'Türkiye'ye uygulanan seyahat kısıtlamaları anlamsız'
Türkiye'ye en çok turist gönderen ülkelerin başında gelen Almanya'nın AB dışı ülkelere seyahat etmeme tavsiyesini 31 Ağustos'a kadar uzatması ile ilgili değerlendirme yapan İhtişam Tourism Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Şefik Yön, 'Uygulanan seyahat kısıtlamaları anlamsız. Virüsün etki etme hızında siyasi birliklerin bir etken olduğunu koronavirüs sayesinde görmüş olduk.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2020-07-03 15:03:28

Güncelleme Tarihi: 2020-07-03 15:03:28

Türkiye'ye en çok turist gönderen ülkelerin başında gelen Almanya'nın AB dışı ülkelere seyahat etmeme tavsiyesini 31 Ağustos'a kadar uzatması ile ilgili değerlendirme yapan İhtişam Tourism Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Şefik Yön, "Uygulanan seyahat kısıtlamaları anlamsız. Virüsün etki etme hızında siyasi birliklerin bir etken olduğunu koronavirüs sayesinde görmüş olduk." dedi.

?Koronavirüs salgınının en çok etkilediği sektörlerin başında turizm geliyor. Salgındaki aktif vaka sayısının bazı ülkelerde azalmasına rağmen, bu sene tatile çıkacak turist sayısının dünya çapında yüzde 50'den daha fazla azalması bekleniyor. Birçok alt sektörü besleyen turizmde, azalan pazar büyüklüğü, ülkeleri yeni kararlar almaya zorladı. Türkiye'ye en çok turist gönderen ülkelerin başında gelen Almanya, AB dışı ülkelere seyahat etmeme tavsiyesini 31 Ağustos'a kadar uzattı. Almanya ayrıca AB dışı ülkelere seyahatlerin dönüşünde karantina şartı koşuyor.

"Türkiye'ye haksız bir şekilde seyahat sınırlamaları var"

İhtişam Tourism Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Şefik Yön, alınan kararlar tamamen siyasi ve ekonomik nedenlerden ötürü alındığını söyledi. Türkiye olarak koronavirüs sürecini büyük başarı ile yönettiğini kaydeden Yön, "Salgın sürecinde yaşananlar, ulaşılmak istenen hedefler, vatandaşların üstüne düşen görevler ve benzeri bir sürü uygulama çok seffaf bir iletişimle koordine edildi. Bu başarılı sürece rağmen, salgının en sert etkilediği coğrafyalardan biri olan Avrupa'daki ülkelerin tümünün güvenli ülke statüsüne alınması ve Türkiye'nin bu listede olmaması kabul edilir bir durum değil. Uygulanan seyahat kısıtlamaları anlamsız. Virüsün etki etme hızında siyasi birliklerin bir etken olduğunu koronavirüs sayesinde görmüş olduk. Türkiye gibi virüsle mücadelede gayet başarılı bir dönem geçirmiş ve her yıl milyonlarca Alman vatandaşın seyahat ettiği bir ülke için seyahat uyarısı verilmesini esefle karşılıyoruz. Bu kararların, yalnızca sağlık kriterleri değerlendirilerek alındığını kimse düşünmüyor." dedi.

"Rusya, vatandaşları için Antalya'ya rakip destinasyonlar oluşturabilir"

Almanya'nın almış olduğu seyahat kararları dışında, turizmde en büyük pazarlardan biri olan Rusya'da da henüz süreç netlik kazanmadığını belirten Yön, "Vatandaşlarını Karadeniz kıyısındaki Rus tatil köylerine yönlendirme çabaları, koronavirüs sonrası daha da artmış durumda. Bu sene devlet bütçesinde büyük yer tutan petrol gelirlerinin azalacak olması ile birlikte, ülkeden döviz çıkışını engellemek isteyen Rus yönetimi, Türkiye'ye havayolu ulaşımını hala açmış değil. Rusya, vatandaşları için Antalya'ya rakip destinasyonlar oluşturabilir. Rus işadamlarının Suriye'nin sahil kesiminde çok büyük alımlar yaptığı biliniyor. Soçi ve Kırım'a yönlendirme yapan Rus hükümetinin iç savaş bitiminden sonra, yatırımlarını yapmaya başladığı Suriye'ye yönlendirmesi şaşırtıcı olmaz." ifadelerini kullandı.

"Dijitalleşen ve teknolojiyi iyi kullanan bir sektör oluşturmak için bu krizi fırsat olarak görmemiz lazım"

? ?Koronavirüs salgını yüzünden çeşitli sektörler kısa, orta ve uzun vadeli yeni planlar yapmaya başladığını bildiren Muhammed Şefik Yön, "Turizm sektörü de ülkemize en çok döviz kazandıran sektörlerden biri. Hem turist sayısını artırmak hem de kişi başı turizm harcamasını yükseltmek için çeşitli çözümler hem hükümet tarafında hem de sektör temsilcileri tarafından devamlı istişare ediliyor. Eskiden yaptıklarımızı yaparak kişi başı turist harcamasını artırmanın çok zor. Salgın sonrasında turizm siyasi ve ekonomik kararların etkisinde kaldı maalesef. Bu da bizim için bir uyarı oldu aslında. Şimdi virüs ile mücadele ederken bir yandan da kitlesel turizm şeklinde devam eden stratejimizi gözden geçirmemiz lazım. Dijitalleşen ve teknolojiyi iyi kullanan bir sektör oluşturmak için bu krizi fırsat olarak görmemiz lazım. Ülkemizin zaten benzersiz bir potansiyeli var. Aynı zamanda turizm sektöründe profesyonel altyapı gayet oturmuş vaziyette. Şimdi, var olan kitlesel turizmi, kontrollü ve katma değerli hale getirecek adımlar atmanın tam zamanı. Bu turizm krizinin kazananı teknolojiyi iyi kullanan, hijyenik ve sağlıklı tatil olanaklarını yaratabilen ve altyapı olarak bunları sürdürülebilir şekilde sunabilecek olan ülkeler olacak. Artık şeffaf iletişim konusunda gösterdiğimiz başarıyı son tüketiciye de ulaştırmamız lazım. Hijyenik önlemlerden, gıdanın izlenebilirliğine, büyük veri işlemeden, yapay zeka uygulamalarına kadar atabileceğimiz bir sürü adım var. Şirket olarak sektörde dijitalleşmeyi ön planda tutan firmalardan biriyiz ve bu konudaki tecrübemizi sektörle paylaşmaktan mutluluk duyarız."