Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, Covid-19 tedbirleri kapsamında kurban hizmetlerinin nasıl verilmesi gerektiğine ilişkin bir açıklamada bulundu. Türkiye'de yıl içerisinde kesimi yapılan küçükbaş hayvan sayısının yüzde 50'den fazlasının ve büyükbaş hayvan sayısının tahmini yüzde 25'lik bir kısmının Kurban Bayramı'nda kesildiğini belirten Eroğlu, "Ülkemizde son beş yılda ortalama yıllık kurbanlık hayvan kesiminin, yaklaşık 900 bin adeti büyükbaş, 2 milyon 800 bin adeti ise küçükbaş, olarak gerçekleşmiştir. Kurbanlık olarak kesilen hayvan sayılarına bakıldığında artan nüfus ve son yıllarda Müslüman ülkelerden ülkemize gelen sığınmacı ve göçlere rağmen genel bir düşüş eğilimi görülmektedir.
Kurbanlık hayvan kesim sayısındaki bu düşüşe, yurt dışında vekâlet yoluyla kurban kestirilmesi amaçlı organizasyonların etkisinin olduğu, bu kapsamda kesilen kurbanlık hayvan sayısının ortalama 80-100 bin büyük baş ve 200-250 bin küçükbaş hayvana ve toplamda 1 milyon hisseye ve 150 Milyon dolarlık bir mali büyüklüğe ulaştığı görülmektedir.Bu uygulamanın, ülkemizdeki hayvancılık sektörünün sürdürülebilirliğini ve yetiştiricilerimizi olumsuz yönden etkilediği ve genelde kayıtsız bir şekilde işlediğinden ülkemiz adına da cari açığa sebep olduğu düşünülmektedir" açıklamasında bulundu.
COVİD-19 salgını sonrasında büyük önem kazanan gıda arz güvenliği açısından da hayvancılık sektörü ve dolayısıyla hayvansal ürünler açısından ciddi riskler oluştuğunu ifade eden Eroğlu, "Özellikle yetiştiricilerimiz asgari iki yıl boyunca emek verdiği kurbanlık hayvanlarının her yıl olduğu gibi vatandaşa intikaline engel bir durumun ortaya çıkıp çıkmayacağından emin olamamaktadır. Diğer taraftan COVİD-19 salgınının dünyada ve ülkemizde halen devam ediyor olması kurban hizmetleri sürecince halk sağlığı ve çevre sağlığı açısından geçmiş yıllara göre ilave bir kısım tedbirlerin alınması zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Bu çerçevede Türk Veteriner Hekimleri Birliği'ne intikal eden raporlara göre; kurbanlık hayvan nakillerinde, hayvan satış yerlerinin oluşturulmasında, kesim ve kesim sonrası halk sağlığı ve çevre sağlığı hususlarında, toplu satış yerleri ile kesim yerlerinde olası risklere ve olumsuzluklara yönelik acil ve sıkı tedbirlerin alınması ve söz konusu yerler ile ilgili etkin bir denetim mekanizması kurulmasına ve işletilmesine imkan sağlayacak bir altyapının kurulması büyük önem arz etmektedir. Ayrıca kurulacak kontrol ve denetim sistemi içerisinde veteriner hekimlerin aktif olarak yer alması ve bu süreçte veteriner hekimlere dönük şiddet olaylarının yaşanmaması için gerekli idari ve güvenlik tedbirlerinin alınması gerekmektedir" dedi.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak yaklaşan Kurban Bayramı sürecinde alınması gereken önlemler ve uygulamalara ilişkin görüşlerini paylaşan Eroğlu, şu ifadeleri kaydetti:
"Hayvansal gıda üretiminde tüketicilere güven vermek ve başta zoonoz hayvan hastalıkları olmak üzere olası hayvan hastalıkları ile mücadele ve gıda güvenliği için; çiftlikten başlayarak kesim, nakliye, dağıtım ve mutfağımıza girene kadar olan tüm süreçte veteriner hekimlerin daha etkin görev ve rol almaları sağlanmalıdır. Kurban hizmetleri sürecinde kurbanlık hayvan tedarikinde, nakillerinde, satış ve kesim yerlerinde hayvan sağlığı, hayvan refahı, veteriner halk sağlığı ve çevre sağlığı açısından herhangi bir risk ve aksaklık yaşanmaması için; Çalışmalar İl Pandemi Komisyonu ile Kurban Hizmetleri Komisyonunun işbirliği içerisinde yürütülmeli, bu komisyonlarda mutlak suretle İl ve Bölge Veteriner Hekimleri Odası temsilcileri yer almalı ve kurban hazırlık süreci hızla sonuçlandırılmalıdır.Kurban satış, kesim ve parçalama yerlerinde Veteriner Hekim Odaları ile işbirliği içerisinde Serbest Veteriner Hekimlerden yararlanarak, yeterli sayıda veteriner hekim istihdamı ile etkin bir denetime imkan sağlayacak bir alt yapı oluşturulmalıdır. Halk sağlığını korumak için fedakarca çalışan veteriner hekimlere dönük şiddet olaylarının önüne geçmek için acil olarak gerekli idari ve güvenlik önlemleri alınmalıdır. Ülkemizde hayvancılık sektörünün sürdürülebilirliği ve yetiştiricilerimizin bu süreçte mağdur olmaması açısından zaruret olmadıkça; yurt dışında vekâlet yoluyla kurban kestirilmesi amaçlı organizasyonlara müsaade edilmemelidir. Bu tür organizasyonlar denetimli ve şeffaflık içerisinde yurt içindeki yetiştiricilerimizin kurbanlık hayvanları üzerinden gerçekleştirilmeli ve bu hayvanlardan elde edilen etlerin şoklanarak, konserve kavurma veya şarküteri şeklinde işlenerek raf ömrü uzun ürün hale getirildikten sonra yurt dışında ki ihtiyaç sahiplerine gönderilmesi sağlanmalıdır.
İller arasında hayvan nakilleri yapacak kişiler, hem gidiş hem de bayram sonrası kendi illerine dönüşlerde sağlık kontrolünden geçmelidir.
Nakilde hayvan refahına dikkat edilerek, nakil araçlarının genel temizlik ve dezenfeksiyonları yapılmalıdır.
Hayvan satış yerleri ile pazarların giriş ve çıkışları, hijyen tedbirlerin alınması ve uygulanması yönünden sıkı kontrol altına alınmalıdır.Hayvan pazarlarına mevcut kapasitelerinin azami yarısı kadar kullanım zorunluluğu tanınarak farklı sürüler arasında boş alanlar bırakılmalı ve kapalı padok sistemi kurulmalıdır.
Girişlerde tüm alıcı ve satıcıların ateşleri ölçülmeli, eldiven, maske, galoş vb. koruyucu malzemeler giydirilmeli, hijyen tedbirlerinin alınması sağlanmalı, pazarlık ve para alışverişi aşamalarında asgari iki metrelik fiziksel mesafenin korunmasına yönelik tedbirler alınarak geleneksel el sıkışarak pazarlık yapma yönteminden vazgeçilmelidir. Kesim hizmetleri kapsamında mevcut İşletme Onay Belgesine sahip kesimhaneler ve mobil hayvan kesim üniteleri yer ve sayı olarak yeterli hale getirilmeli ve bu süreçte kamu ve özel sektöre ait tesislerin tamamının hizmet vermesi sağlanmalıdır. Kamu veya özel sektörde İşletme Onay Belgesi almadığından dolayı kapalı olan kesimhanelerin tekrar gözden geçirilerek bazı telafi edilebilir eksikliği olan veya yetersizliklerini kısa sürede tamamlayabilecek olanların geçici olarak hizmete açılması sağlanmalıdır.Kurbanlık hayvan kesimi gerçekleştirilecek kesimhanelerde kapasiteye bağlı olarak değişmekle birlikte; Hayvan hareketleri ve sevk raporları, kesim organizasyonu ve genel hijyen tedbirlerinin takibi, kasaplık hayvanların canlı (ante-mortem) muayenesinin yapılması, hayvan refahı koşullarının ve helal kesim şartlarının denetlenmesi ve kesim sonrası (post-mortem) muayenenin yapılması aşamaları için her vardiya döneminde asgari dört veteriner hekimin görev alması sağlanmalıdır.
Kesimde görev alan kasap ve yardımcı personelin öncesinde sağlık kontrolleri yapılmalı, söz konusu personelin görevli olduğu alanı terk etmesinin önüne geçilerek vatandaş mağduriyeti giderilmelidir.
Kesimhanede görev alacak kasap ve yardımcı personelin tulum, önlük, çizme, bone, maske ve eldiven kullanması sağlanmalıdır. Kurbanlık hayvan kesimlerinde yığılma ve kargaşa yaşanmaması için tüm kesimhanelerin Kurban Bayramının 1. 2 ve 3 günü vardiyalı ve randevulu bir şekilde çalışması sağlanmalıdır.
Kesim, parçalama, paketleme vb. aşamalarda hijyen kuralları ihlal edilmemeli, sosyal mesafe korunmalı ve asgari iki metre aralıklarla bariyer oluşturulmalıdır. Kurban kesimi sonucu elde edilen etler ve tüketilebilir sakatatlar kurban sahiplerine ayrı ayrı ve gıda ambalajına uygun paketli bir şekilde teslim edilmelidir.
Kesim sonucu oluşan deri, işkembe, ayak vb. yan ürün ve atıkların insan sağılığı ve çevre sağlığı açısından risk oluşturmaması için ivedilikle kesimhane içerisinden ve yakınından uzaklaştırılması ve bertaraf edilmesi sağlanmalıdır."
Eroğlu, Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak bu süreçte Birliğe bağlı 56 il ve bölge odası olarak ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmaya ve bu zorlu sürecin yetiştiriciler ve kurban kesimi yapacak vatandaşlar açısından problemsiz geçmesi için gerekli katkıda bulunmaya hazır olduklarını belirtti.