Dolar

34,0973

Euro

38,0933

Altın

2.874,79

Bist

9.900,25

TİM İhracatçı Eğilim Araştırması 2015 2. Çeyrek Sonuçları (2)

TİM İhracatçı Eğilim Araştırması 2015 2. Çeyrek Sonuçları (2)

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-08-18 14:25:12

TİM İhracatçı Eğilim Araştırması 2015 2. Çeyrek Sonuçları (2)
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, avro/dolar paritesinde bu yılın ilk 7 ayında yüzde 19'a yakın bir gerileme olduğunu, bunun ihracatta kendilerine 8 milyar dolarlık kayba neden olduğunu söyledi.

TİM tarafından geleneksel hale getirilen ve yılın çeyreklerine göre gerçekleşme ve beklentileri değerlendiren "Eğilim Anketi" çalışmasının 2015 ikinci çeyrek gerçekleşme ve üçüncü çeyrek beklenti sonuçları, Mehmet Büyükekşi tarafından açıklandı.

Ankete göre firmaların yurt içinde yatırım planlamama nedenleri arasında ülke ve dünya ekonomisindeki istikrarsızlığın en önemli iki bariyer olduğunu aktaran Büyükekşi, "Bu da belirsizlik ortamının yatırımcıyı ve üreticiyi temkinli davranmaya ittiğini ortaya koyuyor. Yurt dışında yatırım planlamama nedenleri arasında; dünya ekonomisindeki istikrarsızlık ile piyasadaki yetersiz talep öne çıkıyor" dedi.

İhracatçıların 3. çeyrek sonu piyasa beklentileri hakkında bilgi veren Büyükekşi, dolar/TL kur tahminin 2,73, avro/TL kur tahmininin 3,00, avro/dolar parite tahmininin ise 1,09 olduğunu dile getirdi.

Büyükekşi, parite tahmininin bir önceki dönemde 1,07 çıktığını, şimdi ise 1,09'a yükseldiğini anlattı.

İhracatçıların yıl sonunda doları 2,82 lira, avroyu 3,06 lira, avro/doları ise 1,10 olarak öngördüğü bilgisini veren Büyükekşi, "2015 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 7,25, yıl sonu büyüme beklentileri ise yüzde 3,0. Rekabetçi ideal kur dolarda 2,59, avroda ise 2,90. Dolayısıyla kabul edilebilir minimal parite düzeyi de 1,12 düzeyinde" şeklinde konuştu.

Büyükekşi, bugün itibariyle bakıldığına ihracatta bir toparlanmanın görüldüğünü, 17 ağustos dahil ağustos ayında yüzde 5'lik bir ihracat artışı olduğunu ifade etti.

Avro/dolar paritesinde bu yılın ilk 7 ayında yüzde 19'a yakın bir gerileme olduğu bilgisini veren Büyükekşi, bunun ihracatta kendilerine 8 milyar dolarlık kayba neden olduğunun altını çizdi.

Ankete göre bu yıl sektörün daha iyiye gideceğini ya da aynı kalacağını düşünenlerin oranı yüzde 75,5 iken, bu oranın Türkiye ekonomisi için yüzde 64,3 olarak gerçekleştiğine dikkati çeken Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti:

"İlk 500'deki firmaların sektörlerinin gidişatı için daha pozitif olduklarını görüyoruz. Her ankette yeni sorular soruyoruz katılımcılara. Bu ankette ilk sorumuz Gümrük Birliği hakkında. Bildiğiniz üzere, Gümrük Birliği Anlaşması'nın revizyonu ile ilgili bir mutabakat yapıldı. Biz de bu revizyonda gündeme kalan konuların hangisinin AB'ye ihracat artışımıza katkı sağlayacağını sorduk. 'Vize ve taşıma kotaları gibi sorunların giderilmesi' yüzde 37 ile, 'AB'nin 3. ülkelerle imzalayacağı STA'lara Türkiye'nin otomatik olarak taraf olması' ise yüzde 30 ile öne çıktı."

- "Ankete göre firmaların döviz borcunun toplam borcuna oranı yüzde 47,5"

Büyükekşi, firmalara dolar fiyatlanan hacimli pazarlardaki aksiyon planını da sorduklarını belirterek, "Firmalarımızın yüzde 25'i pazar çeşitliliğini güçlendireceklerini, yüzde 13'ü ise bu pazarlara yüksek katma değerli ihracata odaklanacaklarını belirtti" dedi.

İran'la yapılan anlaşmanın bu üke ile olan ticari ilişkilere olumlu etkisi olacağı görüşünde olanların oranının yüzde 64 olduğu bilgisini veren Büyükekşi, ihracata olumlu etkisi olacağı görüşünde olanların oranının ise yüzde 63 olarak gerçekleştiğini kaydetti.

Firmalara daha fazla katma değer ve kaynak tasarrufu için dış kaynaklara ne kadar pay ayırdıklarını sorduklarını da anlatan Büyükekşi, ihracatçıların en yüksek oranda pay ayırdığı dış kaynağın yüzde 28 ile altyapının güçlendirilmesi olduğunu, bunu finansal destek hizmeti ve insan kaynakları eğitiminin izlediğini dile getirdi.

Firmaların kendilerini ihracat sürecindeki değer zincirinde en zayıf bulduğu noktaların yüzde 36 ile Ar-Ge ve ürün geliştirme ve yüzde 30 ile pazarlama olduğunu aktaran Büyükekşi, ankete göre firmaların döviz borcunun toplam borcuna oranının yüzde 47,5, döviz borcunun toplam ciroya oranının yüzde 26,2, döviz yükümlülüklerinin toplam varlıklara oranının ise yüzde 22,3 olduğunu ifade etti.

Büyükekşi, ankete göre Türkiye'nin yeni bir büyüme modeline ihtiyacı olduğunu düşünen firmaların oranı yüzde 85 olarak çıktığını anlattı.

Yeni büyüme modelinde en çok yer alması beklenen konuların yüzde 65 ile "inovasyonu merkeze alan, katma değer odaklı, bilgi ve teknoloji rekabetine göre kurgulanmış büyüme modeli" ve yüzde 63 ile "Ar-Ge merkezi sayısının ve yatırımlarının artırılması" olduğuna işaret eden Büyükekşi, "Sanayi ve ihracatın gelişimi için öncelikler arasında maliyetlerin düşürülmesi yüzde 52 ile en önemli beklenti oldu. Bunu Ar-ge yatırımlarının artırılması ve vergiler dağılımındaki adaletin sağlanması izliyor" şeklinde konuştu.

- "Genel karlılık düzeyindeki negatif beklentiler hala devam ediyor"

Büyükekşi, "TİM İhracatçı Eğilim Araştırması"na göre 3. çeyrek için üretimde denge beklentisinin yüzde 14,3 ile pozitif düzeyde seyrettiğini söyledi.

Firmaların yüzde 72,8'inin yılın üçüncü çeyreğinde ihracatlarının artacağını ya da aynı kalacağını düşündüğünü aktaran Büyükekşi, "3. çeyrekteki ihracat beklentisinde denge yüzde 10,9 ile pozitif bölgede olmayı sürdürüyor" dedi.

Kapasite kullanım oranlarının dengesinin de pozitif alanda devam ettiğini anlatan Büyükekşi, 3. çeyreğe ilişkin stok beklentisinde bir toparlanmanın göze çarptığını dile getirdi.

Emtia fiyatlarındaki gerileme ile birlikte girdi maliyetleri beklentilerinde bir düşüş yaşandığına dikkati çeken Büyükekşi, 3. çeyreğe ilişkin birim ihraç fiyat beklentisindeki dengenin negatife döndüğünü, özellikle emtia fiyatlarındaki düşüşün sürmesinin birim fiyat beklentileri üzerinde etkili olduğunu ifade etti.

Büyükekşi, ilk çeyreğe nazaran ithal girdi kullanım miktarı dengesinde bir azalış gözlendiğine işaret ederek, "Hammadde birim ithalat fiyatları ile ilgili dengenin azaldığını görüyoruz" şeklinde konuştu.

Genel karlılık düzeyindeki negatif beklentilerin hala devam ettiğini vurgulayan Büyükekşi, ihracatta karlılık beklentilerinde aynı negatif seyrin devam ettiğini, paritedeki gerilemenin ihracatçıların karlılığını negatif etkilediğinin altını çizdi.

İhracatçıların 2015 sonunda sektörleri için temkinli beklentilerini sürdürdüğünü belirten Büyükekşi, şunları kaydetti:

"Benzer şekilde Türkiye ekonomisi için de temkinli beklentiler mevcut halini koruyor. İhracatçılarımızın yıl sonu Avrupa beklentilerinde bir kötüleşme yaşandığını görüyoruz. Fakat ihracatçılarımız, bu kötü beklentilerin ihracatımıza yansımasının minimal düzeyde olacağına inanıyorlar. Çünkü ilk 5 ayda Avrupa'nın ithalatı avro bazında yüzde 2 artarken, bizim Avrupa'ya ihracatımız yüzde 12 artış gösterdi. Son olarak FED'in faiz artırım kararının giderek yaklaşması, ihracatçılarımızın dünya ekonomisi beklentilerini daha olumsuz bir seviyeye çekiyor."

- "Eğer girdi maliyetlerimiz aynı şekilde yükselirse o zaman 3 lira rekabetçi olur"

Büyükekşi, konuşmasından sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir basın mensubunun ankette yer alan rekabetçi dolar/TL kur seviyesinin 2,59 olduğu, ancak kurda yaşanan artışa bağlı olarak bu rakamda bir revizyon yapıp yapmayacaklarına ilişkin sorusu üzerine Büyükekşi, "Bu ikinci çeyrek anketi, bunu ancak 3. çeyrek anketinde göreceğiz. Bu anket sonucu, o günkü soruya verilen cevapla böyle çıkmış. Burada yıl sonu beklentisi de 2,82. Bu olabilir mi? Olabilir de, olmayabilir de. Beklenti olduğu için biz herhangi bir müdahalede bulunmuyoruz" dedi.

Büyükekşi, "Dolar/TL'nin 3 lira olması rekabetçi midir sizce?" şeklindeki bir soruyu, "O günkü şartlara bağlı. Burada önemli olan girdi maliyetleri. Eğer girdi maliyetlerimiz aynı şekilde yükselirse o zaman 3 lira rekabetçi olur. Bu biraz tavuk-yumurta, yumurta-tavuk misali. Biz hiç bir zaman yüksek kur taraftarı olmadık. Biz hep rekabetçi kur istedik. Rekabetçi kur neye göre, bizim uluslararası piyasada rekabet etmemize göre" şeklinde yanıtladı.

Burada şahsi ya da kurumsal görüşlerini söylemediklerinin altını çizen Büyükekşi, TİM'in yaptığı anketi paylaştıklarını dile getirdi.

İran'la ilgili sorular üzerine ise Büyükekşi, "Firmalarımızın yüzde 64'ü İran'la ticari ilişkilerimizin ihracat yönünde olumlu gelişeceğini beklediğini bildirdi. İran'ın enerji üstünlüğünü iyi değerlendirebilirsek, know how'ımızı doğru ortaklıklarla birleştirebilirsek avantaj sağlayacağımıza inanıyorum. Bir söz vardır 'Tecrübe bakkalda manavda satılmıyor' biz bunun bedelini ödüyoruz. Tecrübemizi değerlendireceğiz" diye konuştu.

Büyükekşi, ağustos ayı ihracatında yaşanan artışın, Avrupa'da alınan parasal genişleme kararına bağlı olarak bölge ekonomisinde gerçekleşen iyileşme, Irak'a yapılan ihracattaki toparlanma ile baz etkisinden kaynaklandığını söyledi.

Yaklaşık 1 yıldır "2023 İnovasyon Stratejisi" adında bir çalışma üzerinde çalıştıkları bilgisini veren Büyükekşi, 26 sektör üzerinde yapılan çalışmayı gelecek dönemde bitireceklerini sözlerine ekledi.

(Son)

SON VİDEO HABER

Sosyal medyada çıplak görüntü şantajı!

Haber Ara