Büyükelçi Fakılı, Budapeşte'deki elçilik binasında düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin tarih boyunca hiçbir zaman kendisine iltica edenleri reddetmediğini belirterek, 'Türkiye, tarihi boyunca her zaman kendisinden iltica talebinde bulunanlara kapısını açık tuttu. Macarlar, Yahudiler, Polonyalılar, Kırım Tatarları, Kürtler, Suriyeliler bunlara örnektir. Türkiye şimdi de Suriyeliler önünde 'açık kapı' politikası izliyor' diye konuştu.
Türkiye'nin en fazla mülteci kabul eden ülke olduğuna değinen Fakılı, 'Türkiye'de şu an iki milyon Suriyeli sığınmacı var. Ülkemizde kurulan geçici kamplarda 260 bin Suriyeli yaşıyor. Bu kamplarda mültecileri ücretsiz bir şekilde günde üç öğün yemek, eğitim ve sağlık hizmetleri alıyor. Krizin başlangıcından bu yana 100 binden fazla Suriyeli çocuk doğdu ve bu insanların 1,2 milyonu 18 yaş altı. Türkiye bu insanlar için altı milyar dolardan fazla para harcadı. Ülkemize ulaşan uluslararası yardım miktarı ise sadece 417 milyon dolar. Bu durum daha fazla bu şekilde devam edemez' ifadelerini kullandı.
Krizin sebebinin ele alınması gerektiğini belirten Büyükelçi, 'Yakın tarihteki en büyük insani felaketlerden birisi (sığınmacı krizi) yaşanıyor. Bunun çözümü için ortak cevaba ihtiyaç var. Türkiye üzerine düşen sorumlulukları en iyi şekilde gerçekleştirmeye çalışıyor' değerlendirmesinde bulundu.
Türk sahil güvenliğinin de aktif bir şekilde çalıştığını kaydeden Fakılı, şöyle devam etti: 'Türk Sahil Güvenliği, bu yıl başından beri 50 binden fazla sığınmacıyı kurtardı. Bu olağanüstü masraflı bir görev. Türkiye, aylık yaklaşık beş milyon avro bu görev için harcıyor.'
Fakılı ayrıca, Türkiye'nin geçmişte kaynak ve transit ülke olduğunu ama gelişen ekonomik gücünden dolayı artık hedef ülke durumuna geldiğini ve iltica başvurusunda bulunanların sayısının arttığını sözlerine ekledi.
