ASO Başkanı Nurettin Özdebir, toplantıda yaptığı konuşmada, Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) teminat sıkıntısı olan firmaların rahatlatılması konusunda ciddi bir rol üstlendiğini ifade ederek, aynı yaklaşımı bankalardan da beklediklerini söyledi.
Bankaların, sicil affı ve zimmete ilişkin düzenlemeler yapılmasına karşın hala tedirgin davrandıklarını dile getiren Özdebir, "KGF bu konuda çok ciddi bir yükü üzerine aldı. Aslında bankaların risk algılarını ve görünümlerini düzeltecek son derece kıymetli bir teminatı koymak suretiyle kredilerin finansmanını kolaylaştırmaya çalışıyor. Ümit ediyorum ki önümüzdeki günlerde bankaların da bu konuda çözüleceğini tahmin ediyorum." diye konuştu.
Bankaların da kendilerine göre kısıtlarının bulunduğuna da dikkati çeken Özdebir, Türkiye'nin tasarruf açığı olduğunu ve mevduatların bir türlü artmadığını kaydetti. Özdebir, enflasyon ve kur farkları göz önüne alındığında mevduatlarda çok fazla bir genişleme görünmediğini belirterek, "İnanıyorum ki daha fazla yapılacak şey var." dedi.
Türk Eximbank'a ilişkin de konuşan Özdebir, bankanın ihracat kredilerinin yüzde 44'ünü, ihracatın da yüzde 23'ünü finanse ettiğini belirtti. Bankanın bunu 3 puan daha artırmayı hedeflediğine işaret eden Özdebir, "3 puan deyip geçmemek lazım. Çok önemli rahatlamalara sebep olabilecek rakamlar." değerlendirmesini yaptı.
Tasarruf açığından dolayı ihracatın finansmanı konusunda sıkıntılar yaşandığının altını çizen Özdebir, Türk girişimcisinin rakiplerine göre daha kısa vadeli mal sattığını ifade etti.
Türk Eximbank'ın ihracat sigortası da yaptığını hatırlatan Özdebir, bu imkanın da firmalar tarafından yaygın olarak kullanılması gerektiğini söyledi.
- "3 günde 19 bin işletmeye kredi kullandırdık"
KGF Genel Müdürü İsmet Gergerli de finansmana erişimde en ciddi sorunlardan birinin teminat olduğunu belirterek, Fon olarak bu sorunu çözerek finansmana erişimi kolaylaştırmaya çalıştıklarını belirtti.
Üretim ve istihdamın artırılmasını amaçladıklarını dile getiren Gergerli, bu yapıldığı takdirde Türkiye'nin daha zengin bir ülke olacağının altını çizdi.
Bankacılık sektörünün bugünkü rakamlarla topladığı her 100 liralık mevduata karşılık 120 liralık kredi kullandırdığını anlatan Gergerli, "Hal böyle olunca bankalar en rasyonel ve karı maksimize edici bir kullandırma yapmaya çalışıyor. KGF bu noktada girişimcinin yanında olmaya çalışıyor." ifadelerini kullandı.
KGF'nin dün imzalanan protokole kadar 23 milyar liralık bir kredi alanı bulunduğunu kaydeden Gergerli, söz konusu protokolle hükümetin KGF için oluşturduğu alanın 23 milyar liradan 253 milyar liraya kadar yükseltildiğini bildirdi.
Fona son dönemde ulaşan talep hakkında da bilgi veren Gergerli, "KGF 25 yıllık bir şirket. Bu dönemde yaklaşık 24 bin işletmeye kefalet vermişti. Son 3 günde 19 bin işletmeye, 9 milyar liralık kredi kullandırdık." diye konuştu.
KGF'nin garantilerinin bankalar nezdinde birinci sınıf teminat sayıldığını vurgulayan Gergerli, "Bankalar bunun için hiç karşılık ayırmıyor. Sermaye ayırmadığı için uygulama bankanın maliyetini düşürür." değerlendirmesinde bulundu.
- "Uluslararası reel sektör Türkiye'ye güveniyor"
Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım da kuruluş olarak bu yıl sonunda ihracata yönelik destek oranını yüzde 26'ya çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Bunun parasal karşılığının doğrudan kredi tutarı için 26 milyar dolar, sigorta desteği için 14 milyar dolar olduğunu dile getiren Yıldırım, "Yani toplamda ihracata 40 milyar dolarlık bir destek vermeyi amaçlıyoruz." ifadesini kullandı.
Bu yıl sonu itibarıyla diğer bankalar gibi krediler konusunda doğrudan reyting yapan bir kuruluş haline gelmeyi hedeflediklerini belirten Yıldırım, "Umuyorum yıl sonunda da bu yapıya ulaşacağız. Bu süreçte irtibat ofislerimizin tamamını şube haline getireceğiz. Şube olmayan yerlerde de irtibat ofisleri oluşturacağız." diye konuştu. Yıldırım, büyük organize sanayi bölgelerinde de irtibat ofisleri açmak istediklerini bildirdi.
Banka olarak 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrasında bile faiz oranlarında değişiklik yapmadıklarını kaydeden Yıldırım, "Uluslararası kuruluşların (kredi derecelendirme kuruluşları) değerlendirmelerinin bizim uluslararası ilişkilerimize çok etkisi yok. Uluslararası reel sektör Türkiye'ye güvenmeye devam ediyor." dedi.
