Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan, Kars'ta
Bakan Arslan:- 'Son 40 yıldır terör örgütlerini başımıza bela ederek bu birlikteliğimize halel getirmek için uğraşıyorlar. O da yetmedi İslam'ı kullanarak, sanki İslam'a hizmet ediyor deyip yeni terör örgütleri türettiler. Çünkü biliyorlar ki bu milletin mozaiği, zamkı, yapıştırıcısı İslam kardeşliği' -'Bin yıldır o coğrafyada yaşayan Filistinlinin gelmiş elinden toprağını almışsın, Gazze'de

Oluşturma Tarihi: 2017-09-28 20:44:58

Güncelleme Tarihi: 2017-09-28 20:44:58

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Son 40 yıldır terör örgütlerini başımıza bela ederek bu birlikteliğimize halel getirmek için uğraşıyorlar. O da yetmedi İslam'ı kullanarak, sanki İslam'a hizmet ediyor deyip, yeni terör örgütleri türettiler. Çünkü biliyorlar ki bu milletin mozaiği, zamkı, yapıştırıcısı İslam kardeşliği." dedi.

Arslan, AK Parti'nin Kağızman ilçesi 6. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, milletin 15 Temmuz kalkışmasında bir ve beraber olup, diline, dinine, mezhebine, etnik yapısına ve kökenine bakmadan millet şuuruyla meydanlara inerek, hainlere ve dünyaya ders verdiğini belirtti.

O gece birlik ve beraberliğin en güzel örneklerinin sergilendiğini vurgulayan Arslan, "Yüz sene önceki ruhun kaybolduğunu mu zannediyorsunuz? 15 yaşındaki gençlerde bu ruhun yok olduğunu mu zannediyorsunuz? 'Genlerimizde, yapımızda, birliğimizde, beraberliğimizde var' dediler ve bunu ispatladılar. Bunun bir dava olduğunu o gece bir kez daha ortaya koydular. Dolayısıyla bu davaya hizmet ederken 15 yıldır sorumluluk almış AK Parti kadroları, Sayın Cumhurbaşkanımız ve ekip arkadaşlarını hiç yalnız bırakmadılar." diye konuştu.

Arslan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Atatürk gibi bir önder bu koltukta oturmuşsa, bu millete hizmet etmişse, demek ki benim hizmet sevdasıyla bu koltukta oturmam lazım." demesi gerektiğini ancak bunun tam tersini yaptığını aktararak, "Ama ne yazık ki koltuğa güç, destek veren, koltuğu büyüten bir anlayışla değil, koltuk sayesinde büyümeye çalışan bir anlayışla o koltukta oturdukları için, 'Yeter ki o koltuğa oturayım, koltuğa oturmak uğruna ülkemi de karalarım, Almanya'ya, Amerika'ya da şikayet ederim, yalan söylerim, iftira da atarım. Yaptıkları bu. Elbette ki bundan vazgeçmeleri lazım." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin büyümemesi için projelerine karşı çıkıldığını anlatan Arslan, şöyle devam etti:

"Eskiden bu coğrafyada Türkiye'ye bir rol biçiyorlardı, idareciler de onların istediği gibi hareket ediyordu. Dolayısıyla onlara hizmet ediyorlardı. İşte bu anlayış değişti Allah'a şükür. Recep Tayyip Erdoğan ve ekip arkadaşlarıyla bu anlayış değişti. Nasıl değişti? 'Ben milletimin, memleketimin, dünyadaki mazlumların, mağdurların menfaati neyi gerektiriyorsa ona göre hareket ederim, çalışırım, ona göre kararlar alırım. Ey dünya bunu böyle kabul et' dedi. Geçmişte de bu söylenebilirdi ama kabul görmezdi. Türkiye büyüyünce, güçlenince, Recep Tayyip Erdoğan'ın sözü dünyada kabul görmeye başlayınca 'Eyvah, onların dedikleri sadece sözde kalmıyor, aynı zamanda gerçekleşiyor' sözünü kullandılar. Hele ki 3. Havalimanı, Marmaray, Avrasya, Bakü-Tiflis-Kars, Osman Gazi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 25 bin kilometre bölünmüş yol gibi, hızlı tren, hatta enerji, sanayi, orman su ve sağlıkta geldiğimiz noktayı gördüklerinde 'Eyvah, Türkiye çok güçleniyor, buna dur dememiz lazım. Bu coğrafyada istediğimiz gibi at oynatabilmek için' dediler."

- Irak'taki referandum

Arslan, yüzyıllardır bu coğrafyada insanların birbirine düşürülmeye çalışıldığını, aslında Kars'ın da buna çok güzel bir örnek olduğunu dile getirerek, "Bin yıldır bu coğrafyada Türk'ü var, Kürt, Terekeme, Azeri, Türkmenler var. Bin yıldır bu coğrafyada bu mozaik o kadar güzel tutmuş, kardeşlik o kadar güzel pekişmiş ki. Kız almış, kız vermiş, dost akraba olmuş. Bunu bozmak için bu birlikteliğimize, kardeşliğimize halel getirip, burası üzerinden ülkemizi vurmak için 100 yıldır uğraşıyorlar." dedi.

Bu coğrafyada "at oynatmak" isteyenlerin farklı terör örgütlerini kullandığına işaret eden Arslan, şunları söyledi:

"Son 40 yıldır terör örgütlerini başımıza bela ederek bu birlikteliğimize halel getirmek için uğraşıyorlar. O da yetmedi İslam'ı kullanarak, sanki İslam'a hizmet ediyor deyip, yeni terör örgütleri türettiler. Çünkü biliyorlar ki bu milletin mozaiği, zamkı, yapıştırıcısı İslam kardeşliği. Bu sefer İslam'ı kötü gösterip DAEŞ üzerinden dinimizle ilgili bu birlikteliğimizi parçalamak üzerine yeni bir terör örgütü yaratmak istediler. O da yetmiyor, güneyimizde YPG, PYD diye yeni terör örgütleri yarattılar. Hep amaç, kardeşliğimize, birliğimize, beraberliğimize halel getirmek. Hiç kimse şöyle düşünmesin; onların derdi bu coğrafyada bu etnik yapıları sanki düşünüyormuş gibi görünüp birbirine düşürmek, bin yıldır süren kardeşliği bozmak. Bunun üzerinden tekrar bu coğrafyada istedikleri gibi at oynatmak."

Arslan, Irak'ta olaylar yaşandığını ve yapılan referandumu İsrail'in açıkça desteklediğini ifade ettiğini anımsatarak, şöyle devam etti:

"Bin yıldır o coğrafyada yaşayan Filistinlinin gelmiş elinden toprağını almışsın, Gazze'de Filistinliye kan kusturuyorsun, 'Ben Irak'taki referandumu destekliyorum' diyorsun. Senin neyi desteklediğin belli. Sen kargaşayı, karışıklığı, kardeşi kardeşe vurdurmayı destekliyorsun. Destekledikleri, bu coğrafyadaki insanları, mazlumları mağdur etmek, onlara eziyet çektirmek, çocuklarına, eşlerine, anne ve babalarına kıymak, bu coğrafyayı daha fazla yangın yerine çevirmek. Ben de Kürt'üm. Irak'ta Kürt'ü düşündükleri için yapmıyorlar. Güneyde Kürt'ü düşündükleri için hendek kazmıyorlar. Tam tersine Kürt'e zarar verecekler, o bölgedeki Arap, Türkmen'e zarar verecekler. Yangın yerine çevirip, milleti birbirine kırdırıp, günün sonunda da istedikleri gibi bu coğrafyada at oynatacaklar."

- "Hemen harekete geçiyorlar"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ da AK Parti iktidarı döneminde ülkenin gelişmesi noktasında çok büyük hizmetler yapıldığını söyledi.

Bu hizmetlerin engellenmesine yönelik çabaların da olduğunu belirten Dağ, şunları kaydetti:

"Ülkede birçok badireler yaşandı. 2004, 2005'te Sarıkız, Ayışığı darbe planları yaşandı. 2006'da Danıştay saldırısı düzenlendi, bütün suçlamalar hükümetimize, iktidarımıza karşı yapıldı. 2007'de e-bildirge yayınlandı, 2008'de parti kapatma davası açıldı. 2013'te Gezi olayları tertiplendi, 17-25 Aralık süreci yaşandı. Süreçte MİT tırları durdurulması ve bir de 7 Haziran yaşandı. Bütün bunlara baktığımızda aslında bugüne kadar bu iktidara, bu partiye karşı ulus içinde ve uluslararası çok ciddi bir organizasyon yapıldığını çok açık ve net bir şekilde görüyoruz. Çünkü büyüyen, ilerleyen bir Türkiye vardı. Biraz tökezlediğimizde, biraz hükümet kurmakta sıkıntı yaşadığımızda aslında birilerinin neler yapmaya çalıştığını, öz yönetimler ilanlarıyla, şehir içinde çukurlar açarak bunlara nasıl destek verdiklerini hep beraber gördük. Biraz tökezlediğimizde yurt içi ve yurt dışındaki organizasyonlar, uluslararası mekanizmalar harekete geçiyor."