Türkiye Seyahat Acenteleri Birliğinin (TÜRSAB) organizasyonuyla gerçekleştirilen, "TÜRSAB Denetim Koordinasyon Toplantısı"nda, ulaşım ve trafikteki sorunlar anlatılarak, çözüm yolları arandı.
TÜRSAB'ın Beşiktaş'taki merkezinde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Ilıcalı, ulaşım ve trafik güvenliği konusunda 35 yıldır akademik çalışma yaptığını, aynı zamanda trafik mağduru bir ailenin ferdi olduğunu aktardı.
Annesi ve babası, yeğeni olan Acun Ilıcalı'nın anne ve babası olan ağabeyi ile yengesini, daha sonra da kuzenini trafik kazalarında kaybettiğini hatırlatan Prof. Dr. Ilıcalı, yakınlarından 5 kişi trafik kazalarında ölen biri olarak, trafik güvenliği konusunda "ne yaptın?" diye kendisine hep sorduğunu ifade etti.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün istatistik verilerinde trafik kazalarının yüzde 98'inin insan hatalarından kaynaklandığının yer aldığına değinen Ilıcalı, "Yaptırdığımız bir ankette ağır vasıta şoförlerinin yüzde 90'ından fazlası 'eğer denetlenmediğimi anlarsam kurallara uymam' cevabını verdi. Yani şoför, 'eğer denetlendiğimi anlarsam kurallara uyarım' diyor. Vatandaşa denetlendiğini hissettirmemiz lazım." diye konuştu.
AK Parti Hükümetinin 15 yılda bölünmüş yolları 6 bin kilometreden 25 bin kilometreye, tünelleri 50 kilometreden 350 kilometreye çıkardığını, raylı sistemin bin 215 kilometreye yükseldiğini, 55 havaalanına ulaşıldığını aktaran Prof. Dr. Ilıcalı, şöyle devam etti:
"Moskova'da bir deklarasyona imza attık. 2020 yılında ölümlü kazaları yüzde 50 azaltmak için. Azaltmamız lazım tabii ki. Ama hata yapıyor sürücüler. Bizim yollarımızın büyük kısmı düzenli. İnsan hata yapıyorsa bunu düzeltmeliyiz. İnsanlar sürekli denetimden korkarak kurallara uyuyor. Denetimi sağlamamız lazım. Eskiden hatalı sollama sonucu oluşan kazalar vardı. Bölünmüş yolda giderken karşı yönden gelen araca çarpma ihtimali var mı? Yok. Daha önce tek şerit yol olan yerlere bölünmüş yol yapıldıktan sonra bu bölgelerdeki ölümlü kazalarda yüzde 65 azalma olmuş."
- "İnteraktif Uyarı Sistemi Projesi"
Sürücüler için "İnteraktif Uyarı Sistemi Projesi" üzerinde çalıştıklarını anlatan Prof. Dr. Ilıcalı, "Hepimizde cep telefonu var şu anda. İletişimin bu kadar geliştiği günümüzde uçakta kullandığımız teknolojiyi kara taşıtlarında niye kullanamıyoruz? Onu düşünmemiz lazım. Karayollarının kaza kara noktaları var. Bazı yollara girdiğinizde merkezkaç kuvveti sizi savurmuyor mu? Savuruyor. Bununla ilgili bilgilendirme yapılması lazım. Hangi yollar yağışlı, karlı, kaygan. İnteraktif Uyarı Sistemi Projesi ile bunları hayata geçirmemiz lazım." görüşünü dile getirdi.
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Akdeniz ise TÜRSAB'ın seyahat acentelerinin gelişimini sağlamaya çalıştığını, bu amaçla sektörü disipline ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Takdir ederseniz ki seyahat acentelerindeki kalite ve güvenliğin sağlanmasında temel husus, bu mesleğe inanan ve sevdalı olan insan kaynağına bağlıdır. Sektörde çalışan her seviyedeki çalışanın, TÜRSAB misyonunu benimsemiş ve sorumluluklarının farkında olması gerekir."
TÜRSAB'a bağlı olmasa da son günlerde bazı tur araçlarının karışmış olduğu elim kazaların üzüntüyle karşılandığını aktaran Akdeniz, 13 Mayıs'ta Muğla'da 24 kişinin öldüğü ve bu kazadan 5 gün sonra Denizli-Muğla yolunda 17 Ukrayna vatandaşının yaralandığı kazaların ardından, dünyanın gözlerini Türkiye'ye çevirdiğini ifade etti.
Bu kazaların analizini yaptıklarını anlatan Akdeniz, şunları söyledi:
"Kazalar, sürücü hatasından meydana geldi. Bu kazalar kaderimiz değil. Önlenmesi de bizim elimizdedir diye düşünüyoruz. Zira insanlar dinlenme, eğlenme, spor, kültür gibi gerekçelerle bedelini de ödeyerek tatil amaçlı yolculuk yapmaktadır. Bu noktada TÜRSAB bünyesindeki firmaların tercih edilmesinin nedeni de sizin profesyonel olarak yürüttüğünüz faaliyetlere olan güvendir. Aksi taktirde başka alternatifler ararlar veya kendi araçlarıyla ihtiyaçlarını giderirlerdi. Ancak, acentelere bağlı çalışan bazı sürücülerin de maalesef trafik güvenliğinin sağlanması için devletimizin ve siz değerli sektör temsilcilerinin gösterdiği özeni göstermediğini biliyoruz. Geçmişte yaşanan üzücü trafik kazaları ve buna bağlı olan acıları maalesef bir süre sonra unutuyoruz. Aynı rekabet ortamı içerisinde kural ihlaline devam ediyoruz. Yani acılardan da ders almıyoruz."
"Ulaşım çok önemlidir. İnsan vücudundaki kan akışını sağlayan damarlar neyse ülkenin hatta dünyanın kan damarları da ulaşımdır. Bu yüzden ulaşımdaki kurallara mutlaka uymamız lazım. Ama trafik kazalarının maalesef yüzde 98'i insan hatasından kaynaklanıyor." diyen Akdeniz, trafik görevlileri olarak, sürücülere ceza yazmaktan mutlu olmadıklarını ifade etti.
- "Muğla'daki kaza bizi çok üzdü"
TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy ise Muğla'da 24 kişinin hayatını kaybettiği trafik kazasının kendilerini çok üzdüğünü ve derinden yaraladığını söyledi.
Türkiye'nin en önemli sektörlerinden başında ulaşımın geldiğini aktaran Ulusoy, 60'lı, 70'li yıllarda ulaşım sektörü çalışanlarının daha zor şartlarda mücadele ettiğini, artık daha modern araçlarla işlerin yürütüldüğünü belirtti.
Güvenlik güçlerinin gerekli trafik denetimlerini başarıyla gerçekleştirdiğini dile getiren Ulusoy, "Ama önemli olan eğitim tabii ki. İlkokuldan itibaren trafik eğitimi verilmezse, bu bilinç küçük yaştan itibaren oluşmazsa sorun çözülemez. Sivil toplum kuruluşları ve meslek kuruluşları ile devletin ele ele çalışma zorunluluğu var." dedi.
2000 yılında dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile Samos Adası'na yaptıkları bir seyahatte yaşadığını anlatan Başaran Ulusoy, "Kaldığımız otelden çıktık. Heyettekiler 4 otobüse binip gitti. Biz beşinci otobüse bindik. Ama şoför bir türlü hareket etmiyor. Sorduğumuzda bize 'Ayakta olan 1 kişi var, gidemem' dedi. Daha önce bu nedenle 500 avro ceza kesildiğini ve bu paranın maaşından kesildiğini söyledi. Otobüsteki 1 kişi indikten sonra yola çıktı. Bu bilincin bizde de oluşması lazım." diye konuştu.
