Şimşek, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) Ekonomi Bakanlığı'nın koordinasyonunda düzenlediği 6. Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin girişimcilik ruhunun bulunduğunu ama ekosistem anlamında daha katedeceği çok mesafenin olduğunu belirtti.
Türkiye'nin genç nüfusu ile çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Şimşek, şunları kaydetti:
"Gelip burada gezince bir takım start-upları, fikirleri görünce tabii ki insan çok daha heyecanlanıyor. Umuyorum ki bu farkındalık bütün Anadolu'ya taşınır. Bana bir uygulama gösterildi. Bu uygulama sayesinde burada yapılan konuşmaları herhangi bir yerde Türkçe ve İngilizce olarak dinleyebiliyorsunuz. Belki birkaç yıl sonra burada bir konuşmacının hologramı Türkiye'nin dört bir köşesinde sanki fiilen oradaymış gibi 3 boyutlu interaktif program yapma imkanı olacak. 4. Sanayi Devrimi'nin bütün bileşenleri, yapay zekadan Nesnelerin İnterneti'ne kadar, otonom teknolojilerin hepsi belli bir seviyeye ulaşmış durumda, kritik eşikleri aşacak. İş aleminin ve özellikle geleneksel sektörlerin şunu bilmesinde fayda var; çok hızlı bir şekilde yıkıcı bir devrimin, değişimin içinden geçiyoruz.
Her alanda sürekli bir şekilde yıkıcı etkileri ve bir o kadarda fırsatları bir arada yaşıyoruz."
- "Girişimcilik ve inovasyon refahın ana motoru"
Şimşek, girişimcilik ve inovasyonun refahın ana motoru olduğunu anlatarak, "Türkiye'nin belki girişimcilik ekosistemi çok güçlü değil ama girişimcilik kültürü çok güçlü. Anadolu bin yıllarca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı, İpek Yolu'nun ana güzergahı olduğu için, yani nereden bakarsanız bakın bizim DNA'mızda girişimcilik var." diye konuştu.
Girişimciliğin finansmana erişimini ve rekabette önündeki engelleri kaldırarak geliştirebilecekleri bir alan olduğuna dikkati çeken Şimşek, 25 yaş üstü nüfusun okulda geçirdiği süre 15 yıl önce 5,5 yıl iken, belki bugünkü nüfus için 15 yıla çıkacağını, eğitimde muazzam bir gelişme içerisinde olduklarını söyledi.
- "İnovasyon daha çok küçük ve orta ölçekli şirketler tarafından yapılıyor"
Şimşek, inovasyonun daha çok küçük ve orta ölçekli şirketler tarafından yapıldığını anlatarak, "Türkiye'de bu açıdan güçlü bir alt yapı var. Dolayısıyla biz küçük ve orta ölçekli şirketlerin finansmana erişimi noktasında son 1-1,5 yıl içerisinde önemli adımlar attık." dedi.
Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) başarılı bir uygulama olduğunu belirten Şimşek, "Biz bunu daha çok ihracatçıya, imalat sanayi yatırımlarına ve özellikle kadın girişimcilere destek için daha güçlü şekilde devam ettireceğiz." diye konuştu.
Şimşek, verdikleri destek ve teşviklere ilişkin bilgi vererek, "Avrupa'da melek yatırımcılıkta 5'inci sıraya yükseldik. Ben inanıyorum ki Türkiye ilk 3'e de girecek. Hazine olarak biz 500 milyon liralık bir kaynağı fonların fonuna, gelecek vadeden start-uplara, teknoloji firmalarına, fikirlere yatırım yapsın diye aktaracağız. Talep bekliyoruz. Sadece ve sadece bu fikirler ve ürünler ticarileşsin diye vereceğiz." dedi.
Şimşek, Türkiye'nin Global İnovasyon Endeksi'nde kötü bir yerde olmadığını anlatarak, sözlerine şöyle devam etti:
"En az ilk 20'lerde olmamız lazım diye düşünüyorum. Buradaki göstergeye göre 43. sıradayız. Fakat TÜİK'in çalışmasına göre yenilikçi firmaların toplam firmalar içerisindeki payı hızla artıyor. Muhtemelen Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası'nın da katkısının olacağını düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde her firmanın mutlaka bir şekilde nasıl daha iyisini yaparım, nasıl geliştiririm, maliyetleri düşürürüm, sorunları çözerim şeklinde bakması lazım. İnovasyon düzeyinde aslında çok kötü değiliz ama bütün alanlarda ilerlemek için muazzam fırsatlar, potansiyeller var. Türkiye zor bir coğrafyada yaşıyor. Birçok iç ve dış şokla karşı karşıya kaldı. Yaşadığımız sorunlar nedeniyle birtakım tepkiler verdik. Bu tepkiler nedeniyle Türkiye'nin algısı bir miktar bozuldu ama bunu hızla değiştireceğiz. İstanbul'u bütün yakın coğrafyanın, Afrika, Orta Doğu, Balkanlar ve Asya'nın, eğer girişimcilik merkezi yapacaksak, ekosistem oluşturacaksak Türkiye'nin algısını daha da iyileştirmemiz lazım."
Son 15 yılda meydana gelen dış şokları anımsatan Şimşek, "Bütün bunlara rağmen Türkiye büyüyüp gelişti. Yine iç siyaset anlamında, iç şoklar, stres, seçimler, referandumlar, neredeyse diyagrama sığmıyor. Buna rağmen Türkiye büyümüş ve gelişmiş." dedi.
- "Türkiye'nin algısını daha da iyileştirmemiz lazım"
Şimşek, Türkiye'nin çok hızlı şekilde normalleştiğini ve en kötünün geride kalmış durumda olduğunu dile getirdi.
Bütün şoklar, terör ve kendilerinin verdiği tepkilerin Türkiye'nin algısı ile gerçekliği arasında makası açtığını ifade eden Şimşek, "Türkiye'nin realitesi, algısı kadar kötü değil ama biz hem realiteyi hem de algıyı değiştirmek için reformlar yapacağız. Reformlar sayesinde Türkiye bütün bunları aşacak." dedi.
Şimşek, Türk lirasının, reel efektif kur endeksi olarak bakıldığında, geldiği noktanın ekonomik realiteden ne kadar kopuk olduğunun daha çok bu endişe ve algıyı yansıttığını kaydederek, aslında Türkiye'nin realitesinin çok daha iyi, bilançosunun güçlü olduğunu kaydetti.
Mehmet Şimşek, şu anda döngü karşıtı maliye politikasıyla şoklara karşı manevra alanı oluşturduklarını ifade etti.
(Sürecek)
