Türkiye 2023 Zirvesi
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar:- 'Atık sektörünün güç olarak inşaat sektörünü geçeceği konuşuluyor. Buradan tüm yatırımcıları atık sektörüne yatırım yapmaya davet ediyorum'- 'İstanbul'da günde 22 bin ton çöp çıkıyor. Bu, İstanbul'da yaşayan günlük nüfus 22 milyon demek'- İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım:- '(Yeni proje üretiminde) Arsa sahibi, müteahhi

Oluşturma Tarihi: 2019-11-29 13:22:50

Güncelleme Tarihi: 2019-11-29 13:22:50

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, atık sektörünün güç olarak inşaat sektörünü geçeceğinin konuşulduğunu belirterek, "Buradan tüm yatırımcıları atık sektörüne yatırım yapmaya davet ediyorum." dedi.

Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Türkiye 2023 Zirvesi kapsamında "Geleceğin Şehirleri" başlıklı panel gerçekleştirildi.

Panelde konuşan Birpınar, enerji kaynaklarının ve üretiminin çeşitlenmesi sürecinden bahsederek, ileride fosil yakıtların olmadığı bir sürece girileceğini söyledi.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretme konusunda yaşanan değişimleri anlatan Birpınar, Türkiye'nin tükettiği enerjinin yüzde 35-40'ını güneş, rüzgar ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ettiğini, hidroelektrik santraller sayıldığında bu oranın yüzde 55-60'a çıktığını hatırlattı.

Birpınar, atık yönetimi konusundan bahsederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geleceğin şehirlerinde aslında atıkların geri dönüştürüldüğü, bunun bir sektör olduğu, bu noktada büyük yatırımların yapılması gerektiği, atık sektörünün güç olarak inşaat sektörünü geçeceği konuşuluyor. Buradan tüm yatırımcıları atık sektörüne yatırım yapmaya davet ediyorum. Çünkü nüfus artıyor, nüfus arttıkça atık da artıyor. Mesela İstanbul'da günde 22 bin ton çöp çıkıyor. Bu, İstanbul'da yaşayan günlük nüfus 22 milyon demek. İnsanlar günde ortalama bir kilogram çöp üretiyor. Geleni, gideni, turisti hep toplandığınızda 22 milyon ediyor."


- Müteahhitler proje üretiminde yöntem değişikliğine gidiyor


İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, geleceğin şehirlerini inşa etmek için 2019'un bir reform yılı olduğunu belirterek, bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hayata geçirilen düzenlemelerden bahsetti.

İNDER'in daha önce yaşanası pilot şehir önerisinde bulunduğunu dile getiren Durbakayım, eski şehirleri tekrar canlandırmak ve yeni şehirler kurmak suretiyle küçük şehirlerde insan enerjisinin daha iyi kullanılabileceğini söyledi.

Durbakayım, büyük şehirlere akım başlayınca bazı müteahhitlerin sermayesiz, bilgisiz, mimarsız ve mühendissiz üretime başladığını kaydederek, tarihi binalar ayakta dururken, yakın zamanda yapılmış olmasına rağmen bazı binaların depremde yıkıldığını anlattı.

Müteahhitler olarak bugüne kadar bazı yanlışlar yaptıklarını dile getiren Durbakayım, "Geçtiğimiz dönemde arsa sahiplerinin garantörü olduk. Onun alacağı daireyi ve bedeli her şartta garantiledik. şartlar bozuldu biz o şartları yerine getirdik. Daire alanların bireysel konut kredilerinin kefili olduk. Halbuki daireyi onlar alıyor. Diğer tarafta proje finansmanı için kullanılan kredilerin de teminatını verdik, bedellerini ödedik." yorumunu yaptı.

Durbakayım, bu modelin doğru olmadığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir kere yaptığımız işte kar-zarar ortaklığı şeklinde arsa sahibiyle birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Neticede bu iş. Bu ortaklık kurulduktan sonra finans sektörüne çıkıp projeyi tanıtıp arsa sahibi, müteahhit ve finans kuruluşu ortaklığı oluşturmalı ve proje süreci bu şekilde yönetilmeli. Önümüzdeki dönemde yapı müteahhitleri olarak bu modele geçeceğiz. Bunu kentsel dönüşümde de yapmak mümkün."


- "1999 depreminden önce yapılan 13,5 milyon konut bulunuyor"


Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkan Yardımcısı Neşecan Çekici, Türkiye genelinde 6,5-7 milyon konutun dönüşümünün söz konusu olduğunu belirterek, kentsel dönüşüm süreçlerinden bahsetti.

Çekici, "1999 depreminden önce inşa edilmiş 3 milyonu İstanbul'da olmak üzere Türkiye genelinde 13,5 milyon konut bulunuyor. 6-7 milyonla sınırlı değil aslında. Bu da 400-500 milyar dolar finans gerektiriyor." dedi.

Bu finansmanın gelişmekte olan herhangi bir ülkenin GSYİH'sine bedel olduğunu dile getiren Çekici, kentsel dönüşümde değer oluşturma amacının izlenmesi ve uzlaşma adabının taşınması gerektiğini söyledi.

Çekici, dernek olarak üzerinde çalıştıkları kentsel dönüşüm modellerinden bahsederek, bu sürecin hızlıca ele alınması gerektiğini sözlerine ekledi.


- İstanbul Havalimanı'nda 280 binden fazla uçuş


İGA Üst Yönetici (CEO) Danışması Melih Mengü, İstanbul Havalimanı'nda uçuşların bir yıldır devam ettiğini, nisandan itibaren Atatürk Havalimanı'ndaki bütün uçakların yeni havalimanına geçtiğini söyledi.

Mengü, "Geçmiş 7-7,5 ayda yaklaşık 46 milyon yolcu kullanmış havalimanını, 280 binden fazla trafik var iniş ve kalkış olmak üzere." dedi.

Tüm hizmetleri 26 bin kişilik bir çalışan ordusunun verdiğini dile getiren Mengü, bu çalışanların, buraya yolcu getirenlerin, yolcu karşılamak için gelenlerin oluşturduğu yoğunlukla havalimanının aslında yaşayan bir şehir olduğunu anlattı. Mengü, "Burası 7 gün 24 saat çalışan bir şehir. Kargo bölgesi de açıldı. Şu anda 1,5 milyon ton kapasiteyle açıldı. THY tesislerinin bitmesiyle 4,5 milyon tonluk kapasiteye çıkacak. Burada bile sadece 2 bin 500-3 bin kişi çalışıyor." dedi.

Burada hayata geçecek ve otel, konut, hastane, müze, villa, teknopark gibi alanları barındıracak İstanbul Airport City projesinden bahseden Mengü, bu tip yatırımların benzerlerinin ABD, Avrupa ve Güney Kore yerlerde bulunduğunu bildirdi.

Mengü, bu tip projelerde ana amaç havalimanı paydaşları ve onlarla ilgili kişilerin, gelip gidenlerin ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu söyledi.


- "Yabancıya satışta alınacak çok yol var"


Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ziya Yılmaz, konuşmasıda yabancıya konut satışının öneminden bahsetti.

Burada herkese büyük görev düştüğünü dile getiren Yılmaz, yapılan son düzenlemelerin sektör için son derece umut verici olduğunu söyledi. Yabancıya satışta alınması gereken çok yol bulunduğunu aktaran Yılmaz, "En kötü ihtimalle 2-3 yıl içerisinde yabancıya satış cirosunu yıllık 20 milyar dolara, beş yıl içinde de 30 milyar dolara çıkarabileceğimize inanıyorum. Bunu başarmış bir konut sektörü düşünün. Diyelim ki ülke olarak doğal gaza, petrole her yıl 40-50 milyar dolar para veriyoruz. Bu açığın yarısını yabancıya konut satışından çıkarırız." diyerek sözlerini tamamladı.