uluslararası ve BM kararlarına aykırı olarak büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyacağını açıklaması ile Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanımasının bütün dünyada, Müslüman, Hristiyan ve aklı başında Yahudi topluluklarında bir infial yarattığını vurguladı. Bozkır, "Filistin'in yaraları henüz sarılmamışken, içimize kan ağlatan görüntüler devam ederken ABD'nin bu şekilde bir tarafgirane tutum alması bizi derinden endişeye sevk etmiştir." ifadesini kullandı.
İslam İşbirliği Teşkilatının İstanbul zirvesiyle birlikte çok önemli kararlar alındığını ve basın toplantısında açıklanan metinle bu konunun barışçıl bir şekilde çözümü için bir tavır sergilendiğini anımsatan Bozkır, Türkiye Cumhuriyeti'nin Filistinli kardeşlerinin tam olarak yanında, önünde ve arkasında bir ülke olduğunu bildirdi.
"Onların bütün sorunları bizim de sorunumuzdur." diyen Bozkır, Filistinlilerin en iyi şartlara kavuşması, uygulanmakta olan ablukalardan, ambargolardan kurtulması için Türkiye'nin en önde çaba sarf eden ülkelerden birisi olduğunu kaydetti.
- "ABD'nin kararı siyasi cinayet niteliğindedir"
Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa ise açık bir şeklide Filistin'in yanında olduğunu ifade ettikleri için Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan, hükümet ve Meclise teşekkürlerini iletti. Mustafa, bu duruşu her gün net bir şekilde gördüklerini ve bunun Filistin'deki halklarına "Türkiye'deki halk ve siyaset sizin yanınızdadır." mesajı olduğunu ifade etti.
Mustafa, şunları kaydetti:
"Bir siyasi savaştayız. Çünkü, ABD'nin aldığı karar bir siyasi cinayet niteliğindedir. Bu kararla ABD, uluslararası hukuk ve uluslararası şeriatı çiğnemiş oldu. Dün gördüğümüz gibi ABD, güvenlik konseyinde izole bir hal aldı. Çünkü, bütün dünya bu karara karşı çıktı ve kendisi tek başına veto kullandı.
Biz, bu kararın iptal edilmesi için çalışmalara devam edeceğiz. Hiçbir şekilde bunu kabul etmeyeceğiz ve buna fırsat vermeyeceğiz. Bunu bütün dostlarımızla birlikte yapacağız ve bunların başında Türkiye Cumhuriyeti geliyor. Kudüs için çok çalışmalıyız. Kudüs, bir kutsalımızdır. Arap yeridir, Müslümanlığın yeridir. Bu yüzden tarihinin değiştirilmesine ve sahte tarih yazılmasına izin vermeyeceğiz."
- "İki ülkenin de halklarının da yararına bir uygulama değil"
Öte yandan Komisyon Başkanı Bozkır, ziyaret öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
ABD Ankara Büyükelçiliği'nin, vize başvuruları için randevuların 2019 yılının Ocak ayından itibaren verileceğini duyurmasına ilişkin soruyu yanıtlayan Bozkır, zaten kısıtlamanın, yavaşlatılma şekline dönüştürüldüğünü anımsattı.
ABD'nin vizelere ilişkin uygulamasını aynen Türkiye'nin de uyguladığını belirten Bozkır, daha önce vize almadan gelen ve havalimanlarında vize alan ABD vatandaşlarının şimdi Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'ne başvurarak vize aldığını söyledi. Bozkır, "Bu tabi iki ülkenin de halklarının da yararına bir uygulama değil. Karşılıklı çıkar esasında yürüyen bu çok önemli ilişkinin aşılması gereken sorunlarından bir tanesidir. Ben buna bir çözüm bulabileceğimizi ümit ediyorum." ifadesini kullandı.
Bozkır, ABD'nin BMGK'daki Kudüs tasarısını veto etmesine ilişkin soru üzerine, BM kurulurken ikinci dünya savaşının galiplerine verilen bir statünün bugün BM'yi görev ifa edemez bir konuma getirdiğine işaret etti.
İslam İşbirliği Teşkilatının aldığı kararı anımsatan Bozkır, bu kararın ABD'ye "Sen tek başına bir karar alamazsın. Aldığın taktirde bunun geçerliliği olmaz. Biz bütün bölge ülkeleri, İslam dünyası olarak buna karşı çıkıyoruz ve böyle bir kararla da cevap veriyoruz." mesajı olduğunu söyledi.
Bozkır, bu karardan sonra bir anlamda sessiz olan veya "bu yanlıştır" deyip harekete geçmeyen Batı ile Avrupa ülkelerinin bir anda daha ciddi kararlar almaya başladığını ve ABD'ye karşı dünyada bir tepkinin resmileşmeye doğru gittiğini aktardı.
-"ABD artık BM'de de yalnız"
BMGK'da dün görüşülen ve sadece ABD'nin veto ettiği kararın bu açıdan önemli olduğuna dikkati çeken Bozkır, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bütün güvenlik konseyi üyeleri kararı desteklerken ABD tek başına veto etti. Veto ettiği için bu karar yürürlüğe girmedi ama BM kararlarının yürürlüğe girdiği zaman bile çok fazla geçerlilik adletmediğine daha önce de şahit oldu.
Burada ABD bir şeyi daha gördü ki artık BM'de de yalnız. Tek başına kaldı. Veto hakkı olan Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'da bu karara çekimser kalmadılar, olumlu oy verdiler. Dış siyaset ve uluslararası siyaset bakımından ABD'nin gerçekten bir anlamda tek başına olduğunun tescil edildiği bir karar. Şimdi BM Genel Kurulu'na bu kararı sevk ediyoruz. Burada 3'te 2'i çoğunluğu sağlayabilmeyi ümit ediyoruz. Bu da buna karşı çıkanların siyasi gücünü ifade edecektir."
Bozkır, bunun aslında ABD'ye bir çıkış stratejisi imkanı verildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu kararı alırken 1969'dan beri sürekli olarak ertelenen bir kararı yine 6 ay erteledi. Altı ay sonra da 'ben düşündüm taşındım bunun uygulanmaya konulmamasına karar verdim' diyebilir veya hiçbir şey yapmadan fiiliyatta uygulamaya koymayarak bunu ileriye erteleyebilir. Yani ABD bakımından bir çıkış stratejisi olarak görüyorum. İnşallah bunu doğru değerlendirir."