TÜRKONFED 38. Girişim ve İş Dünyası Konseyi
TÜRKONFED 38. Girişim ve İş Dünyası Konseyi

Oluşturma Tarihi: 2016-05-28 15:11:07

Güncelleme Tarihi: 2016-05-28 15:11:07

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Bu milletin, sanayicinin, üreticinin, ihracatçının ayağına bağ olan devlet değil, onların önünü açan, yatırımcının ayağına turkuvaz halı seren bir anlayışa ihtiyaç var. Hızlı hareket eden bir devlete ihtiyaç var." dedi.

Denizli'de Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından düzenlenen, "38. Girişim ve İş Dünyası Konseyi" çerçevesinde, "Orta Demokrasi Tuzağından Çıkışta Özel Sektörün Rolü" konulu bir toplantı yapıldı.

Bakan Zeybekci, buradaki konuşmasında, 12-13 yaşlarındayken Denizli'ye gelirken annesini ve memleketini göreceği için burnunun direğinin sızladığını, yıllar geçmesine, dede olma zamanı gelmesine rağmen hala aynı hisleri yaşadığını söyledi.

Demokrasiyle ekonomiyi ayırmanın mümkün olamayacağını belirten Zeybekci, "2 bin dolarlık bir ülkeyle 10 bin dolarlık, 10 bin dolarlık bir ülkeyle 25 bin dolarlık, 25 bin dolarlık bir ülkeyle 45 bin dolarlık milli geliri olan bir ülkenin demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve siyaset kurumunun aynı medenilikte, aynı etkinlikte ve aynı kalitede olduğunu söylemek kendimizi aldatmaktan başka bir şey değildir." ifadesini kullandı.

Önemli olanın, eksikleri ve rahatsızlıkları doğru tespit etmek ve çözümleri konusunda uzlaşabilmek olduğuna dikkati çeken Zeybekci, "Türkiye'nin bugün yaşadığı konu, eksikleri, rahatsızlıkları, yoksunlukları tespit ediyoruz, ama çözümleri konusunda uzlaşamıyoruz. O noktaya gelmiş durumdayız." diye konuştu.

Adnan Menderes ve arkadaşlarını rahmetle, minnetle andığını dile getiren Nihat Zeybekci, Türkiye'nin Adnan Menderes ile ilk defa doğru adımlar atmaya başladığını, "hükmeden, hakim olan" devlet yerine "hizmet eden, milleti için var olan" devlet anlayışının ilk işaretlerinin verildiğini söyledi.

Turgut Özal ile Türkiye'nin uyandığını ve bazı çevrelerde rahatsızlıkların başladığını ifade eden Zeybekci, "Hiçbir Denizlili artık eski şartlara razı değildi, ürettikleri çarşafı, havluyu, bornozunu Denizli'den ilk defa dünyaya satarak başka şeyler yapabileceklerini gördü." diye konuştu.

- "Türkiye artık, 'canımız sıkıldı hadi darbe yapalım' dedikleri Türkiye değil"

Artık Denizli'nin de Türkiye'nin de geri dönülemez bir yola girdiğini vurgulayan Bakan Zeybekci, şunları söyledi:

"Türkiye 'canımız sıkıldı hadi darbe yapalım' dedikleri, 4,5 milyar dolarlık dış ticaret hacmi olan bir ülke olmaktan kurtulduğu anda, artık Türkiye'ye müdahale edemezsiniz. Türkiye'ye müdahale edecekseniz çok daha zekice organizasyonlar yapmanız gerekir. Toplumu da milleti de içine alan bazı hareketler yapmanız gerekir ki son zamanlarda onları da denemediler değil."

- Sistem sorunu

Türkiye'nin artık sorunu tespit ettiğine, çözümüyle ilgili tartıştığına işaret eden Zeybekci, çözüm konusunda zorlanacaklarını bildiklerini ifade etti. Zeybekci, "Öyle bir sistem var ki Türkiye'de, bu sistem 'olmaz' üzerine kurulmuş. Başarısızlık üzerine kurulmuş. Siyaset sistemi, diğer devletin yapılanma sistemi, Türkiye'deki sivil toplum yapılanması da dahil olmak üzere. Varlık sebebi de oralara dayanıyor." görüşünü aktardı.

Zeybekci, şöyle devam etti:

"Bu sistem güçlü iktidarlar çıkarmaya çok zorlanan bir sistemdir. Milletin şaha kalkmasıyla ve bir lider öncülüğünde ancak güçlü iktidar çıkarabilir, ama bu sistem çok zorlandığında çıkarabildiği o iktidarı, güçlü muhalefette asla ve asla başaramadı. Bu sistem asla başarılı bir muhalefet üretemez. Sistemin hastalıklarını tespit etmemiz lazım.

Türkiye'de iktidar ümidi taşıyabilen, yüzde 40'lar seviyesine gelmiş güçlü bir muhalefet üretilemediği sürece sistemin sıkıntıları bitmez. Milletin iradesiyle normal yollarla iktidar ümidi olmayan muhalefet olduğu sürece, ülkedeki sistem her daim muhalefetin oluşturduğu grup tarafından, normal yollardan iktidara yürüme imkanı olmadığı için her türlü gayrimeşru geçişin peşine takılan bir muhalefet görürsünüz. Onun için Türkiye olarak bu sistemi çözmemiz lazım."

Makamların esas sahibinin millet olduğunu, milletin emanet olarak siyasilerin omuzlarına makamı yüklediğini ifade eden Bakan Zeybekci, "Bu ülkede siyasetin ürettiği tüm makamlar da öyledir. Parti genel başkanlıkları da öyledir, başbakanlık da cumhurbaşkanlığı da öyledir. Millete aittir bu makamlar. Onun için bu sorunu çözmesi gereken de millettir." diye konuştu.

Zeybekçi, milletin akıllı bir şekilde oturup düşünmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Dünyada yıllarca koalisyonlarla uğraşıldı. İtalya'da en sonunda oturdular, seçim oranlarına göre parlamenter dağılımda birinci gelen partiye ekstra sağladıkları çoğunlukla güçlü iktidarı sağladılar. Yunanistan da aynısını yaptı. Onlar da geçici çözümlerdir, hala orada o sıkıntılar devam ediyor. Türkiye'nin ihtiyacı olan da 10 bin dolardan 50 bin dolara doğru yolculuk yapacaksa, bu milletin, sanayicinin, üreticinin, ihracatçının ayağına bağ olan devlet değil, onların önünü açan, en son 65. hükümet programını okuyan Başbakanımızın söylediği gibi yatırımcının ayağına turkuvaz halı seren bir anlayışa ihtiyaç var. Hızlı hareket eden bir devlete ihtiyaç var. "

- Orta gelir tuzağı

Bakan Zeybekci, orta gelir tuzağı, orta demokrasi tuzağı ve orta eğitim tuzağıyla birlikte ele alınmadığında işin içinden çıkılamayacağını söyledi. Zeybekci, AK Parti'nin çok önemli işler yaptığını, Türkiye'nin 13 yıl önce 5 yıl olan ortalama eğitim süresinin 8 yıla çıktığını belirtti. AB'nin eğitim ortalamasının ise 11,8 yıl olduğuna dikkati çeken Zeybekci, Türkiye'nin hedefinin çok büyük olduğunu, o hedefe varmadan başarılı olamayacağını dile getirdi.

(Sürecek)