"Marmaris'e 1993 yılında Kırmızı bavulla geldim"
Turizmci Kadem Mete, "1993 yılında Marmaris'e geldim. Burada bir otelde göreve başladım. Çalışmaya başladıktan 20 gün sonra otelin müdürüm oldu. 2005 yılında da oteli kiraladım. Halen o otelin işletmeciliğini yapıyorum. Kırmızı bir bavulla geldim Marmaris'e. Kitaplarda turizm nedir diye yazar. Bana göre turizm, yeme içme, barınma, tatildir. Turizm fedakârlık yapılacak ilk kalemdir. Turizmci, bütün bu riskleri göze alan, buna göre yatırım yapan, 24 saat çalışan, herkes tatil yaparken kendisi çalışan, emek ve zaman harcayan kişiye turizmci denir" dedi.
"İlk işim komilik oldu"
Mimar ve mühendisin turizmcilik yapabileceğini, ama turizmcinin mimar ve mühendislik yapamayacağını belirten Mete, "Üniversiteye giren her turizm öğrencisi kendisini otel müdürü olarak hayal eder. Okul biter, eğer hiçbir yerde çalışmadıysanız, elinizde sadece bir diploma ile bu mesleği yapamayacağınızı görürsünüz. Türkiye'de Turizm Otelcilik bölümü mezunu olan birçok kişi bu mesleği yapmıyor. Ben Üniversite birinci sınıftan itibaren çalışmaya başladım. İlk işim komilik oldu. Birinci günümde bulaşıkçı işten ayrıldı, ben bulaşıkçılık yaptım. İşletme bulaşıkçı buldu, ben tekrar komilik yaptım. Ardından kısa sürede şef garsonluğa kadar yükseldim" dedi.
"Turizm 1983'de hızlı bir şekilde büyüdü"
Türkiye'de turizmin 60'lı yıllarda çadır turizmi ile başladığını açıklayan Mete, "Rahmetli Özal 1983 yılında turizmde teşvikler ile turizm bir anda hızlı bir şekilde büyüdü. Bu büyümenin dezavantajlarını yaşıyoruz. Tesisler yaptık işletecek insan yoktu, ardı ardına okullar açıldı. Daha ucuz işgüncüne yöneldi herkes. Bir yerde Turizm Fakültesi varsa, orada mutlaka uygulama oteli yapılmak zorunda. Birinci sınıfta olan arkadaşlarıma büyük tesislerde en küçük kademelerde çalışmalarını öneriyorum. Gerekirse Belboyluk yapın. Ben mümkün olduğu mertebe okul mezunu arkadaşlarla çalışmak istiyorum. Öğrencilik yıllarında çalışmış olmanın avantajlarını yaşamadım" dedi.
"Türklere pahalı otel eleştirisi"
En çok karşılaşılan eleştirilerden birisinin 'Yabancılara düşük fiyat, Türklere pahalı satıyorsunuz' eleştirisi olduğunu söyleyen Kadem Mete, "Perakende ile toptan satış arasındaki fark bu. Türkiye'de tatil geleneği bavulunu toplayıp otelin kapısına dayanmak oluyor. Yabancılar ise Tur operatörü ile tatil satın alıyor ve toptan fiyat uygulanıyor. Aslında kapıdan İngiliz de gelse, Alman da gelse Türkler ile aynı fiyatı alacak. Ama Türkiye'de kapıdan satış sistemi yavaş yavaş yerini tur operatörleri kanalıyla tatil satın almaya doğru yöneldi" dedi.
Emekli turizmi
Yeni pazarlara doğru, turizmi çeşitlendirmek için projesinin bulunduğunu belirten Mete, "Proje henüz uygulama geçmedi. İnşallah seneye geçecek. Bu proje 'Emekli turizmi' 12 Temmuz'da Başbakanımıza bir dosya verdik. Turizmin mevcut sorunları ve çözüm önerileri diye. 13 Temmuz'da Turizm Bakanımız ile 14 Temmuz'da da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız o dönem Süleyman Soylu idi. Ona da verdik dosyayı. 15 Temmuz'da malum olayı yaşadık. 2015 yılında 36 milyon 400 bin turist gelmiş Türkiye'ye. Yaklaşık 10 günlük bir konaklama periyodu var. 400 milyon geceleme var. Türkiye'de 12 milyon emekli var. Bunların hedef olarak 6 milyonunu baz aldık. 6 milyon insan Bin 200 lira emekli maaşı alıyorsa, günlük 40 liraya düşer. Günlük 40 liradan başlayan tam pansiyon usulü emeklilerimize hizmet verelim. Türkiye'nin kışında mücadele edeceğinize, bu parayı otellere versinler istedik. Kışın en soğuk olduğu dönemde bile Muğla'da Antalya'da kışı geçirsinler istedim. İster bir ay, ister altı ay kalsın. Eğer üç ay kalırsa 6 milyon kişi 540 milyon geceleme yapma imkânı var. Turizmin en yoğun yaşandığı dönemden daha fazla. Otelci para kazanmaz belki ama otelin kapanıp 6 ay sonra tekrar açma masrafı var. Otelci bu masraftan kurtuluyor. Otelci 40 lira alsa bile en az 10 lira kar eder. Devlet nerede kar eder. 6 ay turistik tesiste çalışan personel geri kalan 6 ay için İş Kurumu'na başvurarak devletten işsizlik maaşı alıyor. Yaklaşık 900 lira. 700 küsur lira da SGK primi ödeniyor. Devlet bunları ödemeyecek ve kişi başı kazancı Bin 700 liradır. İşte turizmin 12 aya çıkarılmasının yolu budur. Burada bitmedi. Bu defa Avrupa'daki emeklilere yöneleceğiz. Tur operatörleri buna yanaşmıyor. Çünkü daha pahalı yerlere yönlendiriyorlar vatandaşlarını. Bu konuda dünyanın en fazla noktasına uçuş yapan Türk Hava Yolları'nı turizm için kullanmalıyız. Avrupa'nın birçok kentinden turizm noktalarına direk uçuşlar yapmasını sağlamamız gerekir" dedi.
Seminerin sonunda Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bayram Akça ve Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ozan Bahar Kadem Mete'ye günün anısına plaket verdi.