TBMM Genel Kurulu'nda, Suriye ve Irak'a asker gönderilmesine dair hükümete verilen yetkinin uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin görüşmelerine başlandı.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan, uluslararası ilişkilerde silahlı kuvvetlerin önceliğinin caydırıcılığı sağlamak olduğunu, güç kullanma tehdidinin bunu sağlayamaması durumunda ise silaha başvurma gerekliliğinin ortaya çıkabildiğini belirtti.
Durumun siyasi olduğu kadar can ve mal olarak da ifade edilmesi gereken maliyetlerinin bulunduğunu anlatan Erozan, şöyle konuştu:
"Neticede yapılan hataların temizlenmesi için gerçekleştirilen harekatta kaybettiklerimizin vebali de iktidarın sırtındadır. Her yıl önümüze gelen tezkereler bir anlamda Türk Silahlı Kuvvetlerinin mücavir bölgelerdeki tehditler açısından artık caydırıcı olma vasfını yitirdiğini, konuya komşuya söz geçirilemediğini, bunun için de adeta sopayı ele almak mecburiyetinin doğduğunu göstermektedir. 'Bir gece ansızın gelebilirim' deyip gitmenize gerek kalmadan hedefinize ulaşabiliyorsanız başarı gerçek demektir. Günümüzdeki durum maalesef Türkiye'nin gücünü değil, zafiyetlerini ortaya koymaktadır."
Uluslararası ilişkilerde Türkiye'nin etkisiz eleman konumuna düşürüldüğünü öne süren Erozan, "umulanın elde edilememesi sonucu akranlarıyla baş edemeyen bir çocuk gibi her defasında bir başka ağabeyin himayesine sığınıldığını" öne sürdü. Erozan, "Rahmetli İsmet İnönü'nün 'büyük devletlerle ilişki kurmak ayı ile yatağa girmeye benzer' söylemi ile yola çıkılmış, bugün 'ayılardan ayı beğen' noktasına gelinmiştir." ifadelerini kullandı.
Erozan, İYİ Parti olarak tezkereye olumlu yönde oy kullanacaklarını da sözlerine ekledi.
- "Türkiye tehdidi kaynağında yok etmeye devam edecektir"
MHP Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu da Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu tehdidin basit bir terör eylemi olarak adlandırılamayacağını kaydetti.
Küresel plan yapan ve bunu uygulamaya koyan ülkelerin, Birinci ve İkinci Dünya savaşları döneminde kontrol altına alamadıkları İslam coğrafyasını kontrol altına almak istediğini anlatan Vahapoğlu, şöyle devam etti:
"Küresel hakimiyet kurabilmek için bu bölgeleri ele geçirmek zorunda olduklarına inanmaktadırlar. Türkiye ise bu coğrafya içinde özel bir yer işgal etmektedir. Son 300 yıldır küresel güce sahip ülkeler, hedef aldıkları ülkeye, becerebiliyorlarsa önce iç huzursuzluk ihraç etmekte, bunun devamında bu ülkedeki bir ya da birkaç unsuru kullanarak hesaplaşmaktadırlar. Ülkeyi içeriden huzursuzluğa sevk ediyorlar. Yıkıcı mahiyetteki bu faaliyetlere ülkemiz uzun yıllardır muhattaptır. Ülkemize karşı çeşitli yöntemler kullanılarak saldırılar gerçekleştirilmiştir. Oysa Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu tarihten bu yana komşularının toprak bütünlüğünden yana olmuştur. Irak ve Suriye 1970'li yıllardan beri ülkemizin toprak bütünlüğünü hedef alan terör gruplarının barındırıldığı ülkeler konumundadır. Her iki ülke de Türkiye'ye yönelik bu grupları kendi menfaatleri doğrultusunda desteklemiş, bu terör gruplarını Türkiye ile mücadelenin birer vasıtası olarak seçmiştir. Şükürler olsun ki bin yılı aşkın süredir bir arada yaşayan hakımızın kardeşliğini bozmayı başaramamışlardır."
Vahapoğlu, Türkiye'nin güney sınırlarında devam eden vekalet savaşlarının üzerinde ciddiyetle durulması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin, bölgenin huzur ve refahını sağlamak zorunda olduğuna işaret eden Vahapoğlu, "Bugüne kadar Gazi Meclisimizden çıkan kararlarla şer odaklarına hak ettikleri ders verilmiştir. Türkiye tehdidi kaynağında yok etmeye devam edecektir. Bu kapsamda Cumhurbaşkanlığı tarafından gönderilen tezkereye olumlu oy vereceğimizi belirtiriz." dedi.
- "Türkiye'yi yönetenler eski askeri klişelerine geri dönmüştür"
HDP Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy da "savaş tezkerelerinin değil, ekonomik sıkıntıların konuşulması gerektiğini" belirtti.
TBMM çatısı altında bir sınır ötesi tezkeresinin değil, bir çaresizlik meselesinin tartışıldığını öne süren Özsoy, "Biz Türkiye'de Kürt meselesinin çözülebilmesinin zeminini oluşturabilmiş değiliz. 'Bölgede bizden habersiz yaprak kımıldamaz' dendi ama DEAŞ Suriye'de katliam yaparken neden bu Meclis'ten bir sınır ötesi tezkeresi çıkarılmadı? Kürt meselesi siyasal bir sorundur. Türkiye'yi yönetenler eski askeri klişelerine geri dönmüştür. Bunun bir an önce durması lazım." diye konuştu.
Özsoy, tezkereye karşı oy kullanacaklarını da sözlerine ekledi.