Yaklaşık 2 yıl sonra sonra Avusturya'ya resmi ziyarette bulunacak Çavuşoğlu, bugün Almanya'daki temaslarını bitirdikten sonra geçeceği Viyana'da Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) açılışına katılacak ve Avusturya'daki Türk toplumunun temsilcileriyle bir araya gelecek.

Çavuşoğlu, yarın da mevkidaşı Kneissl ile görüşecek. Görüşmede iki bakanın, ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunması öngörülüyor.

Dışişleri Bakanlığına atandıktan sonra Çavuşoğlu'nu arayan Kneissl, iki ülke arasında ılımlı bir havanın oluşmasına neden olmuştu. İki bakan 28 Ocak'ta İstanbul'da yaptıkları görüşmede ilişkilerde yeni bir dönemin başladığını kaydetmişti. Çavuşoğlu, Avusturya'ya iadeyi ziyarette bulunacağını açıklamıştı.

İstanbul'daki görüşmede taraflar, iki ülke arasında uzun yıllardır sürdürülen Karma Ekonomi Komisyonunun yeniden canlandırılması başta olmak üzere Türkiye-Avusturya kültür yıllarının belirlenmesi ve dışişleri bakanlıkları arasında mevcut olan siyasi istişare mekanizmalarının yeniden harekete geçirilmesi konusunda fikir birliği sağlamıştı.

300 bine yakın Türk asıllı vatandaşın yaşadığı Avusturya ile Türkiye'nin ekonomik ilişkilerde ciddi bir sorun yaşanmazken ikili ilişkilerin yeniden rayına girmesiyle başta turizm sektörü olmak üzere karşılıklı yatırımlarda artış yaşanması bekleniyor.

İki ülke arasındaki diyaloğun yeniden canlanacak olmasından memnun olan Türk asıllı vatandaşlar, siyasi gerginliğin neden olduğu kimi sorunların da böylelikle çözüleceği düşüncesini paylaşıyorlar.

- İlişkilerin gerildiği iki yıllık süreç

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, en son 17 Mayıs 2016'da ABD ve Rusya'nın eş başkanlığında düzenlenen "Uluslararası Suriye Destek Grubu" toplantısı kapsamında bulunduğu Viyana'da dönemin Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz ile bir araya gelmişti.

Avusturya Meclisinin 1915 olaylarına ilişkin kararı ve sonrasında bu ülkenin terör örgütü PKK yandaşlarının düzenlediği gösteriye izin vermesi, iki ülke ilişkilerinde kırılma noktası olarak kabul edilmiş, Türkiye'nin Viyana Büyükelçisinin istişarede bulunmak üzere Ankara'ya çağırmasıyla yaklaşık iki yıl sürecek siyasi gerginlik başlamıştı.

Özellikle Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı halk oylaması sürecinde Avusturya'nın Türkiye karşıtlı ve bu ülkede yaşayan Türk seçmenlere yönelik tutumu ilişkilerin daha da gerilmesine neden olmuştu.

Ülkede ekim ayında düzenlenen genel seçimler öncesinde başta Kurz liderliğindeki merkez sağ Avusturya Halk Partisi (ÖVP) olmak üzere neredeyse bütün siyasi partilerin Türkiye karşıtı, İslamofobik söylemleri ve Türkiye-AB ilişkilerinin iç politikada malzeme olarak kullanılmak istenmesi, ikili ilişkileri olumsuz etkileyen bir başka başlık olmuştu.