Türkiye'den AB'ye İdlib krizinde destek çağrısı
Türkiye'nin AB Nezdinde Daimi Temsilciliği:- 'AB'nin İdlib'deki duruma ilişkin konumu, ameliyat edilmesi gereken bir kangreni tedavi etmek için aspirin vermeye benziyor'- 'Yerinden edilen milyonlarca insanın ve göçmenin sadece bizim sorunumuz olduğu yönündeki tavrı artık kabul etmemiz mümkün değil'

Oluşturma Tarihi: 2020-03-04 13:57:49

Güncelleme Tarihi: 2020-03-04 13:57:49

Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) Nezdinde Daimi Temsilciliği, AB'nin, göçmen akınının durması için Türkiye'ye Suriye konusunda yardımcı olması ve mevcut göçmen mutabakatına sadık kalması gerektiğini bildirdi.

Brüksel merkezli internet haber sitesi EU Observer, Türkiye'nin AB Nezdinde Daimi Temsilciliği yetkililerinin İdlib konusundaki değerlendirmelerini yayımladı.

Temsilcilik değerlendirmesinde, Türkiye'nin şu andaki politikasının, AB ile üyelerinin, mutabakattan doğan yükümlülüklerini hatırlayana kadar ve İdlib'de yaşanan acının temel nedenlerinin çözümü için istek gösterene kadar devam edeceği belirtildi.

Türkiye'nin İdlib bölgesinden daha fazla göçmen alamayacağının altı çizilen değerlendirmede, AB'nin "ciddi biçimde" yük paylaşımı yapmaması halinde Türkiye'nin daha fazla düzensiz göçmeni barındıramayacağı kaydedildi.

Değerlendirmede, Türkiye'nin müttefiklerinin güvenli bölge konusunda destek sunmamasının "cesaret kırıcı" olduğu belirtilerek, "AB'nin İdlib'deki duruma ilişkin konumu, ameliyat edilmesi gereken bir kangreni tedavi etmek için aspirin vermeye benziyor." ifadesi kullanıldı.

- "Bu tavrı artık kabul etmemiz mümkün değil"

AB'nin 2016 göçmen mutabakatına uymadığına dikkati çekilen değerlendirmede, buna örnek olarak, Türkiye'ye söz verilen 6 milyar avronun 3 milyardan azının ödenmesi, Suriyelilerin yeniden yerleştirilmesine ilişkin verilen sözlerin tutulmaması, Türkiye ile üyelik müzakereleri, vize serbestisi ve Gümrük Birliği gibi konularda da vaatlerin yerine getirilmemesi gösterildi.

AB'nin uzun zamandır yükümlülüklerini yerine getirme konusunda başarısız olduğuna vurgu yapılan değerlendirmede, "Suriyeli hiçbir kardeşimiz Türkiye'yi terk etmeye zorlanmadı. Eğer kalmak isterlerse, daha önce olduğu gibi hoş gelirler. Eğer gitmek isterlerse bunda da tabii ki özgürler." ifadesi kullanıldı.

Değerlendirmede, yerinden edilen milyonlarca insanın ve göçmenin sadece Türkiye'nin sorunu olduğu yönündeki tavrın artık kabul edilmesinin mümkün olmadığının altı çizildi.