Kaynak, Kahramanmaraş Havalimanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, dünyanın gelişmiş ve muasır medeniyetini temsil ettiğini söyleyen Batı dünyasının, halk arasında kullanılan "kendine Müslüman" deyimine uygun hareket ettiğini söyledi.
Almanya, Hollanda, Belçika ve Fransa'nın da aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerinde çalışan Türk vatandaşlarının, bu ülkelerin ekonomilerinin gelişmesine katkı sağladığına dikkati çeken Kaynak, yurt dışındaki Türk vatandaşlarının seçmen olarak oy kullanma haklarının bulunduğunu, bu hususta da onların oy kullanmasıyla ilgili bir sınırlama da olmadığını kaydetti.
Kaynak, propagandanın seçimlerin ve siyasetin olmazsa olmazı olduğunu dile getirerek, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin Almanya'daki programlarının iptalinin Almanya'nın ne kadar demokrat olduğunu, demokrasiyi ne kadar özümsediğini gösterdiğini belirtti. Kaynak, "Türkiye Cumhuriyeti'nden herhangi bir siyasetçi gidecek kendi seçmenleriyle buluşacak, lehinde veya aleyhinde bu anayasa paketini anlatacak. Tabii bu Almanya'nın yaptığı da ilk değil. Geçtiğimiz dönemde de Cumhurbaşkanımız video konferans suretiyle meydana bağlanmak istedi buna izin vermediler. Türkiye'nin 33 yıldan beri uğraştığı PKK terör örgütüne ve FETÖ'ye yardım ve yataklık yapmaktan asla geri durmuyorlar."
- "Binali Yıldırım Bey'in yaptığı muhteşem toplantı, birilerinin gözünü korkuttu"
Dünyanın en büyük meselesi terörken, Almanya'nın terör örgütlerinin militanlarına ev sahipliği yaptığını ifade eden Başbakan Yardımcısı Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cinayet işleyenin iadesini yapmayan bir ülke. Ben zannediyorum Almanya'da 15 gün önce Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım Bey'in yaptığı muhteşem toplantı Türkiye adına birilerinin gözünü korkuttu. Türkiye asla eski Türkiye değil. Türkiye asla hiçbir ülkenin emir eri bir ülke değil. Türkiye asla antidemokratik uygulamaları kabul edecek bir ülke değil. Batı dünyası, hızlıca çözülüşünün sebeplerini kendi içinde aramalıdır. Batı'da gelişen ırkçılığın, fanatizmin, aşırılığın, sebebini kendisi aramalıdır. Bu ırkçılık, faşizm, radikalizm, bunlar geçmiş dönemlerde kalması gereken kötü tatbikatlar, kötü uygulamalardır. Bunu şimdi de yaparsanız işte maalesef terör eylemi olarak sizlere döner."
Kaynak, bütün uluslararası belgelerde var olan hakların standart bir şekilde herkese uygulanması gerektiğini söyledi.
"Anayasa değişikliği hususunda lehinde propaganda yapmak yasak, aleyhine propaganda yapmak serbest olur mu?" diye soran Kaynak, bunu ancak bir darbe hükümeti, antidemokratik bir hükümetin yapabileceğini vurguladı.
- "Kendilerine Müslüman"
Türkiye'nin, hakkını ve hukukunu koruyan, dünyadaki bütün zulümlere karşı dik durabilen bir ülke olduğuna dikkati çeken Kaynak, şunları kaydetti:
"Bu Türkiye'nin maruz bırakıldığı, Türkiye'nin iki bakanının maruz bırakıldığı bir hadise. Türkiye'nin ayıbı değil, bu o ayıbı işleyen Almanya'nın ayıbıdır. Asla bir şeye sığınmak mümkün değil. Yok yerel yönetimler karar veriyor, yok yerel mahkemeler falan. Dünyanın her yerinde ifade özgürlüğü vardır. Her yerinde siyaset özgürlüğü vardır. Her yerinde bu ifade özgürlüğünün temel insan hakları arasında sayılan bir özgürlüktür. Almanya'nın bu tutumu kendi kuruluş değerlerine, kendi anayasasına, kendi insan hakları evrensel beyannamesini aslında reddetmek demektir. Bunlar bizi asla yolumuzdan çeviremez. Bir yandan Cenevre Sözleşmesi yapacaksınız, yakın savaş tehlikesi altında olan insanlara mültecilik hakkı vereceksiniz, bir yandan 300 mülteci almak için referandum yapacaksınız. Bu Avrupa'nın ilk defa yaptığı bir hadise ve çiftte standart değil."
Kaynak, Avusturya'da, Hollanda'da ve Belçika'da da benzer hadiselerin bulunduğuna işaret ederek, Avrupa'nın teröristlerle olan ilişkisine değinerek "Teröristleri aklayan bir ülke konumuna düşmüştür şimdi Almanya, Belçika ve Hollanda. Fehriye Erdal'ı saklayan, PKK'nın azılı canilerini saklayan bir ülke konumuna düşmüştür. Türkiye'deki 15 Temmuz'da hain darbe girişiminde bulunanların ele başlarının saklandığı, korunduğu, kollandığı bir ülke haline gelmiştir. Bunları biz ibretle seyrediyoruz." diye konuştu.
Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine, "Demokrasiden, insan haklarından ya söz etmeyin ya da uzaklaşmayın" diye çağrıda bulunan Kaynak, demokrasi ve insan haklarının olmadığı yerde o devletin kendi insanını da mutlu etmesinin mümkün olamayacağını belirterek, söz konusu ülkelere kendi değerlerine dönmelerini tavsiye ettiğini sözlerine ekledi.
