Orta Asya'dan gelen ve Türk dünyasında müzikleriyle öne çıkan, türküleri, şarkıları, hoyrat ve gazelleriyle benzerlik gösteren Şanlıurfa, Elazığ, Bakü ve Kerküklü 36 müzisyen, ortak zenginliklerini "Müziğin İzinde 4 Kardeş Şehir" konseriyle sanatseverlerin beğenisine sunuyor.
Şanlıurfa yöresine ait "Urfalıyam Ezelden", Elazığ'ın "Kar mı yağmış şu Harput'un başına", Irak'ın "Kerkük'ün kalasıyam" ve Azerbaycan'ın "Ateşim var külüm yok" gibi meşhur türküleri, farklı soydaşların sesiyle dinleyicileri büyülüyor.
Yaklaşık 3 saat süren konserde, 4 kentin öne çıkan toplam 30 eseri seslendiriliyor. Bu kapsamda "Müziğin İzinde 4 Kardeş Şehir" konseri organize eden ekip, şu ana kadar İstanbul, Ankara, Elazığ ve son olarak "Göbeklitepe Yılı" etkinlikleri çerçevesinde Şanlıurfa'da sahne aldı.
Mayıs ayında Bakü'de sahne almayı planlayan müzisyenler, Ağustos ayında ise Kerkük'te türkü sevenlerle bir araya gelecek. Konserlerin daha sonraki zaman diliminde de Türkiye'nin farklı şehirlerinde icra edilmesi düşünülüyor.
- "Rivayetten gerçeğe dönüştürdük"
Konserin Genel Sanat Yönetmeni Salih Turhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, musiki makamları, okuma üslupları ve sanata olan saygı anlamında 4 şehir arasında büyük benzerliklerin bulunduğunu söyledi.
Söz konusu 4 kentte yaşayan insanların gelenek ve göreneklerinin de birbiriyle örtüştüğünü anlatan Turhan, bunun aynı millet ve kültürden gelinmesinden kaynaklandığını ifade etti.
Türkiye'nin sınırları dışındaki soydaşlarıyla gönül bağını çok güçlü kurduğunu vurgulayan Turhan, şöyle devam etti:
"Türkiye'de 'iki devlet bir millet' sözü değişik boyutlarıyla çokça konuşulur, biz bunu bu konserle rivayetten gerçeğe dönüştürdük. Sanatçı dostlarımızla beraber güzel programlar yapıyoruz. Bu kapsamda 'Müziğin İzinde 4 Kardeş Şehir' kitabını yayımladık. Bu konserlerin görüntüsü flaş bellek olarak tüm kültür sanat camiasına dağılacak. Katılan sanatçılar son derece başarılı. Konserimizde 4 devlet korosu şefi var aynı zamanda sahnede saz çalıyorlar. Azerbaycan'dan devlet sanatçısı Nuriyye Hüseynova katılıyor. Şanlıurfalı değerli sanatçılar yer alıyor."
Turhan, konser atmosferlerinin çok güzel geçtiğini aktararak, "Ülke dışına çıkıldığı zaman artık konser dünyanın bir parçası oluyor. Mayıs ayında Azerbaycan'a gidiyoruz. İnsanlar, bu birlikteliğin kıymetini ve değerini anlasın istiyoruz. Güzel bir iş yaptığımıza inanıyorum, mükemmelliğin sonu yoktur ama biz mükemmele yakın bir program icra etmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
- "Konserler birliğimizi, beraberliğimizi pekiştiriyor"
Azerbaycan devlet sanatçısı Nuriyye Hüseynova da konserde yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye'nin farklı şehirlerinde de konser verdiğini ve yabancılık çekmediğini vurgulayan Hüseynova, "Bu konser bana hususi bir keyif veriyor. Türkiye'yi, memleketim Azerbaycan kadar seviyorum. Bu konserler bizim birliğimizi beraberliğimizi pekiştiriyor. Ben Türk Cumhuriyetleri ile gurur duyuyorum. Medeniyetin kültürün olduğu yerden gül biter, bir milletin kültürü çok önemlidir. Bir milletin kimliğini belirten ana unsurların başında müzik kültürü gelir. Bu konserlerin olması çok anlamlı ve gereklidir." ifadelerini kullandı.
Hüseynova, sahnede seyirciyle aralarında sıcak bir bağ oluştuğunu fark ettiklerini anlatarak, "Çok güzel karşılanıyoruz, seyircide büyük sevgi ve coşku görüyoruz. Bu konserlerde farklı bir şeyler gördüm. Sanki Azerbaycan'da kendi ülkemin insanına söylüyorum. İnsanlar sanki bu müzikleri hep biliyor gibi çok dikkatle dinliyor. İnsanların bu pozitif ve samimi münasebeti, sahnede bize güç veriyor. Derdimiz aynı, sevincimiz aynı, kederimiz aynı, gerçekten bir millet iki ayrı devletiz biz." dedi.
Özellikle bu konserlerde sahnede Karadağ sorununu dile getirdiğini aktaran Hüseynova, herkesin aynı dertten yana muzdarip olduğunu gördüğünü, bundan dolayı da ayrıca gurur duyduğunu sözlerine ekledi.